ben kendiminkiyle henüz yüz yüze tanışamadım.. öyle bir kaç sefer aynada tesadüf denk geldiysek meraba meraba o kadar.. hatta açıkcası yolda görsem tereddüt ederim.. başkasının götü sanabilirim.. o derece mesafeliyiz.. ama işte kan mı çekiyor neyse insan seviyor bi şekilde.. başına kötü bir şey gelmesin istiyor.. hep güvende olsun istiyor.. hep hayırlı haberlerini almak istiyor..
yine de insanın götüyle ilişkisi çok bıçak sırtı bir ilişki.. kesinlikle özen ve dikkat istiyor.. sadece sıcak tuttum.. yağ bağlattım.. besledim büyüttümle bitmiyor iş.. iki arkadaş gibi konuşabilmekte lazım.. şimdi yine kendiminkinden örnek vereceğim.. olur da bir gün yüz yüze gelebilirsek lafa nasıl girerim hiç bilmiyorum..
"seni daha önce bu kadar yakından görmemiştim".. ya da "görmeyeli ne kadar büyümüşsün".. belki de şöyle demeliyim.. "daha önce pek görüşemedik ama methini hep başkalarından duydum".. sonuncusu biraz sakat oldu gibi.. işte kırılabilir anlatabiliyor muyum?
keşke ona daha fazla vakit ayırsaydım.. insanın götüyle konuşacak iki kelime bulamaması çok acı vericiymiş sözlük.. belki de sadece özür dilemeliyim kendisinden.. bunca senedir aramızdaki bu soğukluk bu anlamsız mesafe için.. ne kadar garip onu bir kez olsun okşamadım.. kimselere de okşatmadım.. sevgisiz kaldı biliyorum.. ama onun iyiliği içindi her şey.. neyse.. üzgünüm canım götüm.. her şey için.. ama en çokta bol acılı çiğ köfteler için.
yine biricik okulumun en uzak köşesindeki binasına gittim, ders de en uzak sınıftaydı ve içim huzur doluydu. ebesinin amına gitmek zorunda olduğum için çok sevinçliydim, o kadar mesafeyi yürüyüp bokunu çıkarırcasına yorulacak olmam hasebiyle mutluydum adeta.
merdivenlere doğru adım attım, önümde insanlar vardı. bir göt yürüyordu, boyum kısaydı ve gerideydim, alt merdivenindeydim götün. kot vardı üzerinde, irice bir erkek götüydü. 5 kat boyu, o götü izleyerek* yürüdüm. 3. katta zorlandım, göt de zorlandı çünkü nefes nefese kaldık çünkü hormonlu bir neslin meyveleriydik. yüzümüz güleçti terimiz ilaçtı bizim.