ergun babahan

entry65 galeri6
    40.
  1. engin ardıç'dan yediği ayarın acısı hâlâ geçmemiş gazetecimsi.

    sarhoşun mektubu okunmazmış, sabah kahvesini içtikten sonra başka içeceklere dalmazsa yazını okurmuş hazret. sanane kardeşim adam kahve de içer, içki de içer, içki içinde illa sarhoş mu olunur yani. sen olursun o olmaz, sen ayıkken yazamazsın, o sarhoşken senden on kat iyi yazar.

    kaç ergun babahanı toplasak engin ardıç'ın bir tırnağı eder, hesabı zor bir denklem ama polemik yapacaksan git adam gibi yap, varsa fikrin yaz, yoksa içkiyi bilmemneyi karıştırma.
    0 ...
  2. 39.
  3. 28 Şubat'ta sen de o yatağa girmedin mi ?

    " Darbecilerle yatak arkadaşlığı " yapan gazetecilerden mutlaka hesap sorulmalıymış. Öyle diyor dün Ergun Babahan:
    " Türkiye'de yaşı 50 ve üzerinde olan bizim kuşak, darbenin, ölüm tehdidi altında gazetecilik yapmanın ne demek olduğunu gayet iyi bilir.
    O yüzden, darbecilerle yatak arkadaşlığı yapanların yargı önünde hesap vermesinin demokrasi ve hukuk devleti açısından önemli bir adım olduğuna inanır. "
    iyi de Ergun Babahan iki ayda ne değişti ?
    10 Aralık 2011 günü yayımlanan yazında " Abdi ipekçi'nin, Çetin Emeç'in, Uğur Mumcu'nun, Ahmet Taner Kışlalı'nın karanlık suikastlere kurban gittiği, Susurluk'ta otomobil bagajlarından suikast silahları çıktığı, faili meçhul cinayetlerin günlük olay haline geldiği bir ülkede hiçbir şansı yoktu. Gazete yöneticileri çıkarları kadar, kendi can güvenlikleri için de askerle işbirliği yapmak zorundaydı ... Bugün, Ergenekon, Balyoz davalarının asli faili konumunda olanları bir kenara bırakıp 28 Şubat'ı yargı önüne getirme çabalarının yanlış olduğunu düşünüyorum. 28 Şubat'ın asli faillerine hesap sorulmadan gazetecileri hedef yapmak yanlıştır " diye ağlayan sen değil miydin!
    Aradan geçen iki ayda 28 Şubat " darbe " niteliğini mi yitirdi, yoksa birileri sana sepete dahil edilmeyeceğinin garantisini mi verdi ?

    http://www.yg.yenicaggaze...zargoster.php?haber=21718
    0 ...
  4. 38.
  5. 37.
  6. kafası küçük ağzı büyük sıradan solcu.
    1 ...
  7. 36.
  8. ozur dilemesini elestiren aptallar vardir, ozur dilemek ne zamandan beri kotu birsey olduysa.

    mesela ayni kisiler kursuden resmen zirvalayan matematikcinin hic kimseden ozru dilememesine kafayi takmazlar.
    0 ...
  9. 35.
  10. sabah gazetesinden ayrılmayan yazarlardan biri son zamanlarda değişen üslubu sebebi ile eleştiriyi fazlası ile hak ediyor. zaman gazetesine transferi yakın gibidir.
    2 ...
  11. 34.
  12. ülkücü korkusuyla 180 derece dönmüş yazardır.
    1 ...
  13. 33.
  14. 32.
  15. 31.
  16. http://www.mansethaber.co...ok_iddia--haber-4104.html

    devlet bahçeliye eşcinsel demiş kalemşör.

    http://www.habererk.com/h...-a-tepkiler-cig-gibi.html

    türk siyaseti belatı siyaseti ile çok kirlendi. iftira, şantaj, komplo herşey var. galiba basını da.

    http://www.focushaber.com...-gazetesi-ni-basti-v-4162
    2 ...
  17. 30.
  18. 29.
  19. trt den az para aldığını söyleyip voliyi vuran şahıs. topu topu program başına brüt 3200 liracık. vallahi bir gün yaşanmaz o parayla. sözlük olarak yardım kampanyası yapılmalı.

    http://odatv.com/n.php?n=...ri-ispatlandi--1011101200
    0 ...
  20. 28.
  21. kaba bir adamdır.bizzat tecrübeyle sabit. vaktiyle fenerbahçe hakkındaki bir yazısından ötürü tebrik eden bir mesaj atmıştım. lütfedip kısa bir teşekkür cevabı bile yazmadı. oysa ondan çok daha fazla mesaj aldığından emin olduğum bir çok yazardan,üstelik tenkit içerenler olmasına rağmen yanıt ve hatta ilgim için teşekkür eden örnekler çoktur. siyasi duruşuna değinmeye zaten gerek yok. yaptıkları ayan beyan ortada.
    2 ...
  22. 27.
  23. oktay ekşi yi ajan provokatörlükle suçlayınca ağzının payını alan gazeteci(!)
    1 ...
  24. 26.
  25. 25.
  26. 24.
  27. sabahta ki son yazısında eski * patronu dinç bilgin'i öven ve sabah gazetesinde kendisinden habersiz yapılan değişikliklerden rahatsız olduğundan dolayı ayrılan (herhalde birine en kibar istifa et demek böyle olsa gerek) eski sabah gazetesi genel yayın yönetmeni. an itibariyle de star gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.hatta ilk yazısında habertürk gezetesini "gazetenin içeriğinden çok şeklini, boyutunu değiştirdiniz, sanki her gün 20 tane aynı gazete farklı isimlerle çıkıyor" diyerek eleştirmiştir. nedense sabah gazetesin de üstelik genel yayın yönetmeniyken bunları anlayamadı herhalde.
    1 ...
  28. 23.
  29. 03.06.2009 itibariyle star gazetesi yazarı.
    0 ...
  30. 22.
  31. veda yazısının sonunda "sakın anneme işsiz olduğumu söylemeyin." gibi bir cümle kurmuş gazeteci.

    işsiz mi !!?? en fazla bir ay bilemedin iki ay sonra başka bir gazetede köşe yazarlığı yapacaksın. hem bankanda milyon dolarların yok mu, var. ee o zaman niye bu telaş, anneden bir şeyler gizlemeler. annesine demeyin cidden oğlum e mi ergun'u aç yatacak çünkü aylarca... evine ekmek götüremeyecek...
    0 ...
  32. 21.
  33. sabahtan ayrılış nedenini bir yazı ile açıklayan kişi.

    --spoiler--
    Kendimi zorunlu bir sürgüne yolluyorum, ne kadar süreceğini bilmediğim bir sürgün bu. Belki de hiç bitmez, bilemiyorum.
    Ama gönlüm ferah olarak çıkıyorum bu yolculuğa.
    Evet, bakmak zorunda olduğum iki küçük çocuğum var ve bu kararı verirken bunun sıkıntısını yaşamadım dersem yalan olur.
    Bir aydır geceleri uykum bu düşünceyle kaçtı, açıkça itiraf edeyim.
    Çünkü temelli gidiyorum.
    Gün gelir başımı alır giderim diyorum.
    Bir hayat tarzını, ayrıcalıkları bırakıp gidiyorum, çünkü inancımı kaybettim.
    Paranın alamayacağı şeyler vardır, bunların başında inanç gelir.
    O yüzden gün gelir, başını alıp gitmek zorunda kalırsın.
    Bu vicdani ve kişisel bir karardır ve kimseden aynı şekilde davranmayı bekleme hakkım yoktur.
    inancın bedeli şahsi ödenir.
    Gün, bedeli benim ödeme günüm.
    Ben bu bedeli öderim.
    Kendime saygım, dostlarımın ve çalışma arkadaşlarımın yüzüne bakabilme uğruna, çocuğum bildiğim SABAH'a veda etme zamanı geldiğine karar verdim.
    Bu karar bir günde alınmadı.
    Vicdanım rahat.
    inancım uğruna gidiyorum.
    inandığım SABAH'ı yapamayacağım için gidiyorum.
    Gidiyorum çünkü ben gazeteciyim.
    Unuttunuz belki ama gazetecilik bazen gitmeyi bilmektir.
    Ben bu vaktin geldiğini fark ettim.
    20 yılı doldurduğum SABAH'tan gidiyorum, hem de dönmemek üzere.
    Kalanlara selam olsun.
    Gidiyorum, çünkü artık bildiğim, inandığım SABAH'ı yapma imkânım yok.
    Bu gazeteye Ağustos 1989'da girdim.
    Giriş o giriş.
    2001 krizi nedeniyle uzakta geçen 1.5 yılı saymazsak burası gerçek anlamda yuvam oldu.
    Belki de SABAH'ı gereğinden fazla sahiplendim.
    Ama bu süreçte gazetenin gerçek sahibinin okur olduğunu bildim ve bu gerçeğe saygı gösterdim.
    Gazeteci olarak iyi bir okulda yetiştim ve bunun için ortalama bir gazeteciden daha ağır bedel ödedim.
    iki çocuğumun doğumunda da karımın yanında olamadım mesela.
    Pişman mıyım, asla.
    SABAH'ta çalışmak bir keyifti ama Dinç Bilgin gibi bir gazeteci patronla çalışmak zordu.
    Yine de o zorluk, bana yıllar sonra bu koltuğa oturtacak deneyimi kazandırdı.
    Ben de işimi çok ciddiye aldım, cumartesipazar demedim çalıştım, kızım Ayşe'yi sadece gazeteye götürdüğüm günlerde görebildim.
    Gece yarıları çok sayfa yıkıp yaptığımız oldu; atladığımız bir haber yüzünden Dinç Bilgin'den köşe bucak saklanmaya çalıştığımız da oldu...
    Kötü yaptığımızda en ağır şekilde fırçalayan, iyi işimizde "Sizinle çalışmaktan gurur duyuyorum" diyen bir patrondu.
    Ne biliyorsam, o öğretti, ben de iyi öğrendim açıkçası.
    Zaten 1984'ten bu yana patronumdu, Yeni Asır'da başlayıp 2008'in son gününde noktalanan bu serüvende istifa kararımı eleştirenlerden biri de oydu.
    Ona "Siz nerelerdesiniz, bizi niye ortalarda bıraktınız" diyemedim elbette.
    Ama bize verdiği emeğe saygımı bir an olsun eksiltmedim.
    Gün be gün ilgilendi bizimle.
    2002 Ağustos'unda Dinç Bilgin ve Turgay Ciner'in isteğiyle yayın yönetmeni olarak göreve döndüğümde, onun da büyük desteğiyle de bu gazeteyi 190 binlerden alıp Hürriyet'in ensesine dayadım.
    Burada tevazu göstermeyeyim, işimi iyi yaptım, hem de çok iyi...
    Sadece o dönemde değil, SABAH'ın son 7 senesinde de...
    Çünkü bu gazetenin genetik kodlarını biliyorum, okurunu tanıyorum.
    Hâlâ iddiam, bu gazeteyi yapabilecek en iyi gazetecilerden biri olduğumdur, bunu önümüzdeki günler sınayacak zaten.
    Gazetecilik bir inanç ve liderlik işidir.
    Liderliğe inanç ve gerçeği yazabilme iddiası...
    Artık bunu yapabileceğime inanmadığım için gönüllü bir sürgünü tercih ediyorum.
    Bu bir bedel, benim koşullarımdaki bir çalışan için çok ağır bedel.
    Sonucu ne olursa olsun, bugün bu bedeli ödemeye hazırım ve bugün ödüyorum.
    Çünkü ben solcu gençliğimden kalan isyancı ruhumu hiç kaybetmedim.
    Bu işi yaparken hep demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü korudum, haberin gücüne inandım.
    Yorumun da özgürlüğüne...
    Hiçbir arkadaşımın yazısına müdahale etmedim, eleştiri okları en ağır biçimde bana yöneldiğinde bile.
    Aldığım kararı küçümseyenler, bana "Aptal" diyenler veya "Çok geç kalmış bir karar" diyenler çıkabilir elbette.
    Ama başta ben, ailem ve yakın dostlarım gerçeğin bu olmadığını biliyoruz.
    Bu kararı medyada pek çok insanın imrenerek baktığı bir pozisyondayken aldım.
    Dedim ya bu tercih edilmiş bir sürgün.
    "Ne var bu kararın ardında" derseniz, cevaplayayım:
    Atıp tutarken mangalda kül bırakmayıp hayatın en kritik sınavında tavırsız kalmak yok.
    Yüzümü bir gün bile kara çıkarmayan çalışma arkadaşlarımı üzdüğümü, sıkıntıda bıraktığımı biliyorum ama dediğim gibi bana artık gitmek yakışırdı.
    ikincisi, bildiğim, inandığım, büyümesine destek olduğum SABAH'ı yapma gücüm, olanağım kalmamıştı.
    Dinç Bilgin "Gazete memurları ile çalışma" derdi, ben de memur bir yayın yönetmeni olmayı istemedim.
    Türkiye bugün gazetecilik mesleğinin çok ciddi sınavdan geçtiği bir ülke.
    Bu sınavın iyi verildiğini söylemek mümkün değil.
    Bu sınavdan pekiyi alacak tavırlarım olduğu kadar, "0"ı hak ettiğim de olmuştur tabii.
    Ama bu sadece benim sorunum değil.
    Rengini, tadını, özgürlüğünü giderek yitiren tüm basının sorunu.
    25 yıldır elimden geldiğince, gücüm yettiğince demokrasinin, halk iradesinin, azınlık hakkına saygının yanında oldum, tahakküme karşı çıktım.
    Dün karşı çıktım, bugün karşı çıkıyorum, yarın da karşı çıkacağım.
    Belki de biraz bu yüzden gidiyorum.
    Sağlıcakla kalın.
    Sakın anneme işsiz olduğumu söylemeyin, o beni hâlâ SABAH'ın yayın yönetmeni sanıyor.
    --spoiler--
    0 ...
  34. 20.
  35. 19.
  36. aydın doğan medyasına çatarken kullandığı ''yeniçağlaşmak'' lafı üzerine yeniçağ gazetesi genel yayın yönetmeni hayri köklü'den sağlam ayar almış mütareke basını temsilcisi.

    ''...Ergun Babahan, hızını alamayıp, Belki de Aydın Doğan'ın, gazetelerini basılmadan önce görmesinde büyük yarar vardır çünkü grubun amiral gemisi hızla 'Yeniçağ'laşma yolunda ilerlerken.. deyiverdi!!!
    Nereden çıktı şimdi bu Ergun Babahan!!!
    Dost-düşman bilir YENiÇAĞ'ın yayın çizgisini...
    Atatürkçü, milliyetçi, ulusalcı, vatansever...

    Hürriyet'le kavga ederken YENiÇAĞ'ı hedef göstermeni senden kim istedi Ergun Babahan!
    Kim?!

    Misal;
    Şimdi biz kalkıp,
    Herkesin önünde eğilen, vücudunda kemikten eser kalmayan, ilkesiz, arabasına bindiğinin düdüğünü öttüren, onun bunun eteğine tutunarak sağa sola çamur atan diye herhangi bir şahıs için veryansın etsek, sonra da bu kişi için gittikçe 'Ergun Babahan'laşıyor desek doğru olur mu?''
    2 ...
  37. 18.
  38. soyismini yalahan olarak değiştirmesi muhtemel şahsiyet."dolapta pekmez yala yala bitmez" tekerlemesi eşliğinde , devletin en tepesinden ,tmsf'ye kadar sürekli yalayarak , bu soyismi hak ettiğini kanıtlamıştır.
    3 ...
  39. 17.
  40. satilmis (evet gercekten satildi) sabah gazetesi yazari ve yonetmeni.

    her allah'in gunu "turkiye'de irtica sorunu yoktur" lafini mutlaka bir yerlere sikistiran yazar. insanlari hayal gormekle, seriat ocusu yaratmakla sucluyor. bu nasil bir adamdir, yazardir cozemedim. iktidar yalakaligi almis basini gidiyor.
    2 ...
  41. 16.
  42. hürriyet'e sata$ırken araya yeniçağ'ı katmasıyla yeniçağ gazetesi'nden gerekli cevabı almı$, yazarlıktan çakmayan $ahsiyet.

    http://www.yenicaggazetes...r/haberdetay.php?hit=7330
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük