aristo, spinoza, david hume, Schopenhauer, bukovski, atilla ilhan, Hemingway... yani biz erkekler okumuş okumamış, kültürlü kültürsüz, hangi milletten olursak olalım her fırsatta, her cümlemizde, her karşılaşmamızda, kitabımızda sizi aşağılamaktan, aklınızın eksik olduğunu vurgulamaktan, duygusal olduğunuzu, hurafeci olduğunuzu söylemekten çok hoşlanıyoruz, siz de bu durumdan memnun musunuz? *
biri nasıl bir erkekle evlenmek istersin diye sorduğunda idealist uslu sakin, aldatmayan erkekleri anlatıp, nerede bi pezevenk varsa ona neden çörekleniyorsunuz?
toplumdan korktuğunuz için gizli fantazilerinizi mi saklıyorsunuz? yoksa kendi kafanızda kendinize koyduğunuz yasakları kendiniz yine çiğnediğinizde bi haz mı geliyor?
gelin ve kayınvalideler olduğunuzda neden birbirinizle anlaşabilme sorunu çıkabilir deniyor veya çıkıyor bir erkek olarak anlamıyorum. iyi anlaşanları da var evet ama ne bileyim. mesela ben ileride allah izin verir de evlenirsem, anneme, anne eşim şu yemeği pek bir güzel yapıyor ya bayılıyorum ona ve her şeyine desem, ya da tam tersi, eşime; annem bu yemeği pek bir güzel yapardı hayatım desem, sorun mu çıkar. swh. ne diyeceğinizi duyar gibiyim. ama şunu net söyleyeyim. annem diye söylemiyorum ama benim annem de bir melektir. benim eşim olacak kişiyle mutluluğumu görürse kendi daha mutlu olur. eşim olacak kadını da hayırlı biri ve beni seven bir kadını bulursam, ben daha başka ne isteyeyim.
Karsinizda iki erkek var ve birini secmeniz lazım;
1. Erkek : hayatınızın aşkı, duygularınıza hitap eden kişi.
2. Erkek : hayatiniz boyunca yasadiginiz en iyi cinsel deneyimi size sunan kişi.