hafif ekşi olucak , tuza bandırdıktan sonra o ekşimsi tatla birleşen tuz çok güzel bir zevktir. ayrıca o haşırt sesini duyduktan sonra ki eriğin dişlediginiz yerin sulanmasıda ayrı bir nokta.
yurdumuz harikası, bazı avrupa ülkelerinde ekşisi bulunmayan meyve. en tatlısı, ballı mor olanı adapazarı'nda yetişir. katur kutur; sulu, ekşi olanı yahut ekşi, sarı olanından tutun; mor ve tatlı, kırmızı ve ekşi bir sürü çeşidiyle en canciş meyvedir.
şahsen kendisine özel bi ilgim var. yılın en sevdiğim zamanı eriğe ulaşabildiğim zamandır. ama tabi hem ekşi hem ucuz erik bulabilmek çok kısıtlı bi dönem için geçerli.
eriğe dair geliştirdiğim ve masaçuses üniversitesi meyvelerin hastasıyız yüksek okuluna gönderdiğim bir tezim var. belki makale olarak yayımlanabilir. yayımlandığında haber verecekler zaten.
bana göre erikle tüm gün geçirilebilir hem de keyifle. erik, bu noktada tamamen patatese benzer işlevselliği açısından. sabah patatesi haşlayıp yerken, akşam yemeğinde de kızartıp tüketebilirsiniz. kızartmanın üzerine şöyle sarımsaklı bir yoğurt ve azıcık baharatla (ağzının suyunu sil amına koyim ya, adam gibi bi şey anlatıyoruz burda) harika olur.
aynı şekilde sabah kalkar kalkmaz, mayhoş erikle kahvaltı yapılabilir. akşam olduğunda da ekşi, keskin eriği bolca tuzlayıp rakıyla tüketebilirsiniz. hatta peynir, kavun, ton balığı yalandır. rakıya ekşi eriğin yakıştığı kadar hiçbir şey yakışmaz. görüldüğü gibi tüm gününüzü patateste olduğu gibi erikle de geçirebilirsiniz. ancak patates daha yaygın ve ucuz olduğundan (tezim bu noktada iktisattan da destek alıyor, görüyorsun) insanoğlu henüz salağa yatıp erikle geçirilen bütün günün keyfine erişemiyor. ben yıllardır farkındayım durumun. azıcık param olsun bütün günümü erikle geçiriyorum. çok şahane lan!
* şöyle baktım da, bu meyveyi benden daha ciddiye alan kimse yok heee.
soğuk kış günlerinde hasretini çektiğim, biraz güneş gördüm mü ne zaman erik çıkacak yeaa ? diye kendime sorduğum. yolda sokakta gördüğüm erik ağaçları çiçek açınca tatlı tatlı güldüğüm, ulan dondurucuya koyulsa da şu meret her istediğimde yesem diye düşündüğüm. geçen yazdan bir tabak dolusu papaz eriğinin çektiğim güzel fotosuna bakıp avunduğum, balım, bitanem, cantanem ne çok özledim-bekledim seni bi bilsen.
10 lirayken bile kilo kilo aldığım, şimdilerde ucuzladığın, tadına doyamadığım, tuzla çok yakıştırdığım..çabuk bitme ! beni üzme !