içlerindeki çocuğun ölmemesi değil bu aslında. Ama erkekler ölünceye kadar garip bir şekilde çocukturlar.
bir kıyafet seçerken bile görürsünüz bu onay bekleyen çocuğu karşınızda. ya da akşam dizlerinize yatırdığınızda o masum bakışlardır bunu size hatırlatan.
acıkınca mızıldar, uykusu gelince mızmızlanır, gülümseyince gülümser, siz üzülünce üzülür. işin aslı siz ona ne kadarını verirseniz size 2-3 mislini verir.
onu sevin o sizi 2 katı sevsin. öpün koklayın, size hayatını versin amaaaa almadan vermek Allaha mahsus.
sen sürekli dırdır et, adam seni seviyorum diyince sadece gülümse, beni seviyor musun diye adamın başının etini ye, kredi kartı asalağı ol sonra da erkekler bık bık.
erkekler aslında sizin şekil vereceğiniz hamurlardır, siz kötü şekillendirdiğiniz halde erkeği suçlamak, heykel kötü oldu diye heykeltraşı suçlamak yerine taşı suçlamak gibidir. saçmadır...
sevgiliden yüz bulsa, o istediği uzaktan kumandalı tekneyi hemen alır. koşa koşa mavi göle gider, akşama kadar yüzdürür.
avmlerde gezdiğimiz tek mağaza oyuncakçılar. garibim arkamda dolanmaktan mango ne demek onu unuttu. ağlayan gözlerle bakıyorum, küçük bir ışık görsem kıymadan paraya alıcam. ama yok!
para lazım aşkım diyor, bakşa bir şey demiyor. gizli saklı mı alsam lan?
bunun için varsınız hanımlar. seve seve Büyüteksiniz. Lambadaki cini çıkarır gibi okşayacaksınız..yoksa 3 dilek dileme hakkını kaçırırsınız. gibi yorumlara neden olacak bir tespittir.
gerçek olduğu zamanlar vardır mesela sevgilinin yanında genelde çocuk gibi olurlar. en itici erkeği bile masum gösterebilcek kadar ilerleyebilirde bu çocukluk halleri. kızları kandırmak, hatalarını ört bas etmek için erkeklerin bugüne kadar uyguladığı en başarılı taktiktir bence.
