yine uber seksist bir başlık. verecek cevapta bulamıyorum. bunu diyen hoduge ne desen boş çünkü. he gönülden geçen kimsenin kimseyi aldatmamasidir o ayrı mesele tabii.
Bu önerme kesinlikle yanlıştır. Aldatma ikisininde yapmaması gereken davranışlar listesinde ilk insandan beri süregelmiştir. Evet çok kadınla evlilik vardı ama hem erkek hem kadın için aldatma(zina) ölümle cezalandırılırdı.
bu önermeye paradoks yapmak istiyorum. bir erkek aldatırsa başka bir erkekle aldatmadığı sürece bir kadınla aldatıyordur. böylece erkek de kadın da aldatmış olur.
(bkz: aldatmak kızgın kumlardan serin sulara atlamak gibidir)
her iki taraf da aldatabilir, her iki taraf da aldatmayabilir. aldatma ayrıl sonra napıyosan yap.
Allah'tan korkan aldatmaz. Erkek de aldatamaz kadın da. Güveneceğiniz insanı iyi seçin efenim. Bir insanın Allah korkusu olduğu hal ve tavırlarından gayet anlaşılır, münafık değilse şayet. Nasıl biri olduğunu soruşturun çevreden, o bilgiler size az çok yol gösterecektir.
Sadâkat olgusunu, salt kadına yükleyen zavallı bir bakış açısıdır.
Bu zihniyete sahip, bunu savunan her erkek, cebinde her daim cilâ taşımalıdır.
Boynuzlarını parlatmak için...
erkek kadınla aldattığına göre kadın da gayet aldatabilir. ikisi de iğrenç bir şey. Hayata yeni birisini sokmadan neden eskisini çıkartmıyorsun. Aldatmanın kötü olmasının tek sebebi partnerin aldatılmasıdır. Hiçkimse aldatılmayı haketmez.
Kadının sadakati açısından diyorsanız eğer yani kadın çok severse aldatamaz diyorsanız, o sizin düşüncenizdir, doğrudur. Ama işte erkek aldatırsa normal de kadın asla aldatamaz vs diyorsanız; yanılıyorsunuz. Aldatma mevzu karakter meselesidir, cinsiyet değil. Cinsiyetçilik yapmamak gerekir.
Bir erkek olarak böyle bir düşünceye ben bile katlanamıyorum. Aldatmaktan bahsediyoruz aldatmaktan. Neresinden bakarsan bak, neresinden tutarsan tut elinde kalır bu durum. Empati kurun ilk önce bana yapılsa ne hissederim diye, hoşunuza giderse hissettiğiniz gidin aldatın ne diyim.
--spoiler--
imamı Caferi Sadık (a. s) buyurmuştur: “Siz iffetli ve namuslu olunuz ki, kadınlarınız da iffetli ve namuslu olsunlar. Siz babalarınıza karşı iyi davranınız ki, evlâtlarınız da size iyi davransınlar. Kim Müslüman kardeşine yapmış olduğu bir kötülükten dolayı özür diler, o da özrünü kabul etmezse, o kişi, başında bulunduğum Kevser havuzunun yanına varamaz.”
--spoiler--
bu noktada şöyle bir farklılık olduğuna inanıyorum ben. şöyleki; erkek fiziksel olarak güzel bulduğu bir kadınla cinsel bir ilişkiyi yaşayıp geçebilir. bunu yaparken herhangi bir duygusal olgu olmaz. ama kadın doğası gereği duygusal birşeyler hissetmediği biriyle cinsel bir ilişkiye girmez. hele hele bahsettiğimiz kadın türk kadını ise. işte bu noktada olaylar farklı bir boyut kazanıyor. bizim öküz türk erkeğimiz aldatma fiili sırasında karşısındaki dişiye herhangi bir duygu ve ya mana yüklemezken maalesef bu kadın için geçerli olmayacaktır. birinci sadece etin ete değmesi olarak kalırken diğeri ekstra duygusal bir anlam yüklenmiş bir ilişki olacaktır. kaldı ki erkek bu tarz bir ilişkiden sonra mutlu mesut ailesiyle yaşamaya devam edebilir fakat aldatma olayına duygusal bir boyut da kazandırmış olan kadın artık eskisi gibi olamaz.
realite böyle ama bu demek değil ki erkek aldatabilir kadın aldatamaz. ikisi de aldatmasın.