'Evladım dikkat buyrun' lafıyla sinirlendiğini anladığınız ve sesini ancak o cümle ile duyabileceğiniz asırlardır yaşayan bir antika. En son ne söyledim tekrar et polemiği yapan 1900 lü yılların başından kalan ömrünüzde belkide bir daha göremeyeceğiniz hani filmlerde izlediğinz absürd gelen hoca tiplemeleri gibi olan bir yaşayan tarih. Osmanlıca kelimelerden başka birşey konuşmayan giyimiyle istanbul beyefendisi olduğunu kanıtlayan güzide insan.
58 yaşındaki Canan Çetin'in bile bir zamanlar hocası olan kişidir. Canan hoca bunu derste kendi ağzıyla söylediğinde sınıfta kopan kahkalar tüm okul tarafından duyulmuştur.
dersine bir kez girip, sınavdan önce güzelce çalışıp geçtiğim derstir. çalışmadan dersini geçmek çok zordur zatialilerinin. fakat kendileri fosil olmakla birlikte saygın bir beydir.
"efenim fahrettin (arslan) bey bir gün dedi ki... " diye başlayan cümleleri meşhurdur.
kıymetli evrak dersimin hocası. kendisi tam bir istanbul beyefendisidir. ders anlatırken kullandığı terimler ve elini, yüzünü, burnunu sildiği mendili ile tanınır. derslerinden geçmeyi ise kendi ifadesiyle söyleyelim;
''bu sınav; derse devam edenler için çok basit, devam etmeyenler içinse demir bir leblebidir.''
sırasıyla önce babamın daha sonra da abimin kıymetli evrak dersi aldığı insan.. Ben malesef istanbul üniversitesine giderek onun dersine girme şansını kaçırdım fakat, dinlediklerim sayesinde görmüş kadar oldum.
bugün meslekte 50.yılını marmara üniv. i.i.b.f bahçelievlerde kutlayan kıymetli hocamız.
edit: dersi alttan alan alt arkadaş senin kafa mı güzel? Ben değilim seni geçirmeyen kendin geçemiyorsun.
edit 2 : köküne kadar eksile
bu hocayla çocukken veya ergenlikte karşılaşmamış olmak bir nesil için büyük bir şanstır. Aksi takdirde hayatın geri kalanı psikolojik tedavilerle geçecekti.
ayrıca; her sınav öncesi kopya uyarısını hüsrev hatemi gibi konuşarak şu şekilde yapar:
" gayri meşru bir yola tevessül eden arkadaşımı yakaladığım takdirde, en ağır müeyyidelerle cezalandıracağım".
efendim kıymetli evraka giren senetler öyle senetlerdir ki bu senetlerde mündemiç olan hak senetten ayrı olarak dermeyan edilemeyeceği gibi... diye başlayan ve osmanlıca ile Türkçe karışımı başlayan ders esnasında elindeki faber kalem ile ders anlatmaya başladığı an kendini öne doğru ite ite ders işleyişi meşhurdur.Ayrıca ders kızıştığı esnada ellerini ovuşturmaya başlar.Bir haftada 2 ek ders yapması olağan karşılanmalıdır.Derse geç gelen öğrencilere :"evladım ben size herşeyi öğrettim fakat zamanında derse gelmeyi öğretemedim" diyerek sitemde bulunan.Ve yoklama almıyorum dersi dinlemek istemeyen arkadaşlara müsaademiz vardır katiyen darılmayacağız gücenmeyeceğiz diyen fakat dersin yarısında dayanamayıp sigarasını yakmak için çıkan öğrencinin arkasından evladı insan değil bunlar diye tepki gösteren kıymeli evrak konusunda uzman bir hocadır.Marmara öğrencileri asla bu dersi unutmaz ve bu konuda bir hukukçu ile kapışabilecek kıvamda olurlar.Snavlar 400 kişiden az olamaz ve tüm sınıflar hocamıza tahsis edilir.En zor sınav olmasına rağmen sınav haftasının ilk günü olması çok muhtemeldir.sınav sonuçlarında bolca "1" ve "5" notu ile karşılaşılır.Allah başımızdan eksik etmesin aklımda bir tek onun dersi kaldı.
cennetle müjdelenen insan, 3 kuşak eğitimcisi, guru. ilgili hükümler gereği, yarın sınavı yapılacak duayen. iş bu insan modeli eğitimci kimliğinden hala ödün vermemiştir, vermeyede pek niyetli görünmüyor. bu insanda mündeviç olan hak... lan neyse bilahare kendisi hakkında daha sonra mülakat vereceğim.
arkadaşlarla vize döneminde hasta olup öğrenim hayatına son vermesi için dua ettiğimiz, ettiğimiz dualara güvenmeyerek eşşek gibi sınavına çalıştığımız, bütün bunlara ragmen ancak şahsımın 15 yazıyla onbeş iki arkadaşımın 05 yazıyla sıfır beş aldığı dersin hocasıdır. ne duamız tuttu ne çalışmamız işe yaradı artık ne yapacağız şaşırdık.
82 yaşına gelmesıne rağmen okulu bırakmamasının nedeni olarak tarabya kampusunu kendisinin okula bağışlaması, okulunda 'yeter artık çalışmayı bırak, torunlarınla zaman geçir' demesi üzerine 'verin köşkümü* gideyim' dediği rivayetler arasında. kendisi istanbulun beyefendilerinden sayılır. amcanız, babanız veya bir yakınınız bu hocaya mutlaka denk gelmiştir.
Ayrıca derslerinde geçenlerin iyi yerlere geldiği belirtilmekte ve osmanlıca işlediği de görülmektedir. kısaca bu dersten geçmek isteyen kişi derste ders notu tutmalı ve eve gidip gününde tekrar etmelidir.
2007 yılında eğitim hayatının 51. yılını kutlamış ticaret hukukunun duayeni profesordür. derslerini türkçe yerine osmanlıca anlatır. klişe soruları vardır ve ona rağmen 100 üzerinden rakamla 05, yazıyla sıfır beş anca alırsınız. derslerinde yanınızda çoluk çocuk sahibi, bıyıklı arkadaşlar edinirsiniz. bahçelievler kampusunde anfi migros tribünü gibi olur ancak dersin sonunda bir avuç genç belki bulunur. okul uzatmada, uzattırmada akla gelen ilk isimdir. her sene ergun tuna gitmiş kolpalarıyla başlar sene sonunda hani gidicekti hüsranıyla sona erer. rivayete göre bahçelievlere yerleşkesinin arsası onunmuş o yüzden kimse git diyemiyomuş. bu ve bunlar gibi pek çok rivayete rağmen saygı duyulması gereken bir zat-ı muhteremdir.
marmara universitesi maliyet muhasebesi profesoru mehmet ozkan'ın da hocalığını yapmış güzide şahsiyet. bu sene de bırakıyor diye söylentiler olsa dahi inanılmaması gereken hatta platon'un ideal dünya ütopyasının bile gerçekleşmesinin daha olabilir olduğu söylenebilir.
kendisini onun üniversitesinde okumuş olmamam sebebiyle bir tanışıklığım olmayan, ancak yüksek lisans çalışmamda kaynak taraması esnasında kitap sahibi ticaret hukukçularından biri olarak yazdığı kitabı gördüğüm, fakat kitabı son derece yalın hatta konu için gereğinden fazla özet olduğu ve bu yüzden de çalışmalarımda kaynakçada kullanamadığım bir kitap olması sebebiyle kendisinin "kolay" bir hoca izlenimine kapılmıştım. hakkında anlatılanları görüyorum da akademik çalışmalarının bolluğu ve kapsamlılığı o hocanın dersinin de rahat olacağı gibi bir sonuç doğurmuyormuş; bunu öğrenmiş oldum.
dersini 2. senede mucize eseri geçtiğim şahsiyettir. sınavlarında 4 grup yapar, kopya çekmek neredeyse imkansızdır. 3,5 sayfa kağıt veren birine 4 puanı layık gorduğu gorulmuştur. ayrıca yine bu hocanın sınavında 100 üzerinden 22,4 puan almıştır başka bir şahsiyet. yaklaşık 200 sayfalık kitabı ezberlemeden geçmek zor gibidir. dersini her geçene madalya takılmalıdır aslında.