saçmalamayın amk. siz heralde sürekli party hard mekanlarda yaşıyonuz. bal gibide koşuyorlar. ben artık koşmuyorum umudum tükendiği için. artık kız bulma olasılığını bile düşünmek istemiyorum çünkü bu beni sıkıyor.
ama çevresinde kız arkadaşların yoğunlukta olduğunu gördiğim kişilerin kız peşinde koşmadıkalrına şahit olmadım.
Eskiden manita yapan hemen "ciddiyiz" deyip "kendi aralarında" söz yüzüğünü takar, sevgilisinden başkasına bakmazdı,
evlenen ise efendi gibi üç aya göbeğini salar, "hanım bakıyor evlilik yaradı kehi kehi." derdi;
Başkası bakmak, başkası ile konuşmak ayıptı.
Şimdi öyle değil, evli, sözlü, nişanlı olduğu halde aynı anda içinin çektiği her kadına, evli, bekar demeden, hallenip iş çıkar mı diye umudunu baki tutuyor erkekler.
azalmakla birlikte maalesef geçmişe kıyasla kalitesini de yitirmiştir. artık kadın da en az erkek kadar koşuyor. Sorun şu ki, nitelikli bir ilişki için koşan her iki cinsiyetin taraflarının sayısı gün geçtikçe azalıyor.
cinselliğe herkes çok kolay ulaşıyor, dozu arttırdıkça bunu sevgi ya da aşk sanıyor. sekse doyunca ilişki bitiyor.
erkek, 35 yaş öncesi seks için kadının peşinden koşar. ancak gerçek bir ilişkiyi yönetmeyi ve yürütmeyi öğrenemediği zaman ya terk edilir, ya da kadın tarafından yönetilmeye başlanır.
the perfect storm filminde mark wahlberg'in oynadığı karakterin sevgilisi adam denize açılmadan önce bi mektup veriyo yolda oku diyerek..
Seni bilmiyorum ama ben bu ilişkiye ciddi gözle bakıyorum diyo notta.. Kadın kendi birikimiyle ev almış kırık dökük, adam dönmeden önce evi tamir etmeye çalışıyo.. Kadın yuvasını kurmaya çalışıyo..
Film gerçek bi hayat öyküsüdür..
O sahneden sonra bizim burda nişanlısıyla mobilya beğenmeye giden, bi sike derman olamamış kezbanları düşündüm.. Dedim amk bunlara emek verdiğine hatta ağzını açıp konuştuğuna bile değmez..
Kimse kimsenin pesinde kosmasin bence, adam gibi konusulsun,gorusulsun. Ama insanlar icindeki egolari zaptedemedikleri icin kosma,kosulma derdindeler. Sen samimi duygularini bile acsan ay sunu biraz surundeyim moduna giriyorlar, allah akil fikir versin sik beyinlilere.
bu durumun net olarak çıktığı yaş aralığı farklılıklar gösterebilir, ama genelde okul,askerlik gibi mecburiyetler bitirilmiş, bu süreçte yaşananlardan hayata dair çıkarımlar yapılmıştır, görecek yaşanacak daha çok şey vardır ama artık genel anlamda hayatın içinde barındırdıklarına dair bir ön bilgilenim süreci aşılmıştır, daha sonra iş hayatı başladığında iş hayatının beraberinde getirdiği stres,yorgunluk, zaman sıkıntısı çekme...vs... üzerine eklenince artık daha bireysel bir hayat tarzını benimsemeye başlarsın, daha seçicisindir, kriterlerin daha sivrilmiştir artık, olay böyle değerlendirildiğinde bu durumun kendini inceden hissettirdiği yaş 25-27 yaş aralığıdır.