Bir erkek olarak En son sevgilim beni terk ettiğinde ağlamıştım. Ondan sonra ki yaşamımda başka şeylere ağlamak istesem de bir damla göz yaşı gelmedi gözümden. Sanki beynim ağlama duygusuna hükmediyor gibi.
22 gün boyunca yoğun bakım kapısında sabahladığınız, iyileşmesi için dualar ettiğiniz teyzenizin iyileşiyor haberini beklerken "başınız sağ olsun kaybettik" cümlesini doktordan işittiğiniz zaman.
sevdiklerinizi kaybetmeniz.
en son amcaoğlumun cenazesinde amcamla yengemin çektiği o tarifsiz acıyı gördüğümde ağladım. allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. bu acının tarifi yok.
Ağlamak duyguların en güzeli, en asili belki de kendini ifade etmenin en güzel biçimi. Sebep aramaya gerek yok sahip olduklarımıza şükretmek için bile ağlayabiliriz. Dilerim tüm gözyaşlarınız mutluluktan akar.
Koca çınarımızın ölmesinde en son deliler gibi ağlamıştım. Minnoş büyük babaannem tam 102 yaşında vefat etmişti. Dile kolay babamın babaannesi son anına yetişememek onu son kez görememek, pamuk ellerinden öpememek çok koymuştu. Hele o kürekle toprak atılan anda bitmiştim evet.
(bkz: jiraiya)'nın ölümü epey duygulandırmıştı, hatta iki damla gözyaşı süzülmüştü gözlerimden. Küçükken de babam, abime kızsın diye vara yoka ağlardım. (bkz: Life is beatiful)'un finalinde ağladığımı kimseden saklamaya da ihtiyacım yok. Yani erkekler ağlamaz diye birşey yok.
Konuşmayı sevmeyen, ve bu yüzden sessiz olan ve sadece insanların kalbi kırılmasın ya da bununla uğraşırsam çevremdekiler o insan yüzünden belaya uğramasın ihtimaline düşünen kişinin toplumda karşılaştığı her şeyi biriktirip biriktirmesi. Bu durum arkadaş, iş ya da aile ortamı da olabilir.
Her ne olursa olsun genelde göremeyeceğiniz durumdur. Erkekler ağlamaz diye topluma dayatılmış bir şey olduğu için bütün erkekler gizli gizli ağlar insanların yanında hep gülümser.