yazın apış arasındaki kokunun kişinin kendini bile rahatsız ettiği ve testilerin varlığının koku yapmaktan başka bi işe yaramadığının düşünüldüğü anlar.
ortamdaki tek kızı etkilemek amacıyla espri yarışına girilende,
erkekliğimden utanmak bir yana dursun,
o rezalete gülerken ,
kızın espirilere güldüğümü sanması beni daha çok üzüyor.
her yılbaşında taksim deki salyalı gözü dönmüş hayvan bozmalarını izledikten sonraki hissiyattır. böyleleri yüzünden dolmuşta, otobüste ya da kalabalık bir mekanda bayanların yanından geçmekten korkar olmuşuzdur. potansiyel sapık olarak görülme korkusu sarmıştır dört bir yanımızı. erkek olmaktan tiksindirmiştir bu varlıklar bizi. allah belalarını versin desek yeridir, az biledir...
batmanda birçok kadını intihara sürükleyecek kadar töreci,yobaz olan,bayanlara laf atarak boşalan,orda burda kusarcasına küfrederek konuşan,eliyle cinsel organını herkesin içinde oynayan kuduz,yabani vahşi erkekleri görünce utanıyorum,sadece erkekliğimden değil,insanlığımdan...
ıq su 80 i geçmeyen kızların, sadece güzelliklerini kullanarak 20 sene götümü yırtıp çalışsam yinede yaşayamayacagım hayatı yaşadıklarını gördüğüm anlar.*
irreversible filminde alt geçit sahnesi vardır ya hani monica bellucci ablamıza neler yapmıştı lavuğun biri 11 dakika boyunca, işte filmde olsa erkek olmaktan utandırdı beni.
sokaktaki başkalarının anasına bacısına, karısına erkeklik hormonlarına güvenip laf atan zavalllıları görünce sanırım onuru olan her erkek neslinden iğrenir..
bir erkeğin, erkek olmaktan tiksinmesi durumu, ''erkekliğime halel gelir'' düşüncesiyle, pek alenen ifade edilmese de ''cesur yüreklerin(!)'' yer yer, erkek olmaktan tiksindiği anları vardır.
- erkek olduğunu, taciz ve tecavüzleri ile ispatlamaya çalışanlarlarla aynı cinsten olmak,
- her daim ''kadını taşımak'' endişesi içerisinde olan ''has erkeklere'' tanık olmak,
- şıçtıktan sonra ''eserine'' kıyıp sifonu çekmeyelerin, bu durumu örtbas etmek için, ''girdiğimde zaten eser vardı, ben sadece imzamı attım'' bahanelerinin arkasına sığınan erkeğin varlığı,