ilk küpe takmanın çok yaygınlaştıgı dönemlerde sağ kulağına mı sol kulağına mı takmış diye inceleyip hayatımızı buna adadığımız zamanlardı, eğlenceli bir eylemdi erkeklerin küpe takması.
yakışıyorsa gayet normaldir. taksın canım ne olacak. hani birine, bir aksesuar yakışmıyorsa kadın olsun erkek olsun onu kullanması kötüdür. ama yakışıyorsa erkek de olsa taksın o küpesini yahu. hatta iki kulağına da taksın, ikişer tane taksın.
yavuz sultan selim han ın küpe takmadığını ve dahi hiçbir osmanlı padişahının küpe takmadığını tekrar tekrar hatırlatmak istememe neden olmuş konudur.
küpe takmak insanın cinsel tercihlerini veya fikirlerini beyan eden bir icraat değildir.
küpe takan kişi sadece ve sadece aksesuar olarak kendine bir meta seçmiş olur.
saat takmak nasıl bir tercih ise küpe takmak da aynı türden bir tercihtir.
ne kadar eskiye dayandığı, ne kadar kabul gördüğü ya da uygulandığı ikisi arasında bir fark yaratmaz, yaratmamalıdır.
kişi küpe takmasına tepki gösterenlerle aynı mantık hatasına düşmemek adına padişahta takıyordu falan dememeli,
hoşuma gidiyor ve takıyorum diyebilmelidir.
e padişah takıyordu diyenler için yanlış algılanmış olduğunu fark ettiğim durum. o dönemde köleliğin belirtisi olarak kulaklara ve ya boyuna halka takılmaktaydı.
padişahlar ise bu küpeyi allah ın kölesiyim anlamını taşıdığı için takmaktadır.
Yakışanda iyi gözüküyor bana göre. Yoksa özentiliğe verip kötü bir imaj çizenlerdeyse hiçte iyi olmuyor.
birde şu noktadan bakmak istiyorum noktaya.. Küpe sağda oluyormuş solda oluyormuş insanın cinsiyet durumuyla sağ-solun ne alakası var arkadaşlar çocuk olmayın, geri kafalı olmayın..
Bir cinsiyeti bir yöne bağlamak ne kadar cehalet belirtisidir. Bir küpe takmakla nasıl erkekliğin yitirildiğine kanı getirilir. Bunları konuşmak bile gülünç aslında..
Ben küpe takmıyorum, kendimce takmam da bana yakışmıyor çünkü.
baba - ne o len kulağanda ki?
oğul - küpe baba, yakışmış mı?
baba - sen doğduğunda hemşire nur topu gibi bir oğlun oldu demişti, şimdi nuru gitti topu kaldı.
oğul - '^++%%&&/
yakışıyorsa ve kendini o şekilde mutlu hissediyorsa takmalıdır. 1950'lerden kalma tepkileride göğsünde yumuşatıp gelişine degajla şişirmelidir uzaklara. sonuçta kol saati, yüzük, bileklik gibi bir aksesuardan bahsediyoruz. insanları görünüşlerine göre değerlendirmek barzoluktur. düşünülmesi gereken kişinin kulağında ki küpe değil, bu şekilde simgesel (ipnemisin amk o ne) tepkileri yapanların kültür, zeka ve hangi jenerasyona ait gibilerinden araştırılması gerekmektedir. bir baba oğluna fikrini söyleyebilir ve bunu söylerken yanlış cümlede seçebilir, babadır. yetiştiği çağın doğruları bu tepki gibiydi. ama 2000'li yılların eğitimli gençliğine bu tepkiler.. olmaz yani.
ortamına göre erkeği gerer -biraz sola döneyim- gibi abuk taktikler geliştirmesine sebep olur. erkek pek tabii küpe takmakta özgürdür ve toplumun bunu kabul esaslarını görmezden gelebilir sadece ve sadece yazılmayan kuralların gölgesinde olacaktır her zaman. bunu etrafımızda aşmış gibi görünsekte yargı çerçevesinde başlı başına maddedir. tercih meselesi olduğunu yinelemekte ve bilmekte fayda var.
artık sıradanlaşmış ve bir çok tarz yapmaya çalışan apaçilere kadar düşmüştür bu erkeklerde küpe işi. şimdilerde küpe takmayan erkekler azınlıkta. yakışanı da var elbet.*
dayımla oğlu arasında babanın oğlunu odunla dövmek yöntemi olarak da bilinen bir çeşit nasihat metodu ile hizaya getirilmesi olayına konu olmuş hadisedir.işbu olaydaki baba yetmişli yıllarda o yılların modasınca omuzlarına kadar saç uzatmış akabinde kendi dayısından sopa yemiş ilginç bir aile büyüğümüzdür.