erkek çocuk doğurmayı marifet sanan kadın

entry56 galeri0
    26.
  1. canlı şahit olduğum bir olay; kadının 5 tane kız çocuğu var, altıncı çocuğu dünyaya getirmek için hastaneye getiriliyor, doğum gerçekleştikten sonra öğreniyor ki doğan bebek de kız... bir feryat bir figan "atın onu... çöpe atın!, eşim ve ailesi öğrendiğinde ölümüm olacak!" aynen bu cümleleri sarfeden bir kadın... anlamsızca... bilgisizliğin, cehaletin en siyahında yaşayan insan gruplarının günümüzde hala ne yazık ki varolduğu gerçeğidir...
    3 ...
  2. 27.
  3. çevre baskısı yüzünden 'yaptım oldu' tavrında olan aynı baskılar yüzünden istemeden de olsa 'evet marifet erkek çocuk doğurmakta' diyen kadındır, sağlıklı olduktan sonra hiç bir annenin erkek çocuğu kız çocuğuna değişeceğini sanmıyorum.

    edit: lan tabi kız çocuğu da erkek çocuğa değişmezler, aynı ikisi o anlamda..**
    1 ...
  4. 28.
  5. Ata erkil toplumumuzda kadınlarımıza gereksizce yüklenmiş bir misyona maruz kalan kadındır..Özellikle bir de ilk cocuksa erkek olması gerektiği inancı yerleştirilmiştir.* * *
    edit:ne demek istemişim ben burda yaa
    edit2:moderasyon sen sil bunu başlıkla alakasız olmuş dee baağaa..
    0 ...
  6. 29.
  7. 30.
  8. böylelerine allah inadına kız çocuk verir.
    50 tane kızları da olsa, yetmez. erkek evlat doğurtmayı marifet sanan kocasıyla birlikte 51. çocuğa hamile kalır.
    cahil cesareti diye buna denir zannımca.

    allah sana sağlıklı evlatlar vermiş işte. şükredeceğin yerde, "kız istemem, erkek olsun" diye diye ölene kadar doğuruyorsun. (gerçi kadın doğurmak istemese bile, hamile kalacak. kaçış yok)

    o değil de, kimse kız çocuk doğurmasa, çocukları kimin doğuracağını zannediyor acaba bu zihniyet sahibi insanlar?
    yani, bu kadar basit bir mantığı yürütmek için 10 saniye bile gerekmiyorken, yüzyıllardır süren bu merak niye?
    4 ...
  9. 31.
  10. anadolu insanı şatolarda değil köylerde büyümüş, yaşamıştır. son 50 seneye bakıp da bu durumu irdelemek keklik olurdu.
    köy yaşamında, erkek çocuk büyür ve babasıyla birlikte tarlada, ormanda çalışır; evin direği olurdu. kız ise evlendirildikten sonra zaten baba ocağının sınırlarından çıkmış olurdu. muhtemelen bundandır ki erkek çocuk istenir.
    1 ...
  11. 32.
  12. yirmibirinci yüzyıl kadının paradigmasına sığmayacak kadar sığ bir düşüncedir, bu düşünceyi taşıyan kadınların hala var olduğunu bilmek kahredicidir. ve erkek çocuk saplantısı olan kadın onlardan biridir.
    2 ...
  13. 33.
  14. kocası erkek çocuk sahibi olmayı marifet sanmaktadır ya da kız sahibi olmayı utanç.
    2 ...
  15. 34.
  16. annesini marifetsiz sanan kadındır.
    3 ...
  17. 35.
  18. kız/erkek çocukları arasında ayırım yapan toplumun yetiştirilme tarzıyla yakından alakalıdır. dört beş kız çocuğunun üzerine illa ısrarla belki erkek olur diye bir üç dört çocuk daha dünyaya getiren aile hatta sülaledir. bu insanlar çocukların yiyecek, giyecek, eğitim, ahlak gibi unsurlarını ikinci, üçüncü plana iterek sadece tek dertlerinin erkek çocuk olduğunu göstermişlerdir ki bu zihniyet elbette onaylanmayacak yanlış bir zihniyetin ürünüdür...
    ki bana eminim kızacaklar genellikle doğu tarafındaki ailelerde oldukça yaygın bir bekleyiştir illa da erkek çocuk... kızları hakir ve işe yaramaz görmek demektir bir nevi... oysa çocuklarınızdan hanginizin hayırlı olacağını bilemezsiniz, illa erkek olur dersiniz sonucunda belki de "seni doğuracağıma taş doğursaydım" nidalarını duymuyor muyuz hayatımızda?
    yalnız sanıyorum ki artık bu şekil bilinçsiz aileler pek aza indirgenmiştir. şu an da yetişen nesil daha önceki geleneklerine sıkı sıkıya bağlı töre ve adetlerin nerdeyse birer vahiy gibi görüldüğü nesiller değildir çok şükür.

    daha eğitimli, daha bilinç düzeyi yüksek zihniyetler her geçen gün artıyor. kaybettiğimiz kötü örf ve adetlerin yanı sıra kaybettiğimiz bazı değerlerimiz de var ki sanıyorum bu konu daha da içler acısı hale geliyor..

    boşluklar doluyor her bir şekilde...
    1 ...
  19. 36.
  20. gülben ergen. kendisi ayaküstü konuşurken ifade etmiştir.
    0 ...
  21. 37.
  22. yüzyıllarca süren kültür oluşumunun bir parçasıdır.daha çok doğu toplumlarında ve anadoluda oluşmuş bu düşünce, aslında sadece kadınlar tarafından değil ailenin tüm bireyleri tarafından kadının erkek çocuk doğurması önemsenmiş. hem ana hem baba çocuğun erkek doğması için farklı batıl inanışları uygulamışlar.gerçekleşmesi istenen durumu düşündüğümüzde çok da hakir görmemek lazım çünkü eski zamanlarda bir evde erkek çocuğun olması o evdeki güç kuvvet gerektiren işlerin yapılması için, evin korunması için çok önemlidir.ama günümüzde hayat şartlarının değişmesiyle birlikte böyle bir inanışında yeri kalmamıştır.
    1 ...
  23. 38.
  24. erkek çocuk doğurursam belki kıymetim bilinir.. beyim azıcık beni sayar diyen kadının ta kendisidir.
    (bkz: kız çocuk doğurmak)
    (bkz: var mı daha güzeli)
    0 ...
  25. 39.
  26. sanan kadın değil, bir erkektir.
    zira erkek çocuk doğurmadığı takdirde başına gelebileceklerden haberdar olan kadının feryadıdır.
    0 ...
  27. 40.
  28. toplumsal cinsiyet ayrımcılığının, kadının yaşamına etkisinin sonuçlarından biri.

    (bkz: eril tahakküm)
    0 ...
  29. 41.
  30. erkek adamın erkek oğlu olur diye direten öküze zamanında bi hata edip vermiş kadındır.
    1 ...
  31. 42.
  32. erkek adamın erkek cocugu olur diyen zihniyetin aynadaki eşi.
    0 ...
  33. 43.
  34. 44.
  35. 45.
  36. Kadını o hale getiren çevresinin suçudur.
    0 ...
  37. 46.
  38. çocuğun kız olması 4te 3 ihtimalliyken erkek olma olasılığı 4te 1dir. zor olanı başarmıştır yani.
    1 ...
  39. 47.
  40. 48.
  41. Özel matematik ve biyoloji dersi vermiyorum ama senin için bi istisna yapabilirim, ne dersin?
    2 ...
  42. 49.
  43. Bak kardesim kadindan x gelmesi kesin oldugu ve erkek x veya y verecegi icin ihtimaller %50 dir.

    Aynstayn mode off
    2 ...
  44. 50.
  45. kadın bünyelerce potansiyel olarak erkek egemenlik mavallarının okunacağı bir başlığa benziyor. sahi erkek, kız evlat ayrımı yapan kaldı mı hala? dağdan veya mağaradan örnek getirmek yok. brezilya ormanlarında da kız çocuk doğurmayı kutsal sayan kabileler var
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük