sevmek nedir? bir ''prens mişkin'' olmayı bilmeli hayatta; yüce ruhları bulmak için,libido üzerinde ısrar edip bir başkalarının hayatını, duygularını öldürmemeli insan. bilmeli ki sevenler ayrılamaz,sevgide; bir damlanın denizi istemesi ve onda kaybolması vardır. vahdet-i vücut ol gerisi teferruat.
erkeğin egoist yapısından kaynaklıdır. Toplumun ona yüklediği egemen kişilikten ötürü erkek, kadının ondan bağımsız bir şey yapamayacağını daha doğrusu yapmaması gerektiğini düşündüğünden aşk acısı erkeğe daha bir pis kor.
erkek her zaman gururludur ve ilişkinin bittiğine kendini inandırmak istemez. yakın arkadaş çevresine biz ayrıldık derken bile utanır, sıkılır. sahiplenme duygusu çok güçlü olduğu için bir anda kaybetmek erkeğe göre değildir. yalandan arkadaşlarıyla gülüşür, esprilere katılır, sabaha kadar pes oynar kendini dağıtmak ister ama eve gittiği zaman sadece onu düşünür. lan ağzına s.çılır resmen adamın bize gelmez arkadaş ayrılık. kız gider unutur ama erkek unutamaz kolay kolay...
arkadaşlarının şahsı geçen erkeği yeni biriyle tanıştırmasıyla son bulacak önermedir. yok efendim öyle yıllarca aynı kızın yasını tutucak erkek. haklıdır da ...
ferhat sevdi de n'oldu kavuşamadı
mecnun sevdi de n'oldu kavuşamadı
behlül sevdi de n'oldu bihter'i öldürdü, kendi öldü mü? yoluna devam etti.
yok efendim zor atlatması falan zamanla her şey unutulur baban hatırlıyo mu eski aşklarını kim bilir neler yapmıştır babalarınız ama işte...
önemli olan aşk acısının sana verdiği derstir;
-ya seni geri dönmeye ikna eder pişmanlık çektirir
-ya da gurur yapar acı çektirir, zamanla unutur, bulur başkasını..
hiç inandırmayan, tüm gücümle itirazlarımı sıralamam gerektiğini hissettiren önermedir. eğer doğruysa da siz hissettiriniz efendim, insan sevdiğini özlediğini unutamadığını söylemekten bu kadar mı çekinir utanır kendine yediremez. yapmayın etmeyin neler uçup gidiyor elden.
(bkz: yaram içerde)
erkeklige bok surmemek icin ilk zamanlar bastirdiklari duygular sonradan zart diye ve kanamali olarak aciga cikinca kadinlardan daha zor ve cileli atlatirlar. dogru bir onermedir bu acidan. kadin acisini o an yasar, aklina gelince aglar falan atar gider. ama erkek kafasi devamli inkara ve 'ben erkegim ulan' modunda oldugundan boyle olur.
bu durum başkasını bulamadığında geçerlidir. ya da çok sevdiğin için başkasının yerini dolduramamasıdır. duygusalsan tabii. duygusal olmak cinsiyete has bir şey değildir.
atlatamaması daha doğrudur. Her an aklınızdadır her saniye aldığınız her nefeste baktığınız her yerde onun hayali onun sureti her hüzünlü şarkıda ondan bir parça bulursunuz. Anlatılmaz iste sadece o olsun istersin bir o bir sen . Hep suçu kadere atarsın zalim felek hain kader dersin sonra dönüp gülersin. Her gece ağlamadan uyumazsın günleri üst üste koyarsın üç yıl olmuş be dersin biride bir başlık acar yine hüzünlenir bir sigara içer yazarsın...
biz zamanlar sahip olduğum düşünceydi. ama anladım ki öyle değilmiş.
derin acı yaşayan kadınlar da var, erkeğe kıyasla. yani, kişiye göre değişir. bu da çok klişe bir laf oluyor ama klişelerde yılların birikimi var ki klişe oluyor.