erkek ve kadın diye, apayrı zannedilerek girişilen karşılaştırmalarda mutlak bir yanlışlık mevcut. kadının ruhu da muhakkak ki acı çeken erkeği duyumsar. burada, kadın kişinin daha gerçekçi bakarak, umursamadığı ve hayatına devam edebildiği örnekleri göz ardı etmezseniz anlayabilirsiniz.
bir bakış açısı da şu: kadın da yeri gelir öyle duyar ki fenafillah a erişir. sadece bunu itiraf etmeye cesaret edemez. kitapla alakasız bir tespittir bu da. hemen kitabı okumuyör, bilmiyör, tuu cahal... denmesin. "kadınlar, ruhsuzdur" derler yeri gelir, acayip yalancısınız lan! sıcaklığını özlemek için dokunmadıysanız hiçbir kadın tenine, bilemezsiniz. bu da böyle bir güzel kafanın ürünüdür, afiyet ola.