belki aylar oldu...sabah uyanıyorum 12 saat karnını tuttuğunda hissettiğin ağrı var ya öyle bir ağrı saplanıyor aç karnıma. çıkmıyor kolay kolay. belki günler oldu saçlarımı taramıyorum, aynaya bakınca kendimi hep tipsiz bir adam olarak görüyorum, ellerime, dudaklarımın çatlağına bakıp üzülmüyorum bile, krem sürmüyorum ellerime günden güne tahriş oluyor yüreğimle muvazi. gözlerim acıyor seni düşünmekten, yanıyor göz kapaklarım. yatağımda yatmaya üşeniyorum. telefonda geveze olduğuma bakma, telefonu kapatırsın korkusuyla hızlı konuşup konudan konuya atlıyorum. sonra saçmalıyorum. sonra söylemek istediğim cümleleri yutkunuyorum tekrar içime düşüyor. onları unutmaktan korkuyorum. telefondaki sessizlik, sessizliğin küçük kıyamet oluyor. sensizlik daha ağır, anlattım ya. anlamışsındır. ne hissettiğimi biliyorsun. adına acı demeyeceğim. aylardır kapıyı kilitleyip odanın anahtarını yutuyorum. anlatılmazımsın....
gerçek olandır.
özlemekten acıdan yazar olma noktasına kadar gidenler vardır.
dünyadaki bestseller aşk romanlarının hepsi erkeklere ait olmasıyla nokta konulur.
Yok öyle bir dünyadır. Kızlar kızmasın ama fazla saf oluyorlar, ne kadar uyanık, anlaşılamayan, cool vs vs gibi gözükmeye çalışsalar da hepsinin içindeki gerçek bu, saflıkları iyi niyetlerinden geliyor, bir kızı kandırmak her zaman kolaydır, hemen inanırlar hemen kaptırırlar, neyse yapmayın öyle vicdansızlıklar. He hakeden kızlar da var ama onların da vardır bi nedeni. Neyse günaydın sözlük.
Edit: ek olarak erkek sadece gururuna yediremez. Aşk acısı falan hikaye, 10 dakikada unutur erkek.
aşkı kolay yaşayamamalarından kaynaklı bir durumdur. bir de hafiften ezikse, sürekli karşı tarafı suçlayarak iğrençleştikçe iğrençleşir. mide bulandırma konusunda çığır açar.
aşk insanı güzelleştirir. fakat aşk bittiğinde kişi inanılmaz bir çöküşe girer. hızlı bir kabullenme gerektirdiği için başkalarına yönlenir. ben kendi adıma kişi ile ilgili hiçbir şey düşünmek istemediğim zaman anca başkasına yönleniyorum. en ufak bir umut kalmayana kadar. ki hemen başka kadın bulan adam da, benim gibi yapan da kolay atlatamıyor aşk acısını. beklemek her acıyı geçiriyor. kolay değil, ama insana erdem katıyor.
Doğaları gereği kadınlara göre çok daha az duygusal olan erkekler için uygun olmayan bir tabirdir. Kadın kadar hassas ve takıntılı olmadıklarından her haltı hemen bünyede sindirip dışkılayarak hayatlarına kaldıkları yerden devam edebilirler. Elbette istisnalar vardır ama ne demişler; istisnalar kaideyi bozmaz.
kişinin karakterine göre değişiklik gösteren hede. nitekim kız var kız var, erkek var erkek var. eğer bi erkek bu kadar zor atlatıyorsa da benim tanıdığım erkeklerde var bir bokluk.
Tam tersi . Erkekler unutur kzlar gibi acı çekme yöntemleri farklıdır . kızlar ayrılık dönemlerinde daha hassaz ve daha duygusal iken , erkekler ise sevmiş olduğu kızı ,bir gecelik macera yaşayıp unutmaya çalışır.
çoğunlukla doğrudur. kadınlar kuaföre gider, en yakın arkadaşlarıyla dedikodu yapar, alışveriş yapar, en kötü ihtimalle demet akalın dinler. biz erkeklerin ise bu kadar seçeneği yoktur.
kadınlar sizi kara kaşınız kara gözünüz için sevmezler. bu giriş kriterlerlerinden en küçüğü, olmazsa da pek mühim olmayan bir konudur. en önemlisi güçtür.
gücü olan erkeği kontrol etmektir tek dertleri. zira diğer kadınlardan ne kadar da güçlü adlı sidik yarışında galip gelecektir.
o gücü kontrol etmek için türlü oyunlar, beceriler hünerler sergileyecek. gerekirse yerde sürünüp maymunluk bile yapacaktır.
hele ki o güç ellerinden gitsin dünyanızı başınıza yıkar. size cinnet geçirtmeye çalışacak, sözleri ile karnınızı deşecek, bitmez tükenmez nefreti ile o gücü geri getirmeniz için tehdit edecek. hatta çekip gidecek.
evlenirken edilen yeminin yoklukta kısmını, aslında sözleşme maddesi olarak hukuki seviyeye taşımak gerek.
sonuçta kadın rasyonel dir. rakamlar, hesaplar çıkarlar vardır kafasında. sevmek, aşık olmak hepsi yalandır. daha güçlü bir erkek görünce gözlerinin feri dönüp yanında az önce aşkım dediği adama sırtını döndüklerinde anlarsınız.
peki ya erkekler.
seçilirler, bin bir kapris ve naz sonrasında kendini kabul ettirirler. severler, bunu pahallı hediyelerle ispat etmek zorunda kalırlar. özel günlerinde tüm gün malak gibi yatan kadının önüne sevgisini döker. yetmez elalemin karısı şuraya gitmiş şu nu giymiş şuna binmiş şunu takmış bak ben bi kuru tek taşla yetiniyorum derler.
bu böyle uzayıp gider.
sonuçta aşk olsun olmasın acı çeken taraf ortada.
ama ne olursa olsun iki tarafta acı çeker.
kadın gücü kaybettiği için acı çeker adına sonsuz aşk der. kendimi intahar edecem diyerek çatıya çıkar. yüzüğü kaybetmiş smeagol gibi delirir. 1 haftaya eski haline gönerler. en dekolte ve ağır minilerle sokaklarda güç arayışlarına dönerler.
erkek ise tüm hislerini ve gücünü önüne serip kaybetmenin hesabını kimseyle paylaşmadan, kendi içinde uzun bir sürede atması gerekir. bir süre kadın yüzü görmek istemezler.
mantıklı olduğunu düşündüğüm söylem. kadın ağlar, sızlar, * alışveriş yapar, saçını başını değiştirir, arkadaşlarıyla dertleşir ama çoğu erkeğin tribi amaaan umrumda değil zaten olduğu için kadınlara göre atlatmakta zorluk çekerler. acıyı içlerinde yaşarlar.*** belki en başta mutlu olduklarını düşünürler ama sıkıştırılmış duyguların yarınlarda patlaması daha büyük olacaktır.*