başında 'erkek adam' olan bütün cümleler; hem olmayana gaz verici, hem yönlendirici hem de olana g.t kaldırıcıdır aslında...
böyle cümlelerdeki erkek adamlar, s.ki t.şşağına denk adamlardır; rahatlarına düşkünlerdir. erkek adam'ın bir tane falsolu eylemini ya da efor sarfedeceği bir eylemini göremezsiniz bu cümlelerde...
o değil de delikanlılığın el kitabını kaybettim; bi çaldırsana?
erkek adam kitap yazar.ben şunu çok iyi biliyorum ki erkek ırkı kendisine sunulandan ziyade sunmak ister.yönetilmekten daha çok yönetmek ister,sevmekten çok sevilmek ister.dilenci gibi isteyerek geçer ömrü hayırlısı bakalım.erkek adam zaten kahramanı olduğu toplumun ötesinde bir kahramanlaşmaya,kendi içinde bir yolculuğa çıkmaya çoğu zaman yeltenmez.dolayısıyla koltuğunun altında kitap görmek neredeyse imkansızdır.hatta kutsal kitaplara bile aynı mesafede soğuk durur.evet erkek adam kitap okumaz,çocuk doğurmak kadınlar içinse doğurtmak erkeğe mahsustur ya öyle bir şey sanki. erkek adam, küfrede küfrede,sorgulaya sorgulaya, sürüne sürüne birikim yapar -birikim,okumak için değildir yazmak içindir- nihayetinde.erkek adamın kafası kurşun gibi ağır olur,binlerce yıllık söylenmemişlik dilinde durur, bir yerde yazmak zorundadır.
sebebini bilmediğim binlerce şeyden bir tanesidir bu.kadınlar hep okur ama hep okur her yerde okur.erkekler, yazar ama her yerde her zaman yazar.ne kadınlar okumaktan ne erkekler yazmaktan muzdarip değildir oysa yazmak kendini açık açık ele vermektir,teslim olmaktır,güçsüzleşmektir.okumak, bir arı gibi her çiçeğin özüne dalıp orayı çalmaktır.kitap okurlarının büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturur ya hepsi hırsızdır.artık erkekler yazmasın!kalp,ciğer,karakter hırsızlığı sona ersin.
biraz yer değiştirsek fena olmaz aslında, arkadan tahtayı göremiyorum...