şu sözle çok iyi açıklanmış/anlatılmış gerçektir.
kızların kalbi kerhane gibidir, giren çıkan belli olmaz.
erkeklerin kalbi mezar gibidir, giren bir daha çıkamaz.
bir kısım erkek vardır çabuk unutur,sallamaz çünkü hiç sevmemiştir.*
bir kısım erkek vardır zor unutur,ağır bir hayat yaşar,çünkü fena bağlanmıştır,o hali gözlerinde görebilirsiniz.*
bir kısım erkek vardır zor unutur,ağır bir hayat yaşar,çünkü fena bağlanmıştır,fakat unutmak için yeni heyecanlar tek gecelik muhabbetlere girer.*
evet zor atlatır erkek kısmısı. neden mi? erkek değer verir, sahiplenir, ilgi gösterir; kısacası emek verir o aşk için. o kadar yorgunluğun üstüne bi de ayrılık acısı biner ya, işte o zaman dadından yinmez olur.
erkeklerin daha duygusal olmalarından mütevellittir. kızlar toplanırlar 5 kişi, yaparlar erkeğin dedikodusunu rahatlarlar. ama erkekler en fazla en yakın arkadaşlarıyla içerler, orda da bir şey anlatamaz, saçma sapan konularla daha fazla dertlenirler ve bu kısır döngü böyle devam eder.
Dogru onermedir. Daha zor atlatir erkekler cunku daha az paylasirlar duygusal konulari baskalariyla birine anlatip kucultemezler acilarini ya soyle olsaydi ya boyle olsaydi diye kafa patlatir dahada dallandirirlar iclerinde.
üzülmediklerini söylerler giderler başka kızlarla çıkarlar ayrılırlar yatarlar ayrılırlar aslında her kızda sevdiği kadını arıyolardır.bunu kabul etmezler.zaman geçer bunlar hala çıakr ayrılır.en sonunda da o kıza geri dönmeye çalışır ama çoğunlujla iş işten geçmiş olur.
ayrılır ayrılmak yeni kız peşinde koşucaklarına oturup unutmayı deneseler daha kolay atlatırlar.
gülünesi bir iddia. erkeğin aşk acısı çektiğini görmedim, en fazla gurur hesabı yaparlar içlerinde.
içlerini bildiğimden de değil. bir erkek yalan söylemeyi ve duygusunu gizlemeyi bilmez, işaretleri okuması kolaydır. bazen de okumaya bile gerek kalmaz, dilinin ayarı yoktur.
doğrudur. öyle ki erkekler kızlara göre her şeyi daha çok kendi içlerinde yaşar. kızlar ayrıldıktan sonra ağlayarak ya da biri ile sürekli dertleşerek bu acılarını azaltabilir ama erkekler erkektir. acıyı belli etmemesi gerekir. bu yüzden tektir. o acıyı kendi içinde ezebilmeli, yok edebilmelidir. işte bu çok uzun zaman alır. o zamana kadar ömründen ömür gider bir erkeğin.
ahh şu erkeklik gururu yok mu...
bir kadın, arkadaşlarıyla toplanıp dertleşebilir, ağlayabilir, zırlayabilir, hep birlikte tatlı yiyebilir, kendini alışverişe verebilir, dağıtabilir. bunlar arkadaşları tarafından garip karşılanmaz.
ancak durum erkeklerde değişir. üzüldüğü görüldüğü an boşver hocam o kız sana göre değildi gazı ile destek olunmaya çalışılan erkek, yiğitliğe bok sürdürmemek için "tamam yaa, üzülmüyorum, geçti gitti" der. biten bir ilişkinin bütün sıkıntısını kendi içinde yaşar. sürekli susuşlarla daha da artan sıkıntı daha uzun zamanda geçer.
bu böyledir sözlük.
Seven erkek zor atlatır şu aşk acısını.Eğer gerçekten sevmişse zaten sürekli bir evham içindedir.Ne yapar ne eder bişeymi oldu acaba yer durur kendini.Sonra bu aşık gencoyu kız terkedince olan olur.Çocuğun omuzları düşer gözler buğulanır ve yavaşça hayata zorla bakmaya çalışır o an isterse yanında dünya yıkılsın umruna gelmez kimse onu o melankolik durumdan çıkartamaz.En sevdiği yoktur artık ellerinde yanında ve bendinde.Sorar kendine yavaştan fısıldayarak fısıldar çünkü zor bir durumdadır o onu iyice ağlatır ve ağlatır.Fısıldamada şu vardır; Neydi günahım? kim ben söylemedim dediyse yalandır.Bu artık monotonlaşmış belkide sadece Türk erkeğinin yaşadığı bir fenomendir.
