istatistiklere göz attığımızda bunun aksini ispat edebiliriz.
Türkiye istatistik Kurumu (Tüik) verilerine göre Türkiyede yalnız yaşayanların sayısı son sekiz yılda 475 bin kişi artarak 666 binden 1 milyon 141 bine çıktı. Bunların 782 bini kadınlardan oluşuyor. 30 yaşın altında 33 bin kadın, 69 bin erkek yalnız yaşıyor. Daha önce en çok 65 yaş üstü kadınlarda gözlenen yalnız yaşama, giderek daha genç yaştakileri de içine almaya başladı. 2002 yılında 665 bin 749 kişi olan bir hanede yalnız başına yaşayanların sayısı 2010 yılında 1 milyon 141 bin 319a çıktı.
359.000 ERKEK!
2002 yılında tek kişilik hanede yaşayanların 492 bin 775i kadınlardan, 172 bin 974ü ise erkeklerden oluşuyordu. 2010 yılında yalnız yaşayan kadınların sayısı 781 bin 705e, erkeklerin sayısı da 359 bin 614e ulaştı. 2002 yılında toplam yaşayanların yüzde 74ü kadınlardan oluşurken, 2010 yılında bu oran düştü. 2002 yılında yalnız yaşayanların 357 bin yani yaklaşık yüzde 54ü üzerindekilerden 2010 yılına gelindiğinde 65 yaş üzerindeki yalnız yaşayanların sayısı 571 599a yükselirken, toplam içindeki payları da yüzde 50ye geriledi.
edit: mal mısın oğlum tüik verileri bunlar neyi eksiliyon sen?
kadınlar ilerle kendi çocukarını kendileri doğuracaklar o derece sen hala seks diyon azgın diyon. bizlere kadınlar her yönden muhtaçmış. (bkz: annen duymasın sakın kemal)
sözlükte açılan garip başlıklardan biridir. kadın olmasa erkeği düşünmenin zor olduğu gibi,erkeğin olmadığında da kadını düşünmek zordur. eğer herhangi bir şeyin karşıtı yoksa o bir anlam ifade etmez ama sığ düşünceleri yıkamayan zihniyetler yeri geldiğinde mecbur kaldıkları karşı cinse dahi saldırmaktan kendilerini alıkoyamazlar.
mantıksız cümle. kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısıdır. kadın olmadan erkek, erkek olmadan kadın olmaz.hiçlik yokluktan bahsederken varlığa bakalım: siz hiç doğuran erkek ya da erkek olmadan doğuran kadın gördünüz mü?
ikisinin de birbirine ihtiyacı vardır. kimse bir diğerinden üstün değildir.
can sıkıntısından sözlüğü iğrençleştirme yarışına girmiş yazarın saçmalıklarıdır kısaca.
şu an bir yığın şey yazmıyorum buraya, ağzımdan geleni direk klavyeye dökmüyorum.
nasıl olsa çok sevgili kardeş yazarlarımız bunu benim yerime bir güzel yapacaklar.
kendilerini yerlere göklere sığdıramazken erkeklere olan muhtaçlıklarını utanmadan, arlanmadan, haya etmeden kilim altına süpüren kadınların, erkekler olmasa koltuk kenarına sürtünerek orgazm olmak zorunda kalacakları gün gibi ortadadır. koltuk kenarları sidikli sidikli kokar. iğrenç olursunuz ey kadınlar, bir hiç olursunuz.
