tabii ki ödemelidir, erkeklik bunu gerektirir. parası olmayan bir erkeğin kızla işi ne hem yahu? mesela ben 16 yaşındayken sırf kıza hava atayım diye tüm masaların hesabını ödemiş, elimin ayarını kaçırıp restoranın da borçlarını kapatmış insanım.
ataerkil toplumların komik komplekslerinden biridir.
ne oluyor yani otopark fişini elinde tutup parayı atınca masaya, kendini daha mı güçlü hissediyorsun?
bunu kendine vazife edinip, kasada veya bekleyen insanın önünde yarım saat, "olmaz bak, vallahi ben ödeyeceğim, yav çek şu elini, koy onu cebine, tamam dur, olmaz öyle, ölümü ye bak, allahın adını verdim.." şeklinde ardı arkası gelmeyen yüksek volümlü show'lara girişmek size iyi hissettiriyor olabilir ama o anda etrafınıza bir bakın. istemeyeceğiniz bir şekilde gözlerin size döndüğünü göreceksiniz.
ha, diyorsan ki "yanımdaki de acayip tav oluyor, bunlara prim veren bir kadın hatta bunlara veren bir kadın." o zaman aynen devam kardeşim. allah bereket versin.
- şşştt..! goy onu çantana, görmemiş olüüm.
+ ay, bilmem ki, olur mu öyle, ihihi..
- olur olur, babam derdi ki "bahamıyacaan garıyı alma oglum." e yalan da deel. biz garı parası yemeyiz evelallah. ehiüğeheğğ..
+ ay çok cömert ve de kudretli bir irkekmişsiniz. boş ev varsa gidelim de vereyim.
kemal sunal cook islemistir bu tarz konulari filmlerinde;
- kofteci: nasil kofteler sevdin mi begendin mi?
+ kemal sunal: hmmmmm cok guzel cook..
- kofteci: iyi parasini ver de biz de sevinelim!
+ kemal sunal: (tum ceplerini arar ama para yoktur) hoynk!!
- kofteci: paran yok mu lan! bana bak ben yemem bu numaralari haa! para ulan paraa!
+ kemal sunal: topuk ( sirtinda bi kamyon yukle arazi olur)...
alman hesabı olmalıdır. hesabı kendi ödeyen erkek, kadın üzerinde korumacı tavır takınma hakkını elinde bulundurur. hesabı erkeğe ödeten kadın içinse durum daha vahimdir. kendi ayakları üzerinde duramayan bu kadın, mekanda çıktığında muhtemelen çantasını erkeğe taşıtacaktır. ekonomik özgürlüğünü kazandığı halde hala ataerkil toplum altında ezilen kadına bu sebeple tühtür, yazıktır.
alman usulü kesinlikle bir kız tarafından hoş karşılanmayacaktır. erkek hesabı öder ancak kız da cüzdanına doğru bir davranmalıdır, kolunu kavuşturup arkasına da yaslanmamalıdır. kahve ya da tatlı da kız tarafından karşılanırsa iki tarafın gönlü olur.
aslında bu dolaylı olarak aradaki sevgiye,saygıya ve güvene dayalı bir durum.
çünkü eğer mümkün olsa, varın yoğun kendisi için harcanacağını bilir sevgili
ama olmuyorsa da zorlamanın anlamı yok ki.
hayatta her şey para gibi gözükse de aslında hayatta her şey para değildir.
tamam ilk buluşmada taraflar birbirlerini tanıyacak, vakit geçirecekler, jest olsun diye hesabı erkek ödeyebilir ama sonra hesap her defasında erkeğe bırakılmamalı.
bunun zenginlik ya da fakirlikle alakası yok.
tabii ki istisnai durumlardan bahsetmiyorum.
aşk ve sevgi karşılıklı fedakarlık ister bunu tek taraftan beklemek ne aşkı büyütür ne de sevgiyi..
aslında erkeğin hesap ödemesi zarif bir durumdur. ama ne zaman ki kadın erkeğin bu özelliğini kullanmaya kalkar ve bu nezakete bugünde ben ısmarlayacağım şeklinde jestlerde bulunmazsa bir bayan olarak söylüyorum erkekler bu eylemi bırakmalıdır. hatta uyuzluğuna yenilen içilenin hesabını yapmalı sadece kendi yediğini ödemelidir.
kesinlikle erkek ödeyecek diye bir şartlandırma getirilemez elbette kız çok isterse öder orası ayrı ama erkeğin ödemesi en olağan ve kibar olan durumdur. zaten parayı dert eden adamlada yemeğe falan çıkılmaz.
kızların ilk buluşmada artı ya da eksi oy vermeleri için test edilmiş durumdur. erkek hesap da vermeli ödemelidir de kardeşim:) tabi ki ilişkinin ilerleyen zamanlarında ortak hesaplar olmalıdır.
