ağlar ama onların ağlaması super volkanların patlaması gibi olur. Kimse görmezden gelemez, kimse yanından ilgisiz geçip gidemez, ve kimse onları durduramaz.
soru niteliğinde bir başlık. erkekler ağlar mı? sorusu yüz yıllardır tartışmaya açık bir konu olarak görülür.
ağlar efenim. hemde anıra anıra ağlar. ama yalnız ağlar. kimseye göstermeden, kimseye belli etmeden. ya sesinin titreyişinden anlarsınız yada gözlerinin kızarmasından anlarsınız ağladığını. bir kadın gibi arkadaşının yanında ağlayamaz erkek. hayır düşündüğünüz gibi küçük görünmek değil bu konu. eğer bir erkek birisiyle dertleşiyorsa onun yanında ne olursa olsun farketmez. ama yalnız yaşamak ister derdini, sıkıntısını. kimseye göstermez acısını. o yüzden kadınlar hep der ya.
-erkekler duygusuzdur. onlar için üç şey önemli. alkol, kadın ve seks.
bir erkek arkadaşının yanında der.
-hacı şu hatun fena. bunu söylerken yüzü güler. ama içini sorun birde. kimse bilmez onun ne acılar çektiğini kimse anlamaz ne halde olduğunu. nasıl görüyorsa öyledir o erkek. o anlatmadığı sürece kimse bilmez hiç bir şeyi.
bir erkek ya ailesi için ağlar yada sevdiğini kaybettiği zaman. bir kadın için unutmak daha kolaydır her zaman. daha basittir unutmak için. çünkü istese hemen birisini bulacağını bilir.
ama erkek o sevdiğinin yerine kimseyi koyamaz. yapamaz bunu. ihanet etmiş gibi hisseder kendisini. hem yenisini hem eskisini aldatıyormuş gibi olur. ee bir ipte iki cambaz oynamazmış. bir kalpte iki kişi olmaz. ayrıldığı ilk günler çok mutludur erkek. bir görsen onu eskisi gibi güler eğlenir. ama ufacık bir obje, bir saç tokası bile, sevdiğini hatırlatmaya yetecektir. onu sevdiğini, onsuz yapamadığını tekrar anlayacaktır. yıkılacak, resmen anıra anıra ağlayacaktır. kimse görmeyecek onu, duvarlara yumruk atacak, kafasını yerlere vuracak. ve o ağlamaktan salya dolu ağzında tek ve acı bir kelime.
"neden" veya "neden bitti" anlam veremez erkek neden bittiğine. eğer terk edilmişse toz konduramaz sevdiğine bütün suçu kendisi üstlenir. eğer terk etmişse bir erkek o kızın tek bir kusuru vardır erkek için. diğer bütün kusurlar erkeğindir. sevdiğini hala sahiplenir erkek. "banane ya" diyip arkasını dönüp gidemez. bunu yediremez kendisine.
bir kadının ağlaması artık normal karşılanır. omzuna ufak dokunuşlarla teselli edersiniz onu.
ama bir erkeği ağladığı zaman gördüğünüzde;
kelimeler dizlir boğazınıza, elinizi uzatırsınız ama dokunamazsınız, konuşmak istersiniz tek bir söz bile çıkmaz ağzınızdan, düşünmek istersiniz beyniniz buna izin vermez. sadece bakarsınız. acı dolu ve imkansız gözlerle. üzülürsünüz ama bir şey yapamazsınız. erkek ağladı mı tek bir şey yapabilirsiniz. oda saatler sonra. ufak bir masa ve bir rakı. tek kelime etmeden saatler geçer o masada. bir şey soramazsınız. korkarsınız sormaya. dalıp gider siz ona bakar onun hüznünde kaybolursunuz.
kim ödeyebilir bir erkeğin gözyaşlarının bedelini. ağlatan mı, en yakını mı, sevgilisi mi... bunların hiçbiri ve hiçkimse, bir erkeğin gözyaşlarının bedelini ödeyemez. neden mi... çünkü erkek ağlarsa dinmez birdaha gözyaşları. ne ağlatanı unutur, ne de neden ağladığını. ödetir gözyaşlarının hesabını gereken kişiye. peki bir erkek neden ağlar. sevdiği için mi, özlediği için mi, önemsediği için mi... erkek sadece ve sadece sahiplendiği için ağlar. sahiplendiği kişiyi kaybedeceğini anladığı zaman ağlar. hiç susmaz, hep ağlar. dinse de gözyaşları, kalbi ağlar. erkek ağlarsa yaman ağlar.
ne büyük bir ironidir ki; "erkek ağdam ağlar mı?" gibi tabularla erkeğin duygularını belli etmemesi gerektiği bilincini benimsetmeye çalışan toplum daha sonraları, erkeklerin duygusuz olduğundan, çok katı olduğundan ve acımasız olduğundan yakınır.