aklıma gelen iki şeyi yazayım amme hizmeti olaraktan. güneş gözlüğü takınca daha karizmatik olduğunuzu zannedip de hareketlerinizi değiştirmeyin. bir de ağır abi olacağım diye kendinizi kasmayın; değilseniz veya olamıyorsanız, bırakın dağınık kalsın.
Hoşlandığınız kızla konuşurken şaka amaçlı olsa dahi "çarparım, döverim, patlatırım, senin canın dayak istiyor." tarzı söylemlerde bulunmayın. Bu devirde insanların birbirine güvenmesi bu kadar zorken, millet otuz senelik karısını tanıyamıyorken sizi sevmesini istediğiniz insanı boktan boktan sebeplerle kendinizden soğutmuş olursunuz. Siz belki düşünmüyorsunuz lakin bu ülkedeki hanımların çoğu gece yastığa başını koyduğu zaman "ya ben de dayakçı bir adama denk gelirsem?" diye korkarak uyuyor. Çünkü bu ülkede kadınlar kendini güvende hissetmiyor. Çünkü kadınlar biliyor ki kendisini döven kocasını polise şikayet ettikten iki ay sonra sokak ortasında kurşunlanabilme ihtimalinin ne kadar arttığını. Biliyor ki tecavüze uğrasa "Bağırmamış demek ki rızası vardı." diyecek hakimlerin bu ülkede el üstünde gezdiğini. Yaptığınız şaka sizi ve karşınızdakini mutlu etmelidir. Etmiyorsa yapmayın.
Toplanın anlatıyorum.
Sevgili yapabilmek için en birinci ve olmazsa olmaz şart özgüvendir arkadaşlar. Turizm sektöründe çalıştığım dönemler ortalamanın altında bir iq ve tiple otoban kalınlığındaki kaşlarını ortadan böldürmeyi başarıp sevgilileri olan çok insanlar gördüm. Yani ben yapamam o kız bana bakmaz diye düşünmeyin.
Bir diğer kriterimiz yırtıklık. Yanlış anlaşılır mıyım? acaba ne derler diye düşünmeyin. Çapkınlık ve yavşaklık arasında ki, alkol denetimlerinde sarhoşların yürütüldüğü çizgiye benzeyen o incecik çizgiyi tutturmak için kasmayın kendinizi az yavşak olun. Gerekirse kızın telefonuna bir virüs gibi yerleşip, kullandığı tüm sosyal mecralarda karşısına çıkın.
Bir diğer kriter azim ve kararlılıktır. Zaman zaman terslenip bozguna uğrayabilirsiniz ama hiç mühim değil durmak yok yola devam sloganını kendinize şiar edinmeli ve ataklarınızı sıklaştırmalısınız. Durmak yok yola devam sloganıyla yıllardır zikilmedik yer bırakmayan insanlar tanıyorum mesela.
işte bu altın değerindeki bilgiler ışığında siz de birer meriç, birer taylan olabilirsiniz.
Ha ben bunları yapamam diyenler için de tavsiyem;
sapıklık yapmadan iki dakika entry girer misiniz, benim önerim şu, size bir şey olursa her zaman yanınızda olacak kişiyi tanımak için hala zamanınız var.
sevgilinize sürekli bağırmayın bir işe yaramaz bu tutumunuza alışır. nadiren, yapmasını gerçekten istemediğiniz davranışlarında kızın. o ciddiyetiniz karşısında afallayan kadın bir daha o konuda sesini dahi çıkartmayacaktır.
Sakın psikopat, serseri ve şiddet içerikli erkeklerden hoşlanan kadınları, genç kızları görüp te hergelenin, psikopatın birisi olmayın.
Hayatta herşey milletin sizden korkması, çekinmesi, alkış tutması değildir.
insan onurlu yaşamalı ve kimsenin hakkını yememelidir.
Güzel bir bilge sözü vardır. "seni alkışlayanların olması güzel. Ama peki ya alkışlayanlar dalkavukların elleriyse?"
Severken onurlu sevin, ayrılırken onurlu ayrılın
Bu yüzden severken karakterli birini sevin ki, ayrılırken onurlu ayrılabilin.
Kendinizden çok vermeyin, prensiplerinizden, inançlarınızdan ve kültürünüzden asla ödün vermeyin. Yoksa birgün bütün işler aleyhinize döner. Kendinizi asla sevdiğinize kullandırtmayın.
Yasalar size karşı Evlenmeyin, evlenmeyin, evlenmeyin, bağlanmayın ve takıntı yapmayın!
Başlangıçta her şey iyi, güzel olabilir ama ilişki bir an sarpa sarar, kötüye gider ve boşanma durumu oluşursa maddi ve manevi zarardasın demektir. Nafaka, velayet uğraş dur. Bunlar psikolojiyi de bozar, boşandığın halde hala aynı kadınla muhatap olursun, kazandığını ona harcamaya devam edersin! Ne kötü! Facia. insan her kötülüğü düşünür ve gözü dönerse yapar! O yüzden evlenme.