alman general. alman ordusunda sayısız zaferlere imza atmıştır. daha sonraları nazi partisine üye olarak liderlik için adaylığını açıklamış ve hitler'le yarışmıştır. bir oy farkla nazi liderliğini hitler'e kaptırmış ve daha sonraları hitler'le bozuşarak almanyadan ayrılmıştır.
tanınmış bir alman generali ve 20. yy. başlarının alman aşırı sağının önemli isimlerindendir. 1865-1937 yılları arasında yaşamıştır. 1. dünya savaşı'nda general hindenburg ile birlikte alman ordusunun en önemli yöneticisi konumunda olmuştur.
son derece militarist bir zihniyetin temsilcisidir. barışı "savaşlar arası geçici bir dönem" olarak görmüştür. "topyekün savaş" kavramının önde gelen teorisyenlerinden sayılabilir.
hitler'in siyasi kariyerinin başlarında araları iyi olmuş, ama sonra kopmuşlardır. 1935'te arayı ısıtmak için kendisini ziyaret eden hitler'e sağlam ayar vermiştir. hitler ziyaret sırasında kendisini feldmareşal yapmayı teklif etmiş; ludendorff da çok kızarak "feldmareşal yapılınmaz feldmareşal doğulur!" şeklinde bir cevapla ayarı vermiştir. sonradan öldüğünde hitler cenazesine katılmış, ama konuşma yapmamıştır.
iyi bir komutandır ama kötü politikacı ve askerdir. çok büyük zaferler kazanmış fakat dünya savaşında ısrarı yüzünden abd savaşa girmeden önce ingilizler ve fransızlar ile anlaşma tekliflerini defalarca geri çevirmiştir.
o zamanlar yarı monarşi yarı diplomatik bir siyaset vardı almanya'da. fakat savaş sırasında kendisi öyle bir güç kazandı ki tek başına güç sahibi oldu. 2 oğlunu kaybettiği savaşı ısrarla devam ettirdi kazanımlarımızı kaybedemeyiz diye. neticede amerika'nın savaşa girip taze 2 milyon askerini batı cephesine sürmesiyle savaş bitmeden bütün kazanımlarını kaybedip versay felaketinin imzalanmasının en büyük sebebi oldu.
eğer bismark'ın çeyreği kadar diplomatik zeka olsa 1. dünya savaşı 1917'de biter almanya cepheden taviz verip süper bir devlet olarak çıkardı ama olmadı.
Dergah yayınlarında çevirisi çıkan topyekün harp isimli kitabını okuduğum alman general ve başkomutan. Savaşı idare etme kabiliyeti, generallik vasıflarının tarihe geçecek kadar iyi olduğunu görüyoruz ancak kitapta sürekli düşman olarak yahudiler, Roma kilisesi gibi hedefler göstermesi bazı konularda biraz saplantılı olduğunu hissettirdi.