böyle bir durumda arkada kalan kişi partnerinin beline sarılmamalı, kendi arkasında ki demire tutunmalıdır. aksi takdirde yeni bir aşkın filizlenip ibne olmamak işten bile değildir.
durumunun timsali olan keyifli eylem. varsın, ibne desinler. samimi arkadaşınızın sahip olduğu ducati multistrada 1200 s'in arkasında, dostunuzun sırtını kendinize siper ederek, bacaklarınıza olanca gücüyle çarpan rüzgarı hissetmek gibisi var mı? her ne kadar kasık bölgesinde çıkıntısı olan adem oğullarından olmamdan mütevellit şikayet etse de, ben halimden oldukça memnunum.
bluetooth aracılığı ile aramızda genel olarak gerçekleşen diyaloglar şu şekilde oluyor;
yer: çatalca istikametine bağlanan geniş düzlüklü otoyol
- abi demirlerden tutun lan! yaslanma o kadar..
- lan ne yapayım? o kadar basma sen de..
- ee? sen istemedin mi hız yap diye?
- evet, evet de.. düşeceğim diye korkuyorum
- sen demirlerden tutun, bir şey olmaz
- tamam, bas hadi vuhuuu
saatte 250 km/s civarları;
- lan şunu benden uzak tut!
- abi sanki nüfusuma geçireceğim hee..
- valla durum öyle gözüküyor..
- lan devam et. sinirimi bozma hehe
- ulan selda'yı ektim seni gezdireceğim diye. senin bana yaptığına bak ahaha
- ahah
böyle diyaloglar işte. velhasıl; keyiflidir. süreni bilmem ama arkada takılan bireyin mabat (mabad da deniliyor) sağlığı için herhangi bir risk teşkil etmez. süren düşünsün.
not: hız yaptığımız yolları iyi tanıdığımızı söylemek istemekle beraber, herhangi birinin can güvenliğini tehlikeye sokmadan, yolun boş olduğu vakitler bu süratlere erişilmiştir. tahmin edileceği üzere; ünitesi kuvvetli olan motorların bu süratlere ulaşması için uzun süreler gerekmiyor. araç görüldüğü vakit, sürat düşürülüyor.