büyülü güçlere sahip bir karganın öte dünyadan taşıyıp getirdiği hayalet. aynı karga, intikamını alabilmesi için ona gözlerinin rehberliğini sunacaktır.
the crow filminin ana karakteri. kendisi intikam için dünyaya geri gelmiştir filmde. ve kimse gücünden bahsetmemiştir.
bu arkadaşımız kendini hızla iyileştirme* özelliğine sahiptir. heroes'daki claire var ya onun yeteneği işte. ve kendisi onu yönlendiren karganın gördüklerini görebilir, duyduklarını duyabilir.
"Mother is the name for God on the lips and hearts of all children. Do you understand?"
"It can't rain all the time."
"Victims; aren't we all?"
sözleriyle bile çok şey anlatan the crow filminde çok başarılı bir şekilde oynayıp, hatta eric draven karakteri için saçlarını bile uzatıp, gitar çalmasını öğrenen , yaşasaydı şu an en başarılı aktörlerden biri olacağı kesin olan brandon lee'nin canlandırdığı karakterdir. filmde oynadığı karakterle brandon lee'nin gerçek hayatı kesişmiş, nişanlısı eliza hutton'la evlenemeden ölmüştür.
eskiden crow manyaklığı vardı. herkes bu abiyi karizmanın tanımı olarak kabul ederdi. o uzun dizlerine kadar gelen deri ceketi(hani matrixde de var ya olm o işte) giyip sokaklarda cool takılan insanlar vardı. bende isterdim ama olmadı işte alamadık öyle deri ceket. neyse işte genelde benden birkaç yaş büyük olanların kahramanıydı eric. biz daha küçüktük o zamanlar. birde binanın çatısında attığı gitar solosu vardır bu müthiş karizma abinin.
the crow filminin, yine filmdeki çekimler esnasında rahmetli olmuş, brandon lee tarafından canlandırılmış karakteri; zannımca da, sinema tarihindeki en karizma, en karanlık, en intikamcı, ve de aşkın nelere muktedir olduğunu gösterebilen karakterdir..
crow'un * en popüler olduğu zamanlar, fazlada büyük olmadığım dönemler, makyajı ve tavırlarıyla büyüleyen, intikam için geri dönmüş, aşık karakter. jane siberry'nin de dediği üzere, it can't rain all the time.