ergenlik döneminde yazılan şiirler

entry50 galeri0
    50.
  1. Okunması akabinde psikolojik zarar görmenize sebep olan şiirlerdir. Okunmaması daha makbuldür.
    3 ...
  2. 49.
  3. 48.
  4. Bizimkisi bir dürtme hikayesi be aşkım
    ilk Facebook fotoğrafını gördüğünde sana yandım
    Dünya sadece siber alemden ibaret sandım
    Günlerce bağlantılarınla yattım kalktım
    Geç de olsa farkettim "ilişkin var"mış anladım
    Duramadım sensiz buralarda Facebook hesabımı da dondurduğumla kaldım.
    0 ...
  5. 47.
  6. propaganda filminde çocuğun okuduğu şiirin üzerine tanımam .

    http://www.komikturk.com/...-okudugu-komik-siir-.html
    0 ...
  7. 46.
  8. 14 yaşımda yazdığım iki tane şiir var biri bu;

    mutsuz kız.. mutsuz kız
    ölümü sever.. ve çok güzel
    o benim için değil..
    o herkes için güzel...
    ve herkes onu çok sever

    kabuslar görürüm her gece
    ve tek kabus değil dediğim
    onu gördüğüm rüyam..

    bir nehirin içinde
    ve azgın bakire meleklerle
    oyunlar oynuyordu
    ben dalların arasından baktım ona
    hayır gülmüyordu neşeli de değildi
    o sadece oynuyordu..

    ve yaklaştım.. daha çok..
    birazcık daha!
    kahretsin.. tepecikten nehire doğru
    az kalsın yuvarlanıyordum içlerine
    ve dengemi sağlar sağlamaz
    onun yüz hatları belirdi
    ve kalbimde de bir koca acı!

    bir zamanlar bir babam vardı
    ve derdi ki;
    aşık olmak.. yok olmak içindir!
    hayır babalık yanıldın
    aşık olmak..
    sadece güzelliğe saygıdandır
    gerçek güzellik..
    herkese göre değişir
    ve benim anlayışıma göre
    tam karşımda şu an!

    yüz üstü..
    yer de yatıyordum o an
    ve baldırımı..
    bir şey ezdi narince
    mavi ve yeşil gözlü bir kurt
    doğanın efendisi.. amma çapkınmış
    nehirde ki çıplak melekleri
    izliyordu o da,
    bana bak! kurt... şurda ki varya
    aşığım ben ona..

    o sana bakar mı şapşal!
    (rüya biter.)
    ------------

    bu ise baya ergence işte;

    ay'a yaslan ve uzay makinelerinde ki
    tüm vajinalara göz kırp..

    savaşa gidiyorlar
    vajinadan ibaret bir ordu
    vajina gezegeninin ordusu!
    onlar lezbiyendir ve
    vahşilikte asla sınır tanımazlar

    hurda uzay gemisi
    onları nereye götürüyor
    haydi yak bir sigara
    uzayın yapay havasında

    vajinaları dize getir
    onları bana getir
    görüyorsun
    yalnız.. ve yaşlıyım!

    hadi oğlum.....
    bunu becer!
    sonra sana
    bir yaşam armağan edecek
    ve dünya ve hayvanlar
    yaratması için..
    elbette dedeme ısrar edeceğim.

    kuru bir şaka değildi
    vajinalar penislere karşı
    tüm cesaretleriyle
    ilerliyorlardı..

    bu o gün çok korkunç gelmişti
    sonrasındaysa dramatik bir seks
    savaş alanını kapladı!

    oğlum, tüm vajinalar öldü...
    ama en azından anlamları açısından
    hiç bir iş görmeseler bile
    çeneleri.. hala çalışıyor!

    konuşun vajinalar!
    hiç susmayın,
    çünkü yalnız.. ve yaşlıyım!
    1 ...
  9. 45.
  10. aşk bir vişne..
    ye ye kişne..

    aşk bir havuzdur..
    içine düşen domuzdur..

    ne komikmiş yav. tebessüm oldu aniden!
    0 ...
  11. 44.
  12. o dönemden çıkınca hepsi yırtılır karalanır ve üstüne"ne salakmışım lan ben" diye cümleler kurulan şiirlerdir.
    0 ...
  13. 43.
  14. Turp gibiyim turp turp
    ben ateş sen barut
    Öpeyim şapşup
    çikita muzz!!
    1 ...
  15. 42.
  16. Ayrılık bize geldi
    Dertleri de getirdi
    Aşkımı da bitirdi
    Ömrümü de tüketti

    Şimdi sorarım sana söyle
    Yaptığın sığar mı aşkımıza?

    Seviyordum ben çok seni
    Sensin aşkımın katili
    soruyorum şimdi sana
    Mutlumusun?

    Bıraktın gittin beni
    Derinden sarstın beni
    Yıktın hayallerimi
    Yazıklar olsun.

    Şimdi sorarım sana
    bir bak yaptıklarına
    artık senden ne fayda
    yolun açık olsun

    karanlık bir yerdeyim
    kimbilir ne haldeyim
    bıraktığın gibi değilim
    haberin olsun.
    0 ...
  17. 41.
  18. 40.
  19. sonraki bir tarihte okununca yırtılacak şiirlerdir.
    0 ...
  20. 39.
  21. yaşlılıkta bakıldığı zaman insanı sesli güldüren, beyin yerine bağırsak kullanılarak yazılmış eserlerdir.
    0 ...
  22. 38.
  23. 16 yaşımda yazmıştım.

    Ayırmıyorum Bizi

    Kırmızıdan çalan bir ateştir aydınlığın!
    Öyle sinsi sızar yüreğimden odama,
    Gözlerimi açtırır..
    Maviyi çalar berraklığın,
    Yeryüzünde başka mavi bırakmaksızın.
    Bütün renkleri toplarsın benden.
    Alır götürürsün kendi diyarına.
    Hâlbuki zaten sendeydi her zaman onlar.
    Ne istedin renklerimden?

    Siyah dostum oldu..
    Beyazlar üzerine yazılan şiirlerim oldu.
    Seni göremediğimde gördüğüm,
    Her zaman üstümde, gözlerimde dolaşan,
    Beni ben yapan oldu.
    Kıskandı beni hep diğer renklerden,
    O da senin gibi istedi demek ki.

    Tanımak mı gerekirdi? Dokunmak mı?
    Gözlerine bütün güzel sıfatlar sende dercesine bakmak mı lazımdı?
    Ruhunu avuçlarımda tuttuğum kalemimle hissettim...
    Senin gözlerini gözlerime koydum.
    Senin gözlerinle bakıyorum artık.
    Sana, seninle bakıyorum artık.
    Yok saydı kalbim beni! Cismimi.
    Ellerim sanki senin ellerin
    Dudaklarım sanki benim değil.
    Neden susuyorum bazen biliyor musun?
    Bir hissiyat geliyor:
    Sanki üst dudağım ben, alttaki sen,
    Konuşmuyorum, ağzımı açmıyorum, ayırmıyorum bizi.

    Anlık değdiğin ellerim sıkı sıkı kapalı şimdi,
    Sanki avuçlarım sen, parmak uçlarım ben.
    Beni sana sarıyorum.
    Bir zamanlar her gün gördüğüm yüzünü göremez hale gelince;
    Açmıyorum gözlerimi,
    Sanki alt kirpiklerim ben, üstteki sen,
    Seni bana getiriyorum.
    Sen gelmezsen artık buraya, göstermezsen kendini bana;
    Seni ben getiriyorum.
    Seni bana getiriyorum.
    Kendimi bölgelere ayırıyorum;
    Sen ve ben.
    Hep bütünüz, hep birlikteyiz.
    Ayrı bölgeleriz ama bölünmeyiz..!

    3-Ocak-2008
    1 ...
  24. 37.
  25. bugün seni gördüm pazarda
    sütyen mi alıyordun anana?
    bir kere bile vermedin bana
    bıktım attıra attıra.
    0 ...
  26. 36.
  27. aralarından nadiren kalitelileri çıksa da, yıllar sonra bakıldığında ibretle okunan şiirlerdir. kendinizle dalga geçmenize sebebiyet verebilir.
    0 ...
  28. 35.
  29. ben hep akrostiş yapardım sevgiliye. nedendir bilinmez daha bir hoş gelirdi şiirlerim. ciddi ciddi düşündüğüm bile olurdu şair olsam diye.çocuklukmuş be sözlük, şimdilerde akrostiş yazılacak aşk bile yok o da ayrı konu.
    0 ...
  30. 34.
  31. sanırım bunu 15 yaşındayken yazmıştım. sonradan gözüme çarpan bazı kesitler olduysa da değiştirmedim. ilk yazdığım gibi kalsın istedim..

    -ellerini tut-

    Seven gözler de birgün uzakta kalırdı,
    Hayalinin ardından, gözlerini de bırakırdı.
    Eller boşluğa mahkûmken,
    Batınından gelen bir sedayla; o kapıya yönelen yüreğini tut.

    Çok mu dalıyor gözlerin bu sıra?
    Yokluğuyla isnanından mı, evhamda ellerin?
    Nîlîye çalan yeşil gözlerin buğulanmış,
    Kalbinden gelen bir sedayla;
    Uzaklara dalan gözlerinden süzülen yaşları tut.

    Nazarında seni iz'af eden o gözyaşları birgün kururdu.
    Zahirinde solgun siman; bir zaman gelir baharı bulurdu.
    Ama bahar, yazdan sonra gelen kışın endişesiyle o hüznü içinde saklıyordu.
    Çeşit çeşit feyzleri, güzellikleri sunarken çevresine,
    Gelecek sonbaharı, o çehresiyle, bir zaman unutturuyordu.
    Ve o sonbahardan sonra tekrar geleceğini düşünüp kendini avutuyordu.
    Ve mevsimler işte böyle sürüyordu.
    Ama sen her yerinde bir sonbahar taşıyordun.
    Ya zahirinde ya batınında, ya da her ikisinde.
    işte her iki yönünde de baharı bulamayışının,
    Onu yaşayamayışının hüznüyle,
    Gökyüzünden gelen bir sedayla;
    Sokağa yönelen ayaklarını tut.

    Lehviyat yağmurlarıyla pencereni ıslatan o hayatlar,
    Bir gün su bardağının içinde olabilirdi.
    Nefsin bu bekleyişi reddedip, gözlerini çevirebilirdi.
    Âmi yaşayışlarını şâşâlı bir gösteriş yapan ülke güzelleri,
    Kapında beklemez, içeri girebilirlerdi.
    Câzibedar rakslarıyla senin dar-ı baki saadetine mani olabilirlerdi.
    işte o fitne içinde zamanı beyhude geçiren şahısların,
    Seni içlerine alma arzularıyla;
    Çekilen kollarını tut.

    Neden burada yaradılışını sorgulayıp isyankâr olabilirdin.
    Uzaklarda kalışının verdiği hasretle, asi olabilirdin.
    Belki de yaradanı hiçe sayıp, ati olabilirdin.
    Bırak sadece düşüncelerinin bir boşluğunda dursun şimdilik onlar.
    O kuruntuların âdîliğinden gelen bir sedayla,
    Allah'a karşı duran bu düşünceleri söze getiren dilini tut.

    Bazen, yalnızca bir zan mı sanıyorsun hissettiklerini?
    Zevalin geldiğinde hâlâ onsuz olmak mı korktuğun?
    Bu hissiyâtın nerden geldiğinden bîhaber,
    Öylece beklemek mi sıkıyor canını?
    Yaptığın, iştigal ettiğin işin doğru ve ya çep oluşundan mı tedirginliğin?
    Ve mâneviyâtının eksikliğiyle, yarım hislerinin,
    içindeki boşluğun verdiği huzursuzluktan mı rahatsızlığın?
    Bu aralar çok mu odana çekiliyorsun,
    Nihayeti gelmeyen düşüncelere mi dalıyorsun?
    Ve nereye gidersen git, nerede kiminle olursan ol;
    içinde o yoksunluğu taşıyorsun.
    Konular açıldıkça açılıyor, sen, dalgın, susuyorsun.
    Herkesin değişik nazarlarını celb ediyorsun.
    Bu sükûtun hemen fark ediliyor mu?
    Sen öylece mağmum dururken,
    Sessizliğinden gelen bir sedayla;
    Dağılıp kaybolmak isteyen düşünce kırıntılarını tut.

    Seni mağlûl yapan bütün o batınındakiler,
    Birgün sana neşve verebilir,
    Gözlerinin daldığı ufuk, göz kapaklarında olabilir,
    Suskunluğun, şarkılar söyleyip,
    Boşluktaki ellerin, şiirler yazabilir,
    Düşüncelerini kurcalayan fıtratının sualleri, cevap bulabilir,
    Her şahsın, her hadisenin, her fikrin ve hissiyatının eksikliği,
    Maneviyatının huzursuzluğu, yerini,
    Sürûra, saadete, feraha, iftihara bırakabilir.
    Seni nağs eden gözyaşlarının sıfatı sevinç olabilir.
    Solgun çehren baharı bulabilir.
    Kusurları manen ve maddeten kapatılmış ülke güzellerine,
    itimadın kalmaz, beklediğine istinad edebilirsin.
    Yanında olmasa da beklediğin,
    Bunların halk etmesi için sadece:
    Bütün uzuvlarınla onu düşünüp,
    Hayal et..
    Bunun neşri için seni bekleyen,
    Ve aynı hayalin içinde, sana uzanan "ellerini tut"..

    04-Ocak-2007
    2 ...
  32. 33.
  33. eskilerden

    seviyorum kimi
    en tatlı birisini
    nasıl anlatsam sana
    ilk harflere baksana.

    ne zaman annemin defterinde görsem gülerdim.
    0 ...
  34. 32.
  35. her mısranın sonunda muhtemelen üç nokta olur .
    0 ...
  36. 31.
  37. içindeki enerjinin dışa vurma isteğiyle yazılan şiirlerdir.
    genellikle bir boka benzemezler, yani benimkiler benzemiyordu.işin en kötü yanı; yanlışlıkla şiiri cebinizde unutup anneniz bulmuşsa açıklama beklemsidir.
    bir boka benzemeyen şiirinizi neden yazdığını bir de ona açıklamak durumunda kalırsınız*
    0 ...
  38. 30.
  39. 29.
  40. 28.
  41. ah ahsen ah
    geciyorsun hiç bakmadan
    sen mankenler güzeli
    dursana bir gün yüregimi yakmadan
    sen cilloplar cillobu
    1 ...
  42. 27.
  43. ergenlik çağlarımdır. sokaklarda ilk aşkım sayılacak bir kız. akrostiş şiir olayına girmişimdir ve alttaki şahaser ortaya çıkmıştır.

    üsüdü dostluğun hayallerimde,
    mutlu olmam senin ellerinde.
    manevi huzurum kendi gönlümde,
    ümidim senle geleceğim karanlık.
    *
    1 ...
  44. 26.
  45. dün başkasıyla gördüm seni
    nasıl tutuyordun ellerini
    peşinde koşmaktan ölmüştüm
    ulan skeyim o geçmişini

    aşkından oldum virane
    paklamıyor hiç kerane
    adresimi ararsan eğer
    en ucuz olan birahane

    çukurovalı, genç, hafif abaza halimden bir eseri paylaştım sizlerle...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük