her zaman erkeğe ödetilen hesap yanlıştır bencilliktir zaman geçtikten sonra insan karşısındaki kızdan şüphe duymaya başlar ulan nasıl kız bu hiç mi birşey ısmarlamaz diye. hayat müşterektir demişler kanımca çok doğrudur. bir kız nasıl bir erkeğin hesabını ödemeye mecbur değilse bir erkekte bir kızın hesabını ödemeye mecbur değildir. kimse kimsenin birşeyi olmadığı sürece alman usulünün en güzel olduğu durumdur.
bunun bir zorunluluk gibi algılanması saçmadır. peki diyelim ki hesabı ödemek erkeğin görevi. sevgilinizle dışarı çıktınız yemeği yediniz. erkek olarak sizin göreviniz parasını ödemek. peki bunun karşılığında isteyecekleriniz nelerdir? o gece yatmak mı? o zaman tüm yollar orospuluğa çıkmıyor mu?
parasını erkek arkadaşıyla ortak harcamayı düşünmeyen bir kadın o erkeği umursamıyordur. aynı şekilde yemeğin vs. nin parasını ödeyip akşam sevişmeyi bekleyen adam da sevgilisini orospu olarak görüyordur.
alışılmışlıktan gelme, erkeklerin çıkardığı bir polemiktir. kızlar ödemek isterse bir türlü rahat edemez o içleri, ödetmezler. ancak, ben ısmarlamak istiyorum, dendiğinde izin verilir. * bazen kız tarafı ısmarlamak ister ama gururuna yediremez bu sevgili kişisi. halbuki kız tarafı rahat edemez, herkes kendi payını ödese daha bi rahat şekilde yer yemeğini. ya da sevgilisini sömürüyomuş gibi hisseder ki o da öğrenciyse ve ortalama ne kadar harçlığı olduğunu biliyosa bazen yememek ister.
hesap ödediğinizde moraliniz bozuluyor, yüzünüz düşüyorsa ödemeyin arkadaşım. 2 dakika önce ben ödeyeceğim diye aslan kesilip, 2 dakika sonra kedi gibi pusunca hoş olmuyor.
sırf erkek oldukları için hesap ödememek gibi bir lüksleri olduğunu zannetmiyorum. biz kızlar nasıl ki yediklerimizi ödüyorsak onlarda ödemelidirler. hesap ödemedikleri taktirde başlarına gelecekten kendileri meshüldürler.
(bkz: bulaşık yıkamak)
yazı-tura, taş makas kağıt ya da çöp çekmek gibi basit işlemlerle kimin ödeyeceğine karar verilebilir.
edit: her iki tarafta da para sıkıntısı yoksa tabi.
artık bu konuda bir karar verin. biz de ne yapacağımızı şaşırıyoruz. ödeyelim diyoruz tersleniyoruz falan... cebimizde para olmadan çıkmıyoruz biz de dışarıya. ödemeyince de ya da teklif etmeyince de kendimizi garip hissediyoruz. ben öderim hesabı ya moduna geçiyoruz. gerçi hesabı ödediğimde beni hiç rahatsız etmiyor. böyle durumlarda karşı tarafta böyle düşünüyordur herhalde.
ben öderim diyip sonra da lafını yapıyorsanız gerçekten çok ayıp. bazı insanlar hariç hiçbirimiz "aha beleş yamul." mantıksızlığında olmuyoruz.
kısaca dürüst olun yeter. ödemek istemiyorsanız bırakın ödeyelim.
--spoiler--
oktay kaynarca: kesinlikle erkekler her zaman hesabı ödeyen taraf olmalıdır. hesabı ödeme işi bayana bırakılırsa kibar bir davranış olmaz. ödeyemeyeceğiniz yemeğe hiç çıkmayın olsun bitsin...
--spoiler--
hayatının anlamı, dünyada sevdiği tek şey olduğunu düşündüğü sevgilisinin kendisine göre daha farklı ihtiyaçları olduğunu bilen ve hesapları kendisi ödeyerek sevdiği kişiden de "ben görevimi yaptım, sende artık yarın bi kuaföre falan gidersin" gibi bir mesaj vermek istenilebilecek bir konudur. zira bazıları bakımsız oldukları gibi sanki hesabı ödemek görevimizmişçesine davranıyor. hesap ödemek erkeklerin göreviyse bakımlı olmakta bayanların görevi. edep yahu.
hayvan değilse erkekler her zaman özellikle bayanlara kibar olmalı en aptalı en salağı en çirkini fark etmez hepsine aynı derecede kibar saygılı ve nazik olmalıdır bu anlamda hesabıda ödemelidir insanların kalbini kazanmalısınız bu çok zor bir iştir bunun için para ödemek gerekiyorsa getirin ben ödeyeyim bir atasözü geldi aklıma birinin kalbini kazanmak domino taşlarını tek tek dizmek kadar zorken, kaybetmek de tek hareketle tüm taşları yıkmak kadar kolay.
madem avrupa birliğine girmeye hazırlanıyoruz. almanları örnek alalım bu konuda. bundan sonra garson getrennt oder zusammen? diye sorsun tüm müşterilerine.