Ne kadar çok sevdiysen,o kadar zor atlatilir sadece,o kadar.
Ve seven kişi,unutmak istemez bir anda.aklına o ihtimalin gelmesi bile kötü olur çünkü.
Ne olursa olsun sevmek zaten mesele.
Birisinin olumunun ardindan insanin kalbimde 40 mum yanarmis, her gun biri sonermis ama son gunku mum hic sonmezmis. Bu atese kadinlardan daha iyi sahip cikabilen erkekler icin, dogru onermedir.
adamına göre değişir yahu ayrıca unutmak yanlış kelime kafaya çok takan, az taka ya da hiç takmayan erkek vardır. Arada unuttuklarımız da oluyor ama onlar sevgili kategorisine bile girmeyebilir.
kızların daha kolay sevgili bulması, kızların bu acıyı daha kolay atlatmasını sağlamaktadır.
hatta ilişki esnasında bile yeni adayı belirlemişlerdir.
onun için ayrılık umurlarında bile olmaz. yaşanan onca güzel günleri, sevişmeleri bir anda ellerinin tersiyle iterler.
başka bir erkeğin altında inlemeye başladıklarında, senden eser bile kalmaz.
denedim, %100 çalışıyor. erkeklerin istisnalar harici seçen değil, seçilen tarafta olması ile de alakası vardır. dolayısıyla buldukları dişi bireyi aşırı sahiplendiklerinden, terk edilme korkusuna içten içe sahiptirler. gerçekleştiğinde de kabullenmesi güçtür bir erkek için, bir diğer hatuna kadar (ki kişisel fikrim bulunan kişinin eskisinin yerini tutamayacağıdır.) atlatması pek mümkün olmaz.
lakin gündelik yaşayan piç bireyler sayıca artma eğilimine girdiginden, gittikçe seven erkek algısının bozulmasına sebep, biz sahiplenen erkekler olarak kıymetimizin düşmesine neden olmaktadırlar.
kızlar içinse durum farklıdır, bir-iki gün üzülüp, rahatlıkla yeni aşklara yelken açabilmektedirler. (bkz: mide)
erkeklerin egolarının daha yüksek olması sebebiyle, herşeyi daha fazla sahiplenmelerinden, herşeye aidiyetlik hissetmelerinden, elindekini kaybetmeye daha fazla tahammülsüz olmalarından kaynaklanıyor olabilir.
özgüvenleri tavan yaptığı için ilişkilerinde yaşadıkları bir terk ediliş, bir aldatma onlar için inanılmaz bir hakaret olur ve kaldıramazlar, acısını çabuk atlatamazlar.
erkek egosundan kaynaklanır. terkedilmeyi bir türlü içine sindiremez erkek. hatta iyi bir arkadaşının/dostunun kendisine yaptığı hatayı da kabul edemez. kavgada yalnız bırakılmayı, cebindeki parayı paylaşmayan arkadaşı, kederli gününde derdini dinlemeyen, onunla birlikte melankoliye bağlamayan arkadaşını siler defterden. bunu yaparken de bu bana nasıl yapılır laaağğğnnn der durur. işin özü egomuz çok kuvvetlidir beyler. ne yapılacaksa biz yapmalıyız, bize bir şey yapılmasına tahammül edemiyoruz, işte o yüzden de köpek gibi dişinin peşinde koşmaya, yerlerde sürünmeye mecburuz. haddimizi bilsek ve siktiretlan giderse gitsind esek her şey o kadar kolay olacak ki.
Süreç olarak aşk acısı iki cinsiyet bakımından tam ters biçimde işler, kızlar bu acıyı ilk ay çok yoğun sonraki aylarda ise daha az derecede hissederek atlatırlar, erkekler ise başlarda bu acıdan çok etkilenmez ama zaman geçtikçe acının derecesi artar. Hele ki (kimse bunu inkar edemez) bir başkasını bulamazsa bu acı daha da bir fazla hissedilir.
ayrılık acısının nihai ilacı yeni bir karşı cins bulmaktan geçer.
terk edilen acı ile kavrulan erkek yeni bir hatun kişisi ile tanıştığı zamanlar bu yüzden yaşadığı özgüven deformasyonu yüzünden kızın beklediği iletişime bir türlü geçemez.çünkü aşık erkek kıçı başı dağıtmıştır ve kıçını başını dağıtan bir erkekle kimse uğraşmak istemez.
velakin aşk acısı çeken kızın kendisine yavşayan ilk erkeğe tamam demesiyle atlatma süreci başlamıştır bile.
erkeklerin sevdiğine zor inanmaları, kadınların her seviyorum diyene kanmalarından kaynaklıdır. yoksa erkeğin zorluğu, kadının kolaylığı değildir. sevginin çok büyük bir kısmı şevkattir ve kadın şevkati erkekten daha çok arayandır...
gerçekten sevip, aşık olmuşsa o erkek , doğru olabilir diye düşünülen bir kanıdır.
ama çok azı o derece kendini ortaya koyduğu için aşkta, geneli diyemeyeceğim malesef.
'hadi lan ordan!' denilen hededir.
erkek 35 yıllık evliliğini bitirir, gider 1 ay içinde yeni bir eş ile yeni çocuk planları yapar. kadın ise bir 35 yıl daha aynı adamın yasını tutar, belki yolunu gözler. sevgilinizden ayrılırsınız, adam hayatına devam eder, sizinki sekteye uğrar. onca yıl sonra geriye döner bakarsınız. bir kendinize, bir ayrıldıklarınıza. hepsi janti, hepsinin işi tıkırındadır. sizin tipiniz kaymış, hayata olan güveniniz yerle bir olmuştur. ha bu sizin mallığınız mıdır, şüphesiz ki evet! ama kimse erkeklerin aşk acısını daha zor atlattığından bahsetmesin bi zahmet. sie!