insanın ergenlik dönemi bitip , oturmuş yaşlara ( sanki diğer yaşlar ayakta.. ) gelince , o dönemde yaptıkları çok abuk sabuk gelir . aileden nefret etmek , değişken fikirler , sevgiliye baygın baygın bakmak ve onun bulunduğu yerlerde tesadüfen ! bitmek , akşam yatarken doktor olup , sabah kalktığında hiçbişey olmıyacağına karar vermek... bunlar uzayıp gider . şimdi bakıldığında ne kadar saçma olsada , yaşanması gerekiyor işte .. hele de ogünlerde , o psikolojiyi taşırken biri kalkıp '' bizim zamanımızda ne geçiş dönemi vardı , ne çıkış vardı . sopa istiyo kardeş bunlar ,, demez mi ... işte o zaman tüm gençlik hormonların hızlanır , adrenalinin en üst seviyeye çıkar , gözlerini dikip , birde okkalı hakaret savurursun ... nasıl olsa sabıkalısın , ergensin ve anlayışlı olmaları gerekiyor , dimi yaa....
Benim için ergenlik saçmalığı, bilmiyorum kaç kişinin başından geçti. Ergenlik evresinde vücudun kıllanması ve benim buna adepte olamamam, kıllı bacaklarımı nasıl kullanmam gerektiğini yeni yeni, deneme yanılma yoluyla kavradığım durumlardan biri. Evet, yeni bacaklarıma havuzda ilk defa güneş kremi sürmeye kalkıştığımda karşıma çıkan ilginç beyazlık. Bembeyaz ve bunu temizlemeye çalışması ayrı dert, milletin anlam veremeyen bakışlarını hissetmek ayrı dert.Ayrıca havuz görevlisinin "sakın o bacaklarla suya giriyim deme" tarzındaki bakışlarıda cabası. Bi süre sonra debelendikten sonra havluya sarılıp havuzu terk etmemle sonuçlanmıştır.
