28 şubat sürecinin sebebini, ay ışığı, sarıkız gibi darbe senaryolarının neden yazıldığını bilenler için tuhaf olmayan önerme.
28 şubat milli görüşçülerin iktidarda olması sebebiyle yapıldı, darbe girişimleri de islamcıların siyasette yükselişinin önünü kesmek için hazırlanmıştır.
ergenekon dediğimiz oluşum milli görüş ve bunların takipçisi akp'den kaynaklanan irticai kaygılar nedeniyle meydana gelmiştir. bu yüzdendir ki ergenekoncu olmak akp karşıtı olmakla hemen hemen aynı şeydir. garipsenecek ne var anlamadım.
akp destekçilerinin akp'ye karşı bir darbe hazırlaması saçma olurdu değil mi?
şunu unutmayalım; ergenekon adı verilen oluşum bir terör örgütüdür, vatan severlikle hiç bir alakası olmayan , tamamen bir kaç sömürücünün ve dış mihrakların menfaatlerine hizmet eden BiR ÇETEDiR. birilerini karalamak adına neleri savunduğunuza dikkat edin.
evet doğrudur akp'ye muhalif olan kesime vurulan bir darbedir bu(akp tek başına kalmak istiyor denilebilir) ancak kimse gerksiz bir operasyon demek saçma olacaktır. birileri askeri darbe planları yapıyor dönemin genelkurmay başkanı hilmi özkök engelliyor(kendisi her ne kadar tam kabul etmese de telefon kayıtları bulunuyor), diğer tarafta hrant dink öldürülüyor(kendisini sevdiğim söylenemezdi ama öldürülmesi affedilecek şey değildi) ihalesi 17 yaşındaki çocukla iki tane çapulcuya ihale ediliyor. o dönem de trabzon'da görevli olan komutana haber veriliyor önemsemiyor(veya kendiside bu planın işinde)şimdi de dava sırasında hiç bir şey hatırlamadığını iddia ediyor. cumhuriyet gazetesine bombalar atılıyor başta ilhan selçuk olmak üzere cumhuriyet yazarlarının hiç biri bu konuyu gündeme taşımıyor bozuk plak gibi aynı konularda yazılarına yazmaya devam ediyorlar.
akp karşıtı medya ise hala ergenekon(veya başka bir ad ne fark eder sonuçta bir suç örgütü) davasını inkarla reddetmesi daha da saçmadır. elde olan bariz belgeler vardır(belki belgelerin hepsi tutarlı değildir) ama hala böyle bir örgüt yoktur iddia etmektedirler. işin garip kısmı ise bunu savunan sözde soldur. sol devlet içi çeteleşmeye karşı durması gerekirken(ki bu derin devlet denen şeyden en çok canı yanan kesimdir) resmen çanak tutmaktadır. tek korkuların şeriat geleceğini sanmalarıdır bu da daha acıdır ya zaten hala şeriatın geleceğini sanıp korkulu rüyalar yaşamaktadırlar zaten bu sağlam bir tedavi görmelerini gerektirmektedir.
ortada iddianame yokken tutuklanan ve 12 aydır tutuklu olduğu halde sucu belli olmayan ergün poyraz'dan başlayıp askeriyeye girmelerini engelleyen paşalara kadar herkesi içeri aldılar.
yargıda bölünmeye neden olup, ülkeyi kutuplaşmaya götüren ve bu yolda katil yoldaşları(taraf) ile işbirliği yapmaktan çekinmeyen bu anlayış artık ak yerine beyaz diyeni bile içeri alabilir.
milli görüş'ün "gelenekçi-erbakancı" kanadına yönelik yayın yapan ve akp karşıtı yayın politikası güden "milli çözüm" adlı dergiye yapılan operasyonun da, kağıt üstünde farklı ama kamuoyunda aynı amaca yönelik olduğu bilinmektedir.
hatta, konya emniyet müdürü, bu operasyonda "Gözaltına alınan birbirinden farklı gibi görünen kişilerin** ortak amaçlarının söz konusu olduğundan" dem vurmuştur.
bu da, "ergenekon" adı verilen malum operasyonun, "hükümete karşı halkı tahrik" nedeniyle yapıldığını açık açık göstermektedir. daha ne olsun?
saçma bir önerme. şöyle ki ergenekon örgütü zaten ak parti'yi illegal yollardan durdurmaya çalışan demokrasi düşmanlarının kurduğu bir örgüt. dolayısıyla, göz altına alınanların, muhalif kişiler olmasından başka doğal bir şey olamaz.
ülke içinde ki en tehlikeli örgüt olan ergenekon terör örgütünün ak partiye muhalif olması, ak parti'nin bu ülke için ne büyük bir nimet olduğunu bir kez daha bize göstermektedir. adı gibi ak bir parti olduğunun ispatıdır.
