Bi arkadaşıma (erkek) , üst kattaki merdiven den o sınıfa girerken "hadi görüşürüz" deyip elimi kaldırdığımda, bana sınıfa koşar adım girdikten bir saniye sonra çıkıp, elini öpüp bana atfetmesi çok acayibime kaçmıştı, iki merdiven çıkasıya kadar zor tuttum kendimi bu şaşa kaldığım olaya gülmemek için -tabi merdiven bitesiye kadar güldüm-, ama sonra fark ettim ki oldukça içten biriymiş ve homofobik bir şekilde yaklaşmamam gerekiyormuş. açıkçası endişelenmemiş te değildim o hareketten sonra. bunları düşündükçe insanları yargılamanın kötü olduğu sonucuna tekrar tekrar varmış olduğumu hatırlamış oldum. Sonuçta o arkadaşımdı, endişeye gerek yoktu. Şimdi gelirsek eşcinsel vs. konularına, benim fikrim şu ki insanlar gerçekten hassas yaratıklar. Küçüklüğünde yaşamış olduğu en ufak bir olay, trajedi, kendi yorumlamalarıyla birlikte o insanı felâkete sürükleyebilir ve bu oldukça hastalıklı bir toplumun, bakış açılarının, o insan üzerinde yarattığı endişeler ile gerçekleşir.
Şimdi oldukça zeki arkadaşlarımız çıkıp bir çok söyleyebilir onlar için bir söz daha sölersem.. Yakınınızda olan insanları sevmiyorsanız uzak durun. Uzaksanız, ne için endişelendiğinizi anlamak zor. Eleştirmekte haddiniz değil.
kitkat karşılığı yapan birisini tanıyorum. yurt halleri bilirsiniz lisedeyken en ufak yiyecek için yapmayacağınız şey yokmuş gibi gelir. işte piç bir arkadaş da diğer 2sine öpüşürseniz kitkatı veririm demiş. bunlar da dünden hevesliymis sanırsam.