Hata tam anlamı ile kızdadır. Zira kız, kendisine verilen değere aldanmış ve çocuğun okul durumu ile alakalı tek bir soru sormayı aklına bile getirmemiştir. Sorun şudur ki, her ikisi de aynı iş yerinde çalışmaktadır ve tam anlamı ile aileler ve tüm iş arkadaşları işin içindedir. Kız için üniversite mezunu olunup, olunmadığı çok da büyük bir önem arz etmemektedir. Sonuçta insan kendisini yetiştirdiği sürece, hiç bir problem teşkil etmeyecektir. Ancak kızın ailesi, üniversite mezunu kızlarına, lise mezunu olan birini layık göremez.
Çaresizlikte tam olarak burada başlar. Kız, bu durumu ailesine ve sevgilisine nasıl açıklayacağını ve bu durumun nasıl karşılanacağını bilemez. iki ucu boklu değnek
bunun bir de erkeğin önlisans, kızın ise lisans mezunu olma versiyonu vardır. o zamanda aileler nedense yakıştıramaz. bu olaya fuzuli'nin şu güzel sözü ile cevap vermek en yetkin cevap olacaktır.
"Mey Gider Saki Kalır, Her Renk Solar Haki Kalır, Diploma Insanın cehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik baki kalır"
eğer kızımız üniversite mezunuysa, ilişkinin yürümeyeceği gerçeğiyle eş değerdir. kim ne derse desin eğer akademik hayatta erkek statü olarak üstün değilse cicim ayları geçtiğinde çok sert bir ayrılık kapıdadır.