Ölmeden önce yapılması gereken 100 şey listesine, canlı performansını izlemenin, mutlaka eklenmesi gereken müzik adamıdır. Yoksa hayatın bir kısmını ıskalamış olursunuz.
Sade, duru, şatafat ve debdebeden uzak, türküyü, özüyle sözüyle, manâsıyla türkü gibi dinleyebileceğiniz nadir insanlardan biridir.
perdesiz gitarın keşfedicisi, çaldığı her enstrümana, gitara, neye, kabak kemaneye, bağlamaya, ruh,can, kan, yürek, beden veren enstrümanı şahlandıran, canlandıran, küçük elli, büyük gönüllü üstadtır.
" pencereden kar geliyor" der... Karı, iliklerinizde hissedersiniz, birlikte üşürsünüz. Gurbet ellerde karın soğuğuna inat, sıcak gözyaşları dökersiniz dinlerken...
" Zeynep" der... Dilinden, sazından, bin Zeynep dökülür...
" mecnunum leyla' yı gördüm" der. Usul usul, zerafetle, gıptayla dinlersiniz, leyla' sını gördüğü anı...
Ve daha neler neler der de, mıhlanırsınız olduğunuz yere... mıhlandığınız o yerden, hiç kıpırdamadan, uzun yolculuklara çıkarsınız, uzun ve hüzünlü yolculuklara...
Bir söyleşisinde, müzik piyasası hakkındaki görüşü sorulduğunda, " müzik ve piyasa kelimelerinin aynı cümle içinde olmaları bile vahimdir" tarzında bir cümle kurmuştu ki, gönlümü daha da fethetmişti.
Ömrün uzun olsun Erkan Oğur...
Var ol...
kendisi sadeliğin, tevazunun son kalesidir. sesi tek başına bi orkestra gibidir. gelir bam telinize dokunur, geçmişe götürür. onu dinlemek benim ibadetim.
sanatçıdır. kendi enstrümanı olan oğur sazını yapmıştır. perdesiz gitarı bulmuştur. sanat da tam olarak böyle birşey aslında. mevcut kalıplar sana yetmeyince farklı birşeyler üretmek... bu adam sadece sanatçı değil, mühendis yeteneğine de sahip. yaşayan efsane. türk olduğu için; dünya türklere negatif ayrımcılık yaptığı için hakettiği biçimde dünya çapında bir sanatçı değil. benim gözümde öyle gerçi.
efsanedir.. duayendir.. kendisi bırak beste yapmayı, sazlar gitarlar icat edecek kadar ileri boyutta bir müzisyen ve sanatçıdır.. böyle bir insanın tvde, gazetede, dergide, sosyal medyada ne bileyim bir demet akalın kadar, bir sinan akçıl kadar adının geçmemesi ülkecek sanat seviyemizin göstergesidir.. ne zaman bu tarz insanlar daha kıymetli olur, o zaman biz de iyi yolda olduğumuzu anlarız..
gerçek sanatçı tanımının karşılığı. ama her şeyden önce eşine ender rastlanabilecek güzellikte biri; insan.
icra ettiği sanatındaki ustalığı ve eserlerindeki hissiyattan daha mühim onun bu yanı işte. sanatçı diye baş tacı edilen beş para etmez insancıkların yanında koskoca bir dev olmasına rağmen kendilerinin asla sahip olamayacağı tevazusu, duruşu, bilgisi ve ne olduğunu bilmesi... boşuna uzatmaya gerek yok zaten kendileri de gayet güzel söylemiş aslında; eksiklik kendi özümde diye.