ya bi adam evlenmeye ikna ihtiyacı duyuyosa sıkıntı var demektir. erkeklerin hepsi evlenmekten korkuyor bu bi gerçek. ama evlilik korkumuzu da bize güvenen ve 45 50 senemizi geçirmeyi planladığımız bi kadınla yeniyoruz. bahsi geçen kişi hala ikna edilmeli ise var bi sıkıntı.
öyle bi tüyo yoktur. kendi haline bırakın kardeşim insanı bi. sanki kendini kakalamaya çalışıyor gibi duruyorsunuz açıkçası, var olan bi gıdım istek de kayboluyo. sonra da erkeklerin hepsi aynı, benle oynadın, evlilikten kaçıyorsunuzlar falan.. iticilik yapmayın.
Tanıştığınız ilk dakika amacınızın evlilik olduğunu ve bu durumda ilişkinin nasıl yürüyeceğini konuşun. Maksimum 1 sene sevgili oluruz sonra annemle tanışır istemeye gelirsiniz dersiniz. Boşuna vakit kaybetmeye gerek yok, parayla alamayacağınız tek şey zaman. Böyle durumlarda 3 ihtimal vardır:
1- Baştan olmaz - yenisine bakarsınız
2- Başlarsınız ama 1 yıl içinde ayrılırsınız - daha az zaman kaybı
3- Her şey güzel gider evlenirsiniz - hem birbirinizi tanımış hem de sonuç olarak sağlam bir evlilik yapmış olursunuz.
Sallamasyon başlanan ilişkilerde sınırsız ihtimal yani belirsizlik vardır:
- kısa sürede biterse hoş bir ilişki olmaz, ne olduğunu ne yaptığınızı anlamazsınız
- uzun sürede biterse iki tarafa da büyük zarar verir. Büyük ihtimalle çok şey paylaşılmıştır ve ondan sonra kimseye güvenilmez.
- uzun sürer ve bitmezse boşluğa düşülür. Herşey rutine döner ve bu insanı sıkar. Neredeyse yaşanmamış birşeyin kalmayışı aynı zamanda birlikteliğin sürdürülmesini bir zorunluluk haline getirir. Evlenmek istemediğiniz çünkü sıkıldığınız ama aynı zamanda birlikte olmak konusunda zorunluluk hissettiğiniz biriyle bir ilişkiniz vardır artık. Bok gibi bir durumdur.
- Sonuç olarak ya sürekli yeni partnerler bulma arayışı ve güvensizlik gelişir ya da bok gibi bir rutin oluşur.
Her durumda birinci durumdaki ilişki modeli daha iyidir.