ışıklarda yanına bir araba yaklaşıp camı açar ve 'kalkalım mı bilader?' repliğini kurarsa acımasız mode on durumuna gelir. ne kendine acır ne arabasına. abanır gaza bu beni yenmemeli diyerekten.
'indir o elini' diye bir cümle duyduysanız kaçın ordan. akabinde o elinizi kıracaktır.
bel altından mucuk hareketi yaparak ortamı yumuşatabilirsiniz. (bkz: yerse)
televizyon izlerken aslında izlerken değil de öyle kanalları gezerken bi iki programa yorum yapıp sonra durduğu kanaldaki programı beş on dakika izledikten sonra "neden bunu izliyoruz?" sorusunu duydukları an.
anneleri onlar için birtanedir,kusursuzdur ama hiçbir insan kusursuz değil bunu bilmezler ve anneleri için kötü birşey söle hemen köpürür sinirlenirler.sonra hemen karşı saldırıya geçerler.sen bana bak filan kendi annene bak sen derler ve bizi çook kırarlar ama unutmamalı ki bayanların da damarına basmamak gerek.
aslında nice zamandır kafasında şekillendirdiği ayrılık tiradına en sonunda cesaret buldukları andır. sahneye çıkar ve geçen zamanın içinde biriktirdiği tüm tortuyu olanca acımasızlığı ile sayar döker, en büyük acımasızlık ise içindekileri kusup rahatladıktan sonra, tek kelime etmenize bize tahammül göstermeksizin yürüyüp gidişidir.
sinirlendiğinde sokakta millet içi demeden bağırmaları,kenarda konuşalım dediğinde kabul etmemeleri, tamam konuyu kapat dediğinde ısrarla kapatmamaları vs. vs.