Beyefendiyi 3-4 senedir sosyal mecralarda takip ederdim. Önceden instagram canlı yayınları açar, çeşitli tartışmalar yapardı. Bugünlerde çoğumuzun twitter akışına düşen "H. Nihal Atsız düşmanlığı" o zamanlardan gelmektedir.
Beyefendiye göre H. Nihal Atsız "Bölücü, Atatürk ve cumhuriyet düşmanıdır." iddialarını devamlı surette canlı yayınlarında ve twitlerinde beyan etmektedir. Tartışma üslubundan ve konuyu ele alış biçiminden anlaşıldığı kadarıyla kendisinin metodolojik araştırma kabiliyeti yok. Tarihi olgu ve olay değerlendirmesinin nasıl yapılacağını bilmiyor. 1930-40'lı yılların dünyasını 2023 yılının şartlarından, bugünün birikimiyle değerlendirip anakronizme düşüyor. Bu yetmiyormuş gibi kendisi gibi düşünmeyen, konuyu bilimsel metotlar çerçevesinde ele alıp, açıklama yapmaya çalışan insanları da cehalet, yobazlık, bölücülükle suçluyor. En iyi ihtimalle engelliyor. Yani kendi görüşlerinin haricinde görüş duymaya tahammül edemiyor. Hayatında birkaç satırdan fazla H. Nihal Atsız okuduğunu zannetmiyorum.
Ben burada H. Nihal Atsız hakkında ayrıntılı açıklamalar yapmayacağım ama kendisi okur ve talep ederse seve seve sohbet eder, görüşlerimi anlatır, tartışırım.
2023 Genel Seçimleri için iYi Parti'den Milletvekili Aday Adayı oldu ve nihai aday listesine giremedi. Seçimlerden kısa süre sonra Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile bir fotoğraf paylaşarak, Parti Genel Başkan Danışmanlığı vazifesine getirildiğini beyan eden bir tweet paylaştığını gördüm. Benim açımdan şaşırtıcı bir görevlendirmeydi. Evet bazı noktalarda görüşlerin farklı olması kabul edilebilir. Ancak Kaleli'nin kullandığı üslup ve ağır ithamların; Özdağ ve parti tabanında nasıl kabul göreceğini merak etmiştim. Aynı gün içerisinde beyefendi görevden ayrıldığını ilan eden kibar bir mesaj yayınladı. Şimdilerde tweetlerinde Zafer Partisi'ni itham etmeye başlamış. Partinin ırkçı olduğunu, bölücü olduğunu, kapatılması gerektiğini filan söylüyor. 1.5 ay içerisinde yaşanan bu 180° perspektif değişiminin sebebini kendisine nasıl açıklıyor merak ediyorum.
Bu meselenin haricinde, sosyal medya üzerinde Ali Türkşen, Erlik, Godirikli Dombay, Ümit Faruk Yenici gibi belirli bir kitleye hitap eden insanlarla da çeşitli polemiklere girmiştir.
Umuyorum en kısa zamanda, severek ve başarıyla sürdürdüğü resim, müzik, sinema işleriyle iştigal etmeye devam eder ve bizler de kendisini yine keyifle takip ederiz.
1990 yılında Ankara’da doğan Erhan Kaleli, 2009’da Kuleli Askerî Lisesi’nden, 2013 yılında ise Kara Harp Okulu’ndan Jandarma Teğmen ve Sistem mühendisi olarak mezun oldu. Tunceli, Diyarbakır ve Mardin’de bulunan Komando ve Jandarma Özel Harekat Birlikleri'nde görev yaptı. 1 Mayıs 2016 tarihinde Nusaybin’de Meskun Mahal Operasyonları'nda görev yaparken yaralandı. 17 Ocak 2018 tarihinde Gazilik unvanıyla beraber Üsteğmen rütbesinde emekli oldu. Sinema ve Oyunculuk eğitimleri aldı. Ekim 2018’de KALELi Medya'yı, Nisan 2020’de ise KALELi Medya Yayınevi’ni kurdu. Şirket, sosyal medya, sinema film, yayınevi vb. alanlarda faaliyetlerine devam etmektedir. Devlet Övünç Madalyası sahibidir. Aynı zamanda yazar, mühendis, ressam ve yönetmendir. Ankara'da yaşamaktadır.
Kitaplar:
Can Kırıntısı (Şiir), 2015
Şizofren (Roman), 2017
Yalnızlık, Orta Şekerli (Şiir), 2020
Sergiler
Yaşayan Asker Ressamlar Resim Sergisi (Karma), 2014
Yaşayan Asker Ressamlar Resim Sergisi (Karma), 2016
Yaşayan Asker Ressamlar Resim Sergisi (Karma), 2018
Gazi bir subayımızdır kendisi, özel harekatçıdır, aynı zaman yazar, şair ve ressamdır. Şimdi de yönetmenlik için kolları sıvamıştır. Bilindiği kadarıyla beş dil bilmektedir. Can Kırıntısı adında bir şiir ve Şizofren adında bir romanı olmak üzere iki kitabı vardır. Üçüncü kitabı da yoldadır. internet sitesine göre hayat hikayesi şu şekildedir:
Ankara'da doğdu. 2009'da Kuleli Askeri Lisesi'ni bitirdi. 2013 yılında Kara Harp Okulu'ndan Subay ve Sistem mühendisi olarak mezun oldu. 2014'te Jandarma Sınıf Okulu'nu, müteakiben Foça Komando Okulu'nu bitirdi. Jandarma Subayı olarak Tunceli, Diyarbakır ve Mardin'de, Komando ve Jandarma Özel Harekat Birlikleri'nde görev yaptı. Ocak 2015'te ilk kitabı olan CAN KIRINTISI (Şiir) yayımlandı. Nisan 2017'de ŞiZOFREN adlı, bireysel ve toplumsal birtakım eleştirilere yer verdiği psikolojik romanı yayımlandı. 2014, 2016 ve 2018 yıllarında, günümüzde faal bir şekilde varlığını sürdüren Yaşayan Asker Ressamlar resim sergilerine katıldı. 1 Mayıs 2016 tarihinde, Nusaybin'de meskun mahal operasyonlarında görev yapar iken yaralandı. 17 Ocak 2018 tarihinde, Ankara il Jandarma Komutanlığı emrinde görevli iken Vazife Malulü Gazi olarak, Üsteğmen rütbesinde emekli oldu. istanbul Eyüp Film Akademisi'ne seçildi ve bitirdi. Başkent iletişim Bilimleri Akademisi'nde Diksiyon ve Oyunculuk kurslarını bitirdi. Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü son sınıftadır. ileri düzeyde ingilizce bilmekte, ispanyolca, italyanca, Rusça ve Arapça dillerinde eğitimlerine devam etmektedir.
KiTAPLAR:
Can Kırıntısı (Şiir), 2015
Şizofren (Roman), 2017
SERGiLER:
Yaşayan Asker Ressamlar Resim Sergisi (Karma), 2014
Yaşayan Asker Ressamlar Resim Sergisi (Karma), 2016
Yaşayan Asker Ressamlar Resim Sergisi (Karma), 2018
FiLMLER:
Sanrı (Kısa Film), yönetmen, 2018
Veda (Kısa Film), yönetmen, oyuncu, 2018