gereğinden fazla duygusal olup aşkın varlığına inanmaları.
yaw yok öle bişi bırakın bunları, sizin aşk dediğiniz şey üreme eyleminin ön hazırlıklarıdır olsa olsa.
istediğinde öpme, musait mekan /zaman yakalandığında efendi dur bakalım, eser kalıcakmı o en yüce duygunun insanı sevgiliden
erkekler, g.tü iyi kollayın, kaptırmayın ki yanılgıya düşmeyesiniz.
hiç bitmeyeckmiş gibi davranıp maddi anlamda ciddi zarar etmeleri. ayrıldıltan sonra oturup hesapladım neredeyse bir küçük bir araba alırmışım harcadıklarımla. *
Bütün herşeyleriyle birine bağlanıp, ondan tekmeyi yedikten sonra, o acı hala tazeyken, unutmak adına, diğer bir kızla birlikte olup, o kıza zerre kadar kıymet vermemesidir.
belki de sorunlarını, zorluklarını sevgilisiyle -onun gözünde hiç sorunu yokmuş gibi görünmek adına ya da erkekliğe bok sürdürmemek için- hiç bir zaman konuşmamaları. sonra da birden ilgi bittiğinde hatun kişinin bık bıklarına dayanamayışları. zaten kafalarında sorun varken bir de hatun dır dırı dinlemeleri ve de hatun kişilerden soğumaları. sorunlarını karşılarındakiyle paylaşsalar ve birlikte çözmeye çalışsalar belki bu kadar sorun olmayacak. kimse kusursuz değildir, hayatta herşey bizim içindir ve birlikte aşmak için işte tam da bunu unutmaları..
kadınlardandan daha duygusal dusunup gururlarını dinlemeleri, bazen cok fazla deger vermeleri, bazen cok umarsız bir cocuk gibi olmaları, asık olunca cok fena kendilerini kaptırmaları, sabır tası catlayınca, vur patlasın cal oynayısına baslamaları, kadınlara cok fazla guvenmeleri.
en azından bu defa aşık olduğu kadının; ama ben aşka inanmıyorum ki tribini ağzına almayacağını sanmasıdır. nasıl bir içgüdüyse, kim öğrettiyse kadın milletine bu teraneyi, nasıl içlerine işlemişse artık; bütün hayatımız aşk peşinde koşmakla geçerken, hep peşinde olduğumuz, hep ah şöyle tadı damağımda kalacak bir aşk yaşasam iççekişleriyle uyuyup uyansak da , ay ben aşka inanmıyorum diyerek , kendilerini aşk acısından koruyabileceğini nasıl sanabiliyorlarsa... sanki bizim elimizde anasını satayım aşık olmak, sanki ben bu dokuz ay aşık olmayı düşünmüyorum dediğinde aşk tatile çıkıyor. kodumunun dünyasında hala öğrenemediniz mi; aşk bir hastalık gibi, yazın sıcağında gelip yakalayan bir soğuk algınlığı gibi aniden sızar hücrelerine ve kaplar bedenini,antibiyotik içersen yedi günde, akışına bırakırsan bir haftada geçer. zatürreye çevirirse ince hastalık olur, nezleyle kalırsa yaz yağmuru der geçersin. ha ince hastalık ne be dersen bi s.ktir git derim. onu da ben anlatacaksam zaten sizin aşkın yakınında dolaşmanız yasaklanmalı bisüre.