kadınları tavlayana kadar en büyük komplimanları yapmaları, en büyük sevda sözlerini söylemeleri...
en şık kıyafetlerini giymeleri...
en ağır abicilik en cool adamcılık oynamaları...
şiirler, şarkılar, çiçekler böcekler hediyeler...
Enle başlayan cümleler devamı,
Kadınları elde edene kadar yaptıkları herşey!
Açıklarsak; kafalarına birini takıp onu elde etmeyi aşk sanmaları, kendilerini fethe çıkmış bir başkumandan gibi hissetmeleri, kendileri gibi davranmamaları...
Herşeyi kadınları elde edene kadar yaparken,Elde ettikten sonra bütün bu sevda sözlerini , ilgili davranışlarını, şiirleri şarkıları böcekleri çiçekleri tozlu raflara kaldırmaları...
Zamanında çok sevdikleri uğruna öldükleri kadınları elde ettikten sonra, kendilerine aitmiş gibi hakimiyet kurmaya çalışmaları üstüne onlara artık ait olduğunu düşündükleri için değer vermemeleri...
Sonrada hep çok sevdiklerini kaybetmeleri
Ve sevdiklerinin arkasından savaşmayacak kadar korkak olmaları...
Öğrenilmiş aşk anlayışları!
Kadınları keşfetmek için yanlış yolları tercih etmeleleri!
Kadınların duygusallığının erkeklerden farklı olduğunu kabullenemeyişleri!
Kadınların tüm haz noktaları kalplerinde saklıyken bunu farkedemeyişleri... *
Aşk iki ruhun birbirini keşfetmesiydi,
bir oyun değildi aşk...
Peki kuralları var mıydı?
Kuralları yoktu ...
Yaşanılan her aşk iki kişiyle başlardı,
Ve kuralları ancak onlar koyabilirdi,
çünkü aşk onlara aitti...
Çünkü içinde sevda sözü geçen tüm cümleleri ancak bu iki ruh gerçekleştirebilirdi...
iki ruhun bütünleşmesiydi aşk,
tüm kurallar, tüm alışkanlıklar, tüm öğrenilmişliklerden uzak birbirini keşfetmesiydi iki ruhun...
çünkü aşk ancak iki ruh birbirini keşfederken gerçekti,
daima seveceklerini zannetmeleri. sevgilileri/eşleri varken başkalarına tutulmaları. birkaç günlük hevesin ardından görülür ki var olan sevgili de elden gitmiştir.
birlikteliğin bir süre sonrasında, birlikte olduğu kişinin kendisi gibi düşündüğüne kendisini inandırmaya çalışmasıdır. ilişki de orada biter zaten. oysa ki gerçek olan şey, beraber olduğun kişinin bir kadın olması ve asla senin gibi düşünemeyeceğidir. hangi cins daha doğru düşünür o tartışılır. ben bunu tartışmıyorum ama bir kadının bir erkek gibi düşündüğüne inanmak, sayısal lotonun en yakın çekilişte kendine çıkacağına inanmak gibi birşeydir.
-seni seviyorum ama seninle yapamıyorum. seni üzdükçe ben burada eriyorum, bitiyorum ama elimden bir şey gelmiyor. o kadar iyisin ve o kadar mutlu ediyorsun ki beni, sana layık olamamaktan, sana hak ettiğin aşkı yaşatamamaktan korkuyorum. ama bir yandan da sana sırılsıklam aşığım. sensizliğe tahammül edebilir miyim bilmiyorum...
+...
-böyle bir adamla yapabilecek misin?
+hayır.
ve diyalog sona erer. söylenen yalanlar, kalp kırmadan, işi tereyağından kıl çekmek gibi halletmeler * olduğu sürece yanılgı sürecektir. yazık, hala farkında değillerdir.
"kacan kovalanir" masalina hala inanmalari. kactikca kizlarin peslerinden kosacagini zannetmeleri. ama bilmiyorlar ki kizlar, bu masala erkeklerden daha fazla inaniyor.
'senle bir ömür beraber olmak istiyorum' gibi geleceğe dair laflara fazlasıyla inanmalarıdır. yalan değildir aslında. kadın gerçekten sever inanarak söyler. ama o dediği o an için geçerlidir.