bazılarının işlerine gelmeyen dosyaları karıstırdıgı için evinde el bombası bulunan yazar. uydurma cete üyesi. ergenekon oyununa gidecek ilk kişi. ilerde buna benzer kişiler de ergenekoncu olacak evlerinden de kalaş cıkacaktır. bekir coskun, emin çölaşan olası kişilerdir. ayrıca bir türlü yargılanmaması da ayrı bir konudur.
demokratik hakkı olmayan sahıs.
özgürlüğün göreceli olduğu ülkede, hiçbir zaman özgür olmayacak bir tarafta bulunan yazar. muhafazakar escinsel olsaydı malı götürmüştü oysa.
1- vatansever güç birliği hareketinin organizasyon ve süreklilik arzeden anayasal düzeni silah gücü ile tehdit eden bir terör örgütü olduğu kesinleşmemiştir, hatta kesinleşmeyecektir, bu halleriyle daha çok kurtlar vadisi gazına gelmiş gençlik çetelerine benzemektedirler.. ortada eski tsk mensubunun yürüttüğü bir kutu elbombasından başka birşey yoktur,danıştay saldırısını bunların başına patlatma planı tutmamıştır. cumhuriyet gazetesine atılan bombaların bu bombalarla mke üretimi olmaları dışında ortak yönü bulunamamıştır-aynı seriden olmak, parmak izi vs-
2- devletin güvenliğine ilişkin belge kavramı çok geniş ve çok tartışmalı kavramdır, geniş yorumlanması ülkeyi dikta rejimine götürür, ayrıca güvenliğe ilişkin bir sır ortaya dökülmüş olsa başka türden fırtınalar kopacağı kesindir.
3- kişisel bilgilerin ele geçirilmesi tabiri de çok soyut ifadedir, toplum önünde olan insanlar , çok mahrem olanlar dışında herşeyini şeffaflaştırmak zorundadırlar.
4- son iki kavram yazarın çok da götten uydurulmuş elementler yazmadığını, yasal veya değil, ciddi kaynaklara dayandığını göstermektedir.
işlerine gelince hukuka saygı duyanların hukuk işini bilir diye uzun süredir içerde ve nedensiz tutuluşunun açıklamasını yaptığı kişi.
buna benzer bir olay hüseyin üzmez'in başına gelseydi, yani davası görülmeden, suçu belli olmadan 10 aydır içerde tutulsaydı ortalık çoktan karışmıştı. cübbeli darbe başlıklarından tutun da avrupa insan hakları mahkemesine basvuruya kadar bir sürü şey yapılırdıi. insan hakları savunucularının sesini çıkartmadığı insan olma özelliğini de taşımakta aynı zamanda. onlar da işlerine gelince harekete geçerler bu ülkede. katilbaşı televizyon izleyemeyince şikayetçi olurlar da buna niye dava açmazlar acaba?
Adamın ağzını burnunu dağıtmışlar, durumu ağır diyorlar ve söke devlet hastanesine kaldırmışlar.
Peki neden?
Ergun Poyraz Aydın Kuşadası'na bağlı Davutlar'da yaşıyor ve yazarlığına burada devam ediyordu. Ergun Poyraz birkaç gün önce Kuşadası Belediyesi'ne bir ihbar mektubu gönderiyor. ihbar mektubunun konusu ise Kuşadası Belediyesi'nden son 17 ihalenin 15'ini alan Turan Bagı'nın sahibi olduğu ZBT Firmasıydı. Bu şirketin PKK ile ilişkili olduğu da Kuşadası'nda son zamanlarda dillerde dolaşan bir iddiaydı. Ergun Poyraz'ın mektubunda bu şirketin hem örgütle olan bağlantısından hem de büyük yolsuzluk iddialarından bahseder. Yine mektupta Kuşadası Belediyesi'nin bu şirketten aldığı 750.000 ton mıcırın Kuşadası'nın ihtiyacının çok ötesinde olduğunu yazar. Ergun Poyraz Yıldız Üniversitesi inşaat Bölümü'nde eğitim almış ama okulu tamamlamamıştır. Yine de bir inşaat şirketinde bir yıla yakın çalışmışlığı vardır. Yani kafadan atmıyor bu iddiaları.
Bugün öğreniyoruz ki Ergun Poyraz'ın bu ihbar mektubu saatler sonra ZBT adlı şirkete sızıyor. Daha sonra ona saldıracak olan 3 kişi de kapısnı çalıp "Yanlışlıkla arabanıza çarptık. Aşağı inip tutanak tutma bahanesiyle evinin önüne çıkarılıp orda öldüresiye dövülüyor. Bu da yetmiyor arabayla üstünden geçiyorlar. Hayati tehlikeyi atlatamayan Ergun Poyraz Söke devlet hastanesinde yoğun bakımda yatıyor.
Kaçan bu 3 kişi yakalanıyor ve Ergun Poyraz'ın hakkında ihbar mektubu yazdığı şirketin çalışanı çıkıyorlar. Olayın ardından şirketin sahibi Turan Bagı, Zana Bagı ve şöför Vural Çelik gözaltına alınmış.
Ergun Poyraz hakkında sadece bu sözlükte açılan başlıkları şöyle bir okuyunca Türkiye'nin son 15 yılda yaşadığı badirelerin neler neler olduğunu bir kez daha hatırladım. iktidar ve Fethullah hakkında yazılan kitaplar. Yazdığı bu kitaplar nedeniyle Ergenekon davasına dahil edilmesi. O dönem evinde yok el bombası bulunduğu iddiaları, deniz baykal kasetleri, jitem ile bağlantılı olduğu iddiası. Daha neler neler... Her zaman olduğu gibi terörist olduğu iddiaları. Ahmet Hakan'ın o dönem ona hangi sebeplerden dolayı sahip çıkmaması ve yazdıklarını saçmalıktan öteye geçmeyen şeyler olduğu...Bir okuyun. Sonra uyarılarda bulunduğu o Fethullah kitaplarındaki suçlamaların gerçek olması ve Türkiye'nin yaşadıkları. O dönem hakkındaki iddiaları itibar edip suçlayan yazar arkadaşlardan hiçbiri düzeltme yapmamış, silmemiş bile bu görüşlerini. Ama Ergun Poyraz tam tamına 6 yıl 9 ay hapis yattıktan sonra Ergenekon'un kumpas olduğu ve hakkındaki iddiaların asılsız ve düzmece olduğu gerekçesiyle serbest bırakılıyor. Yazık değil mi?
Ama siz asıl bundan sonra takip edin. Ergun Poyraz'ın iddiaları Kuşadası Belediyesi ile ilgiliydi. E Kuşadası Belediyesi CHP'nin elinde. iddiaları da ihale verilen şirketin PKK ile bağlantılı olması. Tam seçim arifesinde iktidarın arayıp da bulamadığı bir malzeme. Şimdi diyeceklerdir değerli araştırmacı CHP'li belediye hakkında gerçekleri yazınca ölesiye dövüldü. Bugün ATV Haber'de eminim görürüz. Bazı gazeteler yazmaya başlamışlar bile internet sayfalarında. Yazmasınlar mı peki? Hayır, sonuna kadar yazsınlar, sonuna kadar da deşsinler bu konuyu. Peşini bırakmasınlar.
Çünkü adalet budur, hukuk budur, gazetecilik ve araştırmacı yazarlık da budur. işin ucu kendilerine dokunduğu zaman terörist rakiplerine dokunduğu zaman değerli yazar olmamalı.
kitaplarını veya yazılarını konu dışında tutuyoruz, yanlış ve hatalı ise tarih gereken en ağır cezayı verecektir, kitapları hala satılmaktadır.
yazarın tutuklanmasıyla ilgili bilmemiz gereken açıklama savcılık tarafından yapıldı;
"Poyraz'ın tutuklanmasına, evinde yapılan aramalarda ele geçirilen belgeler neden oldu. Savcı Öz, Poyraz'ın tutuklanma talebine gerekçe olarak "yasa dışı örgüte üye olmak", "devletin güvenliğine ilişkin gizli bilgileri ele geçirmek" ve "kişisel bilgileri ele geçirmek" suçlarını gösterdi."
yukarıda ki suçlardan dolayı tutuklanan birisine herhangi bir demokratın, bir aydının destek çıkması veyahut insanların bunun beklentisi içinde olması saçmalıktır poyraz herhangi bir fikrinden veyahut yazısından dolayı tutuklanmıyor devletten gizli belge çalmak, yasa dışı örgüte üye ( ülkemizde ki tek terör örgütü pkk değil teröristin pkk lısı veya bilmemnelisi diye ayrımı olmaz hepsi aynı b.k) olmaktan tutuklanıyor.
vatansever güç birliği hareketinin terör örgütü olup olmadığı henüz kesinleşmemiştir buna zaten klavye başında biz karar veremeyiz, yargı doğru kararı verir ve gerçekler ortaya çıkar diye umuyoruz.
1 yılı aşkın süredir içerde olmasına ragmen ifadesi alındı ibaresini ilk kez bugün gördüğümüz yazar.
jitemle çalıştığı falan ifade ediliyor, devlete çalışmış ve o kadar kitap yazmış diyelim hadi sizin söyledikleriniz kabul edelim, peki o yahudi iddialarına neden dava açamadı çok davasever başbakan? kedi benzetmesine bile dava açan adam yahudi iddiasına cevap dahi veremedi.
neyse tüm bunları hımmmmm diye düşünenelere bırakıyorum.
9. ayını da ne için yattığı belli olmadan , bir iddianame bile hazırlanmadan içerde geçiren kişi. sağlığı ve yaşamı konusunda şüpheler var. yaşayıp yaşamadığı bilinmiyor.
pardon filmine benzer bir öyküyle içeri alınan ve ne suç işlediği belli olmadan 9 içerde yatan araştırmacı yazar.
yazdıklarının yalanlanamaması da ayrı bir olay. o kadar ithamda bulunmuş olması ve birinin bile yalanlanmaması gerçekten çok ilginç en azından "ben yahudi değilim" der ve dava açar normal insan. bir karikatüre bile dava açan boşbakan buna niye dava açmadı hayret!
belki dava ve tazminat ile hıncını alamayacağını düşünen boşbakan güzel ve ince bir opersayonla içeri aldırdı bu adamı!