ergenekon un başbakan ı esir alması

entry4 galeri0
    ?.
  1. günümüz Türkiyesinde olan hadisedir.
    başbakan işi gücü bırakıp kendisini yok etmek isteyen insanları hapisten çıkartmak için cmk 250 yi değiştirme girişiminde.
    anlaşılan ergenekoncular rte yi bir yerinden fena ayakalamışlar.
    lakin bu hesap burada bitmez.
    bu millet yeni rte ler bulur yoluna devam eder.
    (bkz: durmak yok yola devam)
    1 ...
  2. 1.
  3. belgelerin sahteliği ve dijitalliği kanıtlanmasına rağmen devam eden davadır.

    alparslan aslan ve osman yıldırım adlı iki tecavüzcünün kanıtlanamayan iftiraları ile 100'e yakın muhalefet aydın içerdedir.

    bir hatırlatma:

    hitler de meclisi yakıp muhalefet yaptı diyip içeri atmıştı.

    6-7 eylül olaylarında da menderes komünistleri suçsuz olmalrına rağmen suçlayıp tutuklamaya kalkmıştı...
    1 ...
  4. 2.
  5. AiHM in Çetin Doğan ve Tuncay Özkan ın belgeler sahte ve haksız yere buradayız baş vurusna,
    hayır belgele dogru, tutukluluk da gerekli kararı vermesine ragmen, ergenekon yalanlarına kanmış zevatın
    ısraral ve inatla bin kere tekrar ettikleri tekerle doğru değildir.
    ergenekon vardır.
    balyoz vardır.
    ses kayırlatı da, aihm kararlrı da bunu teyit etmektedir.
    çıkmak için ve yine kan dökmek için gün saymaktadırlar.
    1 ...
  6. 3.
  7. http://www.facebook.com/photo.php?v=3641866558871

    ergenekon balyoz vardır diyen koyunlara gelsin.

    ayrıca bir söz paylaşalım:

    "bu bir oyun ve bu oyunda herkes üstüne düşeni yapıyor."

    tuncay güney

    osman yıldırım'ın ifadesindeki çelişkiler ve yalanlarla ilgili haber:

    --spoiler--
    Cumhuriyet Gazetesine el bombası atılması ve Danıştay suikastı davası Ankara’da görülüp karara bağlandıktan sonra Yargıtay’da bozulmuştu. Bozma gerekçesi iki kere ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum olan Osman Yıldırım’ın ifadesini değiştirmesiydi. Bildiğiniz gibi dava yeniden görülmek üzere Ergenekon davasıyla birleştirildi.
    Yıldırım’ın ifadesini değiştirmesini onu hapishanede ziyaret eden avukat Mehmet Ener sağlamıştı. Mehmet Ener Ankara’da görülen davada el bombalarını temin etmekten hüküm giyen Alparslan Arslan’ın yakın arkadaşı Süleyman Esen’in avukatıydı.
    Mehmet Ener’in yol göstermesi sonucu, Osman Yıldırım 28/08/2007 tarihli bir dilekçeyle işlediği bazı suçlar konusunda ifade vermek istediğini beyan etti. Bu dilekçede belirtilen suçların Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan saldırı ve Danıştay suikastı ile ilgisi yoktu. Bu dilekçeye binaen Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel 12/03/2008 tarihinde Osman Yıldırım’ı sorguladılar.
    Osman Yıldırım sorguda el bombalarını Ataşehir’de bir villada Veli Küçük ve Muzaffer Tekin’den aldıklarını söyledi. Yargıtay’ın davayı bozmasının ve Ergenekon’la birleştirmesinin gerekçesi işte bu ifadeydi.
    Ancak Osman Yıldırım’ın sorguda dile getirdiği iddialar bundan ibaret değildi. Hablemitoğlu cinayetini planlayan da Veli Küçük’tü. Cinayeti önce 1 milyon Tl karşılığı Osman Yıldırım’a teklif etmiş, o kabul etmeyince de işi Osman Gürbüz’e vermişti. Hablemitoğlu öldürüldükten sonra görüştüğü Osman Gürbüz güya cinayeti kendisinin işlediğini Osman Yıldırım’a itiraf etmiş, “aldığım parayı kumarda yedim” demişti.
    Osman Yıldırım ifadesinde, kanlı Gazi olaylarını da Veli Küçük’ün planladığını, tetikçi olarak yine Osman Gürbüz’ü kullandığını iddia ediyordu.
    Osman Gürbüz o sırada Ergenekon davasından yargılanıyordu. Davanın Ergenekon’la birleştirilmesinden kısa bir süre sonra tahliye edildi. Osman Yıldırım’ın iddiaları sanki ona yaramıştı.
    Sanıkların talebi üzerine yapılan keşifte Osman Yıldırım bombaların teslim edildiğini iddia ettiği villayı bulamadı. TiB’den gelen cep telefonu sinyal raporuna göre ise, Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Osman Yıldırım ve Alparslan Arslan bombaların teslim alındığı iddia edilen gün Ataşehir’e hiç uğramamışlardı. O gün her biri ayrı bir yerdeydi. Ama bu gerçek başta mahkeme heyeti olmak üzere kimsenin umurunda değildi.
    Osman Yıldırım’ın yalan söylediği ortaya çıkmış olsa da Cumhuriyet’e el bombaları atılması ve Danıştay Suikastı neden hala Ergenekon davasının içinde görülüyor?

    Yok, eğer hala Osman Yıldırım’ın ifadelerinin doğru olduğu düşünülüyorsa, o zaman Türkiye’yi sarsan olayların tetikçisi Osman Gürbüz neden serbest bırakıldı?
    Ha bu arada, Osman Yıldırım’a akıl vererek Danıştay davasının Ergenekon’la birleşmesini sağlayan becerikli avukat Mehmet Ener’in müvekkili Süleyman Esen de davanın Ergenekon’a bağlanmasından kısa bir süre sonra tahliye edildi.
    Bazıları için adalet çok hızlı işliyordu.
    Ha bir de Fethullah Gülen’in yeğeni Kemalettin Gülen vardı sahi. Alparslan Arslan Danıştay saldırısını gerçekleştirmeden önce ona danıştığını söylemişti. Adamın bırakın sanık olarak ifadesinin alınması, tanık olarak bile bilgisine başvurulmadı.
    Bizim savcılara Pensilvanya’dan, arkasında, “ifadesini almayı aklınızdan geçirdiğiniz kişi yakınımdır” yazan bir kartvizit mi gönderilmişti acaba?

    Balyoz davası da tam bir komedi…
    Çoğu insan Balyoz davasında yargılananların hepsinin malum seminere katılmış askerler olduğunu zannederler. Hiç öyle değil. 365 sanıktan sadece 52si o seminere katılmış. Geri kalanı dijital Balyoz belgeleri üzerinden suçlanıyorlar.
    Katılımcılar seminere gönüllü olarak değil, emir-komuta gereği katılmışlar. Hiçbirinin, “ben katılmak istemiyorum” deme lüksü olmamış. Dijital belgeler yasalara uygunluk açısından değerlendirilmediği gibi, belgelerin sahte olduklarına dair yüzlerce itirazın hiçbiri göz önüne alınmamış. Mahkemeye sunulan bilirkişiler tarafından hazırlanmış dijital belgelerle ilgili sahtecilik ve tutarsızlık raporlarının hiçbiri mahkeme tarafından değerlendirilmemiş.
    Sadece iddianame üzerinden karar verilmek üzere…
    Özet olarak Balyoz’da da tam bir yargı felaketi yaşanıyor.
    Eskiden ırkçılar, “Madem ki Ermeni’sin…” diye başlayan Ermenileri aşağılayan çok adi bir tekerleme çıkarmışlardı. Hala da o tekerlemeyi kullanan şerefsizler var. Çok yakında birileri, mesela ABD askerleri, benzer bir tekerlemeyi bizim askerler için çıkartırlarsa hiç şaşmam.
    “Mademki Türk askerisin, çağrılmadan Silivri’ye gelmelisin…” şeklinde bir tekerlemenin NATO toplantılarında yabancı generaller tarafından kullanıldığını bir düşünsenize… Kafaya çuval geçirmekten beter olmaz mı?
    Neredeyse bütün kanallarda bir bayram havası esiyor. Neymiş? 12 Eylül ve 28 Şubat yargılanıyormuş. Birileri aklımızla kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor sanki. Yahu bugün biz darbenin en alasını yaşamıyor muyuz?
    A. Metin Akpınar

    --spoiler--

    unutmadan zevzeğin teki aihm'den bahsetmiş.

    aihm türkiye'yi 2440 dava ihlali ile 47 ülke arasında en adaletsiz olarak belirlemiştir.

    kapağın hayırlı uğurlu olsun, güzel güzel kapa kendini.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük