alışverişe onu götürmek. alışverişte hiçbir şeyi beğenmemek. onca mağazayı dolaştıktan sonra eve eli boş dönmek; ya da bir sürü şey alıp ona ödettirip alınanları eve kadar ona taşıtmak...
not: bunlarım hepsi bir mesai bitiminde yapılmalıdır.
bir şeyi 'yapma' dediği zaman yapmak.
sürekli zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışmak.
hem 'suçlu' hem 'güçlü' olmak.
dur durak bilmeden kendi isteklerini ona dikte etmeye çalışmak.
akabinde onun isteklerini umursamamak.
onu dinlememek ve anlamaya çalışmamak.
vb.