doğrudur. ama bazen kendine bile söyleyemez bunu. acısını iyi saklar. akabinde yarasına bastırmak için çoğu kızı kullanır. buda yarasına mikrop sürmektir nitekim, ama bunun farkına varılması zaman alabilir.
genele göre bir tespitin doğru olmayacağı depresiflik ve aşkı koyduğu yer açısından değerlendirilmelidir. misal gelin bakın bana şu an ondan daha beter aşk acısı çekiyorumdur neden çünkü o aşk acısı bile çekmiyordur.
sebebini gerçekten çok merak ettiğim durumdur. bir türlü hayata dönemeyen, geriye bakmaktan önünü göremeyen, acı çekmekten artık adeta zevk aldıklarını düşündüğüm kitledir kendileri. evet aşk acısının türlü halleri vardır, her evresi de zordur, herkes de farklı yaşanır ama bu kitle için o acı vazgeçilmezdir adeta! yaşamayı değilde o acıyla yaşamayı seçerler.***
(bkz: hayat devam ediyor)
(bkz: önüne bak önüne)
anlaşılamayan şey şudur ki; erkek dediğin daha duygusaldır. etrafında her şeye zırlayan bir sürü kadın olması yada kadınların çiçekleri daha çok sevmesi bir kadını daha duygusal yapmaz. özellikle ilişki bağlamında erkek duygusaldır kadın değildir.
sebebi ise özellikle buradan genç arkadaşlara her kadının kafasında öyle yada böyle bir çizelge olduğunu ve o çizelgeye uyumunuz ile ilişki şansınızın doğru orantılı olduğunu söyleyelim.
örneklemek gerekirse bir kadının kafasında;
para
sosyal statü
mal varlığı
yakışıklılık
v.s. v.s. diye giden bir çizelge vardır ve senin alabileceğin not ortalaması 10 üzerinden 5 ise ilişki kurmaya adaysındır. fakat bil ki 5,1 ile karşılaşırsa sepet havası ile halay başı olman kaçınılmazdır.
oradaki 5,1 senden iyi demek değildir. onun kafasındaki çizelgeye göre daha iyi demektir.
bunu farkettiğin anda o hatuna karşı ne duygusallık kalır ne aşk ne başka bok. ama bunu farkedene kadar acıtır.
bir erkek duygusaldır abicim. hem de 10 kadının duygusallığından 10 kere daha duygusaldır. sadece tepik ata ata adamın yüreğini nasırlı topuğa çevirip sonra da duygusal değilsiniz derler bize.
bunun sebebi ise sanırım daha düzgün yavrular dünyaya getirme yani üreme içgüdüsüyle alakalıdır ki örneğine doğada da binlerce kere rastlanabilir.
fakat bu şansı elinden kaçıran erkek duygusala bağlar kendini acısını da karşısına çıkan ilk hatundan çıkarmaya kalkar.
aklın başına geldiyse ne ala; gelmediyse mualla.
nasılsa öğrenirsin.
not: hiç sanmıyorum olduklarını ama erkeğine gerçek aşk ile bağlanan kadınları tenzih etmiş olalım.
erkeğin başka birini bulması için çabalaması gerektiğinden bi bakıma doğru önermedir fakat bu dişi için geçerli değildir keza dişiler sevgilisinden ayrıldığı gün başka birini bulabilir. *
Erkek bir nevi annesini kaybetmiş gibi olur gerçekten sevdiğini, değer verdiğini kaybettiğinde.
Erkeklerin hayallerinde dahi genellikle annesiyle paralellik gösteren kadınlar vardır.
Erkek severse, çevresindeki gerçeklikte olan bir çok anlamı sevdiğine yükler.
Eğer ki bir erkek çabuk unutuyor, öyle pek takmıyorsa onun östrojeni fazla kaçmıştır. Erkeğin doğası budur tamamen hayvani bir olgu.
(bkz: yalan) tamamen hiç olmamış sayabilen bünyeleri vardır. hemen yeni kız arayışları, boşluk duygusunu kapama çabaları filan. anında format atıp yaşamaya devam edebilirler. duygusal olanlar sözüm meclisten dışarı.
kesinlikle doğrudur. çok zor atlatıyoruz. ancak bunu pek belli ettiğimiz söylenemez. içimiz kan ağlarken, güçlü görünmek zorunda olmanın ne kadar ağır olduğunu tahmin edemezsiniz. bu yükü taşımakta çok zorlandığımız için de aşk acısını çok zor atlatıyoruz. bir şekilde geçiyor ama uzun bir süreç gerekiyor. yalan olan bir şey varsa o da şudur:
derin sohbetlere girdiğinizde çoğunun iki üç sevgili öncesinden, yıllar öncesinden kalma hala unutamadıklarını söyledikleri aşkları ortaya çıkar. dışarıdan hiç belli etmemeye çalışırlar allah kahretsin başarılı da bunlar, bi bok anlamazsın anlatmazsa.