yetişkin birer birey olmanın ilk adımını atan, bol melankonili ve güvensiz ergen kişilerin sahip olduğu psikoloji türüdür.
(bkz: ergenlik krizi)
(bkz: ergenlik cagi)
sebepsiz bir asabiyet ve mütemadiyen aileye çemkirme halidir. bütün cümleler ay ile başlayıp offfff ile biter. yalnız dikkat, bu psikoloji anne baba için bir süre sonra sonra çekilmez hale gelebilir ve tükürükler saçan bir offf sonrası surata okkalı bir tokat inebilir. *
kimi kültürlerde oldukça stres ve karmaşayla, kimilerindeyse güle oynaya geçen bireysel farklılıklar da gösteren süreçtir. kişisel kanaatim içinde bulunan ergenlerin hep birlikte bir adaya gönderilip 18'inde geri alınmasıdır. *
insan hayatında çok farklı bir psikolojik durumdur ama yaşlanıncaya kadar da etkileri devam eden bir psikolojidir. bu dönemde ergen genç kendini evrenin merkezi zanneder. kendisinin herşeyi hak ettiğini, hak ettiğini düşündüğü şeyleri almadığı zaman şikayet etme hakkı bulunduğunu, bu dünyanın kendi istediği gibi bir yer olmadığını düşünür. diğer insanların da kendisi gibi bu hayata sıfırdan başladığını düşünemez ve kendisi dışında herkesin bir sistem, kendisinin bir birey olduğunu düşünür. örneğin ailesini yargılarken ailesinin bugüne nasıl geldiği ile hiç ilgilenmez ama kendisinin bugüne gelişi hakkında sürekli kendi ailesini suçlar.
bu durumdaki bir gence daha çok baskı yapmak yerine biraz özgür bırakıp kendini bulması sağlanmalıdır. daha çok baskı daha aşırı davranışlara neden oluyor.
psikolojinin en zor bölümüdür. lakin insanoğlunun değişkenlik * durumlarının tavan yaptığı dönemi kapsar. ani parlamalar, gereksiz alınganlıklarla bir nevrotik bozukluklarla da bezerlikler gösterir.
ufak bir dünyada, ufak bir vizyona sahip olup, milimetrekareler içerisine koca evreni sığdırmaya çalışmaktır. zaman geçer genişler o alanlar yavrum, anlarsın o zaman o evrenin aslında o kadar büyük olmadığını. hele biraz daha büyü sen.
kısaca özetlersek, eğer erkekseniz, arkadaş da olsa her kıza potansiyel sevgili gözüyle bakılır. kız da erkeklerden her an teklif beklemeye açıktır sanki... saçma bir durum, aşağıda özetleyelim;
yanyana dolaşan bu iki yaratık, sevgiliymiş gibi davranır. insanların fesatlığı ki, bunları da sevgili sanar. hele de yana çiçekçi bir şopar teyze yanaştımı asıl olaylar silsilesi gelişir;
- abe vereyim kızanıma bi çiçek be, manita da yapmış şuparcık..
+ ehm.. yok abla sevgili değiliz biz,
- nolcak sende be kızanım, sevgiline verirsin o zaman..
+ yok abla, sevgilim yok benim, istemez..
- abe al ediyem olsun.
+ abla yok istemem! aaaa...
genç kızların ayna karşısında saatlerca oyalanmasına neden olan,
gençlerin kendilerini beğenmemesine ve yalnız hissetmelerine yol açan,
kararsızlığın doruğa ulaşmasını sağlayan
isyankar psikoloji.
Asilik diz boyu. Sisteme(anne, baba, öğretmenler, abiler, ablalar vs..) başkaldırış gırla gitmekte. Beyinle ürolojik bölgenin yer değiştirmesinden ve yokluktan olsa gerek sürekli bir küfretme hali. Herşeyi bildiğini sanma, tahammülsüzleşme. Ve en can alıcı gıcık iki nokta; sesin kalınlaşma evresi ve sivilcelerin lanet şekilde yüzü kaplaması. Bu da ergen kişiye ayrı bir güvensizlik verir. Ha şunu da ekleyeyim her an birine aşık olabilir. Bu yazdıklarım erkek ergenler için geçerlidir ve istisnaları mevcuttur. Dişi ergenlerde bu sürecin nasıl işleğinden bihaberim.