bir de kadınlar trip atar derler. yalan. erkekler daha çok trip atar. ayrıca kadının tribinin nedeni açıkça belliyken erkekler neye trip atar neye kızar hiç anlaşılmaz. durduk yere kendinizi suçlu gibi hissettirirler.
dünyanın bok içinde olma sebeplerindendir bu cins. evet çoğunluğu güç, para için kan dökmekte. bütün bu terördü, şuydu buydu hep bu erkeklerin başının altından çıkıyor. yok feminist değilim, azıcık düşününce erkeklerin iğrenç hırslarının kurbanı olduğumuzu herkes anlar. tabi genellememek gerek ama bu da bi gerçek. gerçi şimdi scarface'e bağlayıp "hepsi kadınları elde etmek için." diyenler de olur, onlar da haklı. allah bizi kahretmesin.
bazı sivri zekalı insanlar tarafından ''benciller, basitler, anlayışsızlar, hedeler..'' gibi türlü çeşitli yersiz genellemelere tabi tutulan cinstir. hayır efendim, onlar da insanlar, onların da ihtiyaçları var, onlar da kendilerini düşünmek zorundalar şu devirde. neden yapıyorsunuz böyle şeyleri? her çeşit erkek var, hepsini de olduğu gibi kabul etmekten başka seçeneğiniz yok, olması da gerekmez zaten. erkekler, erkeklerdir. hepsi bu.
erbakan'ın "kanlı ya da kansız geliyoruz." lafını onlar için söylediğini düşündüğüm varlıklardır. kızlara sürekli söylenen "reglsin uyuzsun." laflarına karşılık artık onların da bir periyodu olduğuna inanıyorum. her ay aynı zamanda bir dengesizleşme başlıyor. bu da sizin kansız periyodunuz.
imzayı atınca, kalaslaşmada sınır tanımayanlardır. bu yüzden; boşanmak için 1 yıl evli olunma şartı aranmamalı. kalasla 1 yıl geçirip; oduncu mu olalım?
deli gibi çocuk isterler. sonra eşleri kilo aldı diye başının etini yerler ne zaman kilo vereceksin diye oda yetmez küçümser, soğuk davranırlar. kadının kendine güvenini yerle bir ederler.kadın daha çocuk taşıması ve dünyaya getirmesi sonucu psikolojilerindeki pürüzleri düzeltmeden hem de. loğusaymış önemli değildir. hemen vereceksin o kiloları. vermese kaç yazar. çok yazar bunlar için. e kadın değil mi? ince olacak arkadaş.* gülü sevip dikenine katlamazlar. dikensiz gül isterler.*
sizi elde edene kadar dünyanın en iyi insanıdırlar, dünyanın en aşık insanıdırlar. bıkmadan usanmadan iki üç yıl peşinizden koşarlar. elde ettikten sonra da yontulmamış odundan bir farkları kalmaz. hele onsuz yapamayacağınızı anladıysa vay halinize. size sahibiniz gibi davranır. istediği haltları yer. keyfi nasıl isterse artık. erkek milletine güven olmaz ben bunu bilir bunu söylerim.
kadınların uğrunda öldükleri, onlarsız yapamadıkları, bir araya geldiklerinde sürekli onları konuştukları üstün varlıklardır. ayrıca onlar olmasaydı ne olurdu bu kadın milletinin hali. birbirini yer bitirirlerdi. sizi şeytanlar.
kesinlikle ''ayarlanabilir yaratıklar'' dır bunlar efendim.
her erkek size ayarlanmamış olarak gelir.sizin o ayarları kullanma kılavuzunuza bakarak yüklemeniz gerekiyor. mesela her akşam yatmadan önce kapıya bir ekmek ve bir şişe süt notunu yazmasını söylemezseniz kendiliğinden koyamıyor o notu oraya. yok yani adam almıyor arkadaş. her akşam bunu aynı saatte, aynı ses tonuyla, kelimelerin sırası aynı olan cümleyle söylemek gerekiyor. böylece zamanla erkeğe, bu işi kendiliğinden yapma yetisini kazandırmış oluyoruz. bu şekilde erkekler istediğimiz kıvama getiriliyor. biraz(!) zaman, ufacık(!) sabır gerekiyor tabi.
hepsi olmasa da sözlükte geneli klavye başına geçtiklerinde kadınları aşağılayan, hiç bir işe el atmamaları gerektiğini söyleyen ve sadece cinsel obje olarak kadınlara yaklaşan varlıklardır. sokakta ise durum nedense çok farklıdır. içerisinde bir gizli abazan yatan bu modeller kadınları savunur ve hatta eşitlikçi olduklarını söylerler.
