Doğrusu kadın ve erkek eşit haklara sahiptir demektir. Bu doğrudur. Kadın ve erkek eşittir denilemez. Kadın ve erkek fiziksel olarak da ruhsal olarak da çok farklıdır. Dolayısıyla aralarında bir karşılaştırma yapmak doğru değildir.
Buradaki 'eşittir' ifadesi fizyolojik etmenlerden ziyade 'eşit haklar' dolayısıyla kullanılmıştır.
Yani asıl palavra 'eşit haklar' kısmını fizyolojik kısma çarpıtıp aksini kanıtlamaya çalışmaktır fakat ben iki türlüsünü de palavra olarak değerlendiriyorum zira erkeklerle eşit haklara sahip olmaları gerektiklerini iddia eden kadınlar, örneğin; erkeklerin birbirleriyle kavga etmesine ses etmezken 'kadınlara el kalkmaz' deyip kendilerine ait böyle bir cinsî hakkın olduğu görüşüne girerler. Aynı şeyi kadına şiddetin her türlüsü için söyleyebiliriz... Bunu ahlaki bir yanlış olarak görmediğimden söylemiyorum, şiddetin her türlüsü büyük bir ahlaki bozukluktur fakat 'erkek ve kadın eşit haklara sahip olmalıdır' derken iki kez düşünün madem.
Öte yandan 'erkek ve kadının farklı yaratılması' ilkesinden yola çıkalım. Bunu yine fizyolojik açıdan söylemiyorum hemen yanlış anlaşılmasın, yani erkeğe ve kadına verilen kabiliyetler farklıdır ve kimi haklar da farklı olmalıdır dolayısıyla. Örneğin, kadın ve erkek iki boksörü ele alalım, ikisi de sonuçta insandır ve ikisi de toplum içerisinde 'sözde' eşit haklara sahiptir fakat kendi içlerinde yarışırlar zira erkek doğal haliyle güç bakımından kadından daha üstündür. Peki böyle bir durumda 'eşit haklar' ilkesinden nasıl bahsedebiliriz ki?
Kadın ve erkek toplum içerisinde eşit statüde olabilir, bir işte kadın erkekten daha üst bir konumda çalışıyor olabilir, fakat işi aile boyutuna indirirsek hiçbir kadın erkekle eşit olduğunu savunamaz benim düşünceme göre, günümüzde maalesef bunu savunan ve kocasına bulaşık yıkatırken kendisi televizyon başında pembe dizi keyfi yapan 'sözde' feministler var maalesef...
Erkek ve kadın eşit değildir ve asla da olamaz. Erkek ve kadın birbirini tamamlayan 2 parça gibidir. Bunun sebebi ise birbirlerinden farklı olmalarıdır. Düşünürsek birbirinden farklı olan farklı ihtiyaçlara sahip bu iki cinsiyetin nasıl eşit olması beklenir. En basit örnek ile bir erkek nasıl ağır işler yapar hayatını idame ettirirse bir kadının baktığı özendiği kadar bir çocuğa bakamaz yada ince işlerde bir kadın kadar rahat başarı gösteremez.
kadınla erkek hak olarak eşit olsa da kesinlikle fiilen eşit olamaz. daha küçükken belli olur bu.
-erkekler askeri oyuncaklar isterler, araba falan isterler. kızlar sadece tek tip oyuncak ister; bebek.
-erkekler yumruk yumruğa dövüşürken kızlar uzaktan izlerler. kızların dövüşmesi ise sadece saç baş yolarak falandır. yumruk atmaya kıyamazlar.
-erkekler sabah kalkıp tıraş olurlar, kızlar makyaj yaparlar.
-erkekler odundur, kızlar hassastır.
esitlik kavrami kadının ve erkegin kisilik haklari ve özgürlükleri yönünden esit haklara sahip olduklari anlamina gelir. bunu böyle anlamayip kadin erkek vücudunun kiyaslamasina kalkismak ve buradan kadin erkek esit degildir sonucuna varmak en azindan büyük bir cehalettir. yobazlar her kavram gibi kadin erkek esitligi kavramini da carpitiyorlar. cünkü onlari en cok korkutan fikirlerden biri budur. kadin erkek esitligini kabul ettikleri zaman o sacma sapan paradigmalari cöker. ilkel arap kültürünün anlayislarini günümüz dünyasinda savunmak boşuna bir cabadir. bazi insanlari bir dönem ama peygamber böyle diyor, kuran'da böyle yaziyor diye ikna edebilirsiniz ama sonunda her akli basinda insan peygamber ve kuran beni baglamaz, ben kendi aklima ve bilime inanirim, kadin ve erkek esittir diyecektir.
bence bilgisiz bi toplumun getirdiği bi rezalet durumdur diyelim. kadın erkek sadece yasalar önünde eşit ama işin içine toplum girince işler değişiyor kısaca.
erkek onu erkek yapan her detayıyla kadın da aynı şekilde onu kadın yapan tüm detaylarıyla ayrı ayrı dünyalardır. onları aynı kulvara sokmak kadını erkek erkeği ise kadın yapma çabaları yersiz ve anlamsızdır bu yüzden de eşitlik gibi bir kavramdan bahsedemeyiz.
palavradır. abiler ablalar bunu altını çizerek söylüyorum kadın erkek eşitliği yoktur adaleti vardır. Kadın ve erkek sosyal hayattaki rolleri ve sahip oldukları donanım dolayısıyla birbirine eşit olamaz.
Örn: 100 kg yükümüz var. Evli bir çift taşınıyor diyelim bu 100 kg ın 50 sini kadına 50 sini adama versek hadi taşıyın al sana eşitlik!olmaz olamaz.
Ama kadın erkek adaleti heryerde genelgeçerdir.
doğru olandır. zira kadınlar öndedir, ya kendilerini acındırırlar, ya da laf ebeliği ve "feminizm", "kadına şiddet" vs. gibi farklı argümanlarla erkeklerin kafasını zikmek suretiyle üstünlük kurarlar.
o değil de birçok erkek de amsalaklıktan mı artık neyse pek bir prim verir bunlara. la olum mal mısınız la?
erkek ve kadın eşit değildir.
eşitlik ve adaleti birbirine karıştırmamak gerekir. eşitlik hani şu matematikten bildiğimiz = şu işaretle gösterili ama kadın=erkek diyemeyiz denilemez. * ama erkek ve kadın aynı sorumluluklardan mükelleftir ve hiçbiri diğerine üstünlük göstermez.
ordaki eşitlik devlet tarafından sahip olduğu hakların eşitliğidir. lafı başka bir tarafından anlayarak kadın ve erkeği acaba eşit mi diye karşılaştırmak saçmadır.
hak olarak eşittirler. hukuk önünde eşittirler. hangisi olursa olsun dinlere göre eşittirler. ancak mevzu reel hayata geldiğinde her birinin birbirine göre üstün yanları vardır.
- erkek sırtında bilmem kaç kiloluk çamaşır makinası ile 5 kat merdiven çıkabilir, kadın bunu yapamaz.
- kadın 9 ay bütün sıkıntılarıyla karnında bir bebek taşıyabilir, erkek bunu yapamaz.