onlarca aydır, suçunu bile bilmeyerek hapiste tutulan insanlar serbest bırakılmalıdır. varsa kesin olan bir şüphe, tutuksuz yargılanmalıdır bu kişiler. bir insan suçu olmayan bir suçtan onlarca ay hapis yatarsa, hapiste geçirdiği onlarca ayın maddi, manevi herhangibir karşılığı olabilir mi ?
kesinlikle katıldığım bir önermedir. fakat bir detay vardır. ergenekon tutukluları arasında suçu belli olmayan, olası şüpheli olup 1 yılı aşkın süredir hapis hayatı yaşayanlar vardır. suçu sabit olanlar tabii ki yargılansın fakat sadece asker kökenli olduğu için veya siyasi görüşü akp karşıtı olduğu için hapiste bulunanlar serbest bırakılmalıdır.
bu iş buraya kadar geldikten sonra, mahkeme süreci yıllar boyunca sürmeyip, sonuca en erken şekilde ulaştırılıp hemen her şey tüm açıklığı ile kamuoyuna ulaştırılmalıdır.
kişiler suçlu bulunup hapse de atılsalar, suçsuz bulunup beraat de etseler, suçlu bulunmalarına rağmen içeride kaldıkları süre göz önünde tutulup tahliye de edilseler toplumun her kesimi tam anlamıyla doyurulmalıdır.
sonuç ne olursa olsun, toplumun bir kesimi zafer çığlıkları atarken, diğer kesimi kararları siyasi bulmamalı!
yuvarlak cümlelerle alınacak kararlar bu toplumu kaosa götürür.
nedir bu öfke ? ailesi çoluğu çocuğu var bu adamın. 5 yıl sonra geriye bakınca hepsi suçsuz çıkarsa ne diyeceksin bu adama ve ailesine? tek anlatmak istediğim bu. ben herhangibir ideolojik kafayla yazmadım bunları. yada en azından bir an önce sonlandırılsın bu dava. 1 yılı geçti artık. tutuksuz yargılasınlar, yurtdışı yasağı koysunlar. varsa bir suçları en ağır cezayı alsınlar tabiki, ben de çok isterim bunu. ama 1 yılı aşkın süre içerde tutmak neyin nesi oluyor?
neden olmasın. şu günlerde ve öncesinde kanlı katil apo denen k...ğin serbest bırakılması tartışılırken cumhuriyetçi ve atatürkçü aydınların hala ve hala terör örgütü suçlaması ile yargız infaz edilmeleri haksızlık, gerçek terör değil midir?..
an itibari ile 2 kişi daha tahliye edilmiştir.
sormak lazım bu adamlar bunca ay içerde ne diye yattı.
hadi yattı bunca ayın hesabını kim verecek.
yada içeri girdiler ise hangi suça göre girdilerde şimdi tahliye oldular.
--spoiler--
onlarca aydır, suçunu bile bilmeyerek hapiste tutulan insanlar serbest bırakılmalıdır. varsa kesin olan bir şüphe, tutuksuz yargılanmalıdır bu kişiler. bir insan suçu olmayan bir suçtan onlarca ay hapis yatarsa, hapiste geçirdiği onlarca ayın maddi, manevi herhangibir karşılığı olabilir mi ?
--spoiler--
onlarca aydır suçunu bile bilmeyecek kadar, yaptığının suç olduğunu anlayamayacak kadar, vatan için yeri gelip iki, üç suikast düzenlemişim çok mu diyenlerin serbest bırakılması gerekir mi gerekmez mi tartışmalıdır. suç; kişiye, yaşadığı zaman veya mekana göre değişir. yüzyıllar önce ingiltere'de ekmek çaldığı için öldürülen insanlar varken araplar ellerini keserdi ve şimdi durup durup öldürmeyip elini kesti diye araplara takanlar var. şimdi ise 1-2 ay hapis yatıyor. burdan anlayacağımız arap düşmanlığının yeri gelip mantığın önüne geçmesidir.
bir olay algılandığı gibi yorumlanır. sizin algınız ile diğer insanların algısı farklı olunca aynı suç için değişik cezalar uygulanması istenir. mesela m. ali ağca bazılarına göre kahramandır ve bunca zaman boşa yatmıştır. onun hapiste yatması da hatadır. binlerce insanı etkileyecek bir darbe planı hazırlamak suç mudur, birilerine suikast düzenlemek suç mudur. bunların hepsi suçtur ama evrensel olan bu suç, kişisel taraftar olmakla affolunması fikri iddia ediliyor. insanlar adam öldürmenin suç olduğunu bilmez ise hapiste yatması gerektiğini de haksız bulabilir. yıllar önce bir film izlemiştim. mağara adamları devrinde biri öldürülüyor. ilk kez olan bu olay karşısında ne yapacaklarını bilmiyorlar. bulduk bulduk diye sevinip bırakıyorlar. o öldürmeye devam ediyor. biz artık mağara adamı değiliz. bir suç işleniyorsa bunun suç olması yeterlidir. sebepleri, bunun suç olduğunu bilip bilmemesi kanunu bağlamaz. vatanı kurtarıyorum zannedip vatana yıllardır zarar verdiler. unutmayalım. cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir. bir örnek vereyim. 28 şubat'a giderken devamlı aydınlık için bir dakika karanlık eylemleri vardı. bu olayı yapanlar darbeye zemin hazırladıklarını bilmiyorlardı. birileri fadime şahin'leri, müslüm gündüz'leri, ali kalkancı'yı kullanarak darbe yaptılar. birde hükümettekilerle hiç ilgisi olmayan susurluk vardı. bu eylemleri kendi kendine mi uydurdu vatandaş? birileri planladı, sonra eylemlerin nerden başladığı unutulup post modern darbeyi yedik. aynen akp'nin ilk dönemlerinde saatler geri alınıyor propagandası yapanların, cumhuriyet mitingleri düzenleyenlerin, mustafa balbay'ın sık sık ordu rahatsız diyerek milleti tehdit etmesinin suç olmadığını mı düşünüyoruz? darbe gelince mi aklımız başımıza gelecek?
bu olay tecavüz suçlarına benziyor. erkek kızla birlikte olmak için çabalıyor. öpüşüp koklaşıyorlar. kız istemiyorum diyor, erkek kızın naz yaptığını zannedip saldirıyor. sonra tecavüz davası açılınca ben istiyorum demek istediğini sandım diye itiraz ediyor. hayır hayır demektir diye amerika'lıların bir lafı var..
neden tutuklu olduklarını bimiyorlarsa ben söyleyeyim. darbe hazırlamak veya darbe zemini oluşturmak için komplolar düzenlemek, maddi manevi destek vermek. pekala siz, deniz feneri davası nedir bilir misiniz? bilmezsiniz ama suç olduğunu savunursunuz.
edit: bu ülkede bir çok insan yargılama aşamasında hapislerde yatıyor. "kendimden gördüğüm çıkmalı" diye savunmak ne denli adaletli bir yaklaşım? bir yargı reformu lazım. en azından savcılar halk tarafından seçilmeli veya yargıçlar tbmm tarafından seçilmeli... insanların yargılama sürecini dışarda geçirmesini sağlayıcı önlemler alınmalı... bunlar olmadan en büyük suç olan darbe suçundan yargılananlar çıkacaksa önce diğer suçlardan yargılananlar çıkmalı.
çoğu atatürkçü ile ayrıldığım temel bir nokta var. "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyen atatürk bunu Jean Jacques Rousseau'dan almış. fakat onlar bunu hiç önemsemiyor. egemenlik; yasama, yürütme ve yargı arasında paylaştırılıyor. çoğu ülkede her üç organ da halk denetiminden geçerek oraya yerleşirken bizim ülkemizde yargı kendi kendini seçiyor ve ölünceye kadar makamını koruyor. hangi ülkenin yargısı kendi ülkesinin vatandaşlarına rağmen kararlar alabilir ki?
bizim atatürkçüler atatürk'ün jakoben anlayışının ilerisine gitmiş elitist manasında algılamışlar. cumhuriyet rejimi esas manada halkın(cumhurun) her konuda üstünlüğünü savunurken bizim cumhuriyetçilerin ne anladığını anlamak mümkün değil. belki elitist denebilir. ki elitleri koruyorlar. konumuza geri dönersek yargı; halktan uzak bir kurum olursa halkına eziyet etmek de hiç de geri kalmaz. gücü sınırlandırılmayan bir kurumun hepimiz kölesiyiz. Kölelik demek, bir insanın malıyla veya vücuduyla başka bir insanın avcunun içinde olması demektir. bu kölelik devam ettikçe bizden olan köleleri bari azad eyle demeyi kendi vicdanıma sığdıramam. köleliğin ilk basamağı acımaktır. birine acıyarak dışarı bırakılmasını dilemek ise köleliği kabul etmektir. direneceksek her türlü efendilere birlikte direnelim. efendilerimizin akp yandaşı, chp yandaşı, mhp yandaşı veya sadece kendi gücünü kullanmaktan zevk alan kişiler olmasının hiçbir farkı yok. adamların karnını biz doyuruyoruz ama kafalarına göre suçsuz iken hepimizi içeri atabiliyorlar. bize hizmet edenlerin bizi mutlu etmek için etrafımızda koşturup durması gerekir. biz ise bize bulaşmasın diye hakimlerden, savcılardan korkuyoruz. algıda seçicilik yapmayalım. benim şüphelim de senin şüphelin de eşit.
"neden bütün tutuklamalar sadece birkaç kişinin baktığı davalarla yapılıyor ve tüm iddalar hep iktidarın en ateşli destekleyicisi taraf mizah dergisi tarafından ortaya çıkarılıyor?" diye düşündükten sonra içerideki insanların özgülük haklarını aramak amaçlı söylenen söz. "acaba iktidar bunu muhalefeterini susturmak ve gözlerini korkutmak için mi yapıyor?" diye sormadan edemeyenlerin söylediği söz .
artık kesinlikle çekinmeden söylediğim cümle. içeride yıllardır suçu nedir bilmeden yatan insanların eşi var, anası-babası var, çocuğu var, torunu var. bunlar insandır insan! sen bu kişileri bu şekilde içeride tutamazsın. hukuk diye bir şey var. insanlık mı bu? kaç yıl oldu? ayıp değil mi? tutuksuz yargılasana. yemez değil mi! dışarda olmaları işinize gelmez. muhalefet çünkü onlar size. asıl gerçek bu değil mi? atatürkçü bu adamların büyük bir kısmı. kızdığınız nokta bu değil mi?
bunların hesabı sorulacak. gün gelecek hukuk size de lazım olacak!
1 mayıs günü olaysız geçti,
tetikçiler içeride ve biz kan göremiyoruz,
elimizde bir tek pkk kaldı,
danıştay'ı öldürecek adam bulamıyoruz, alparslan aslan serbest kalsın.
Hazırlanmamış bir iddianame,usulsüz yapılan aramalar, neden hapse girdiği belli olmayan insanlar.Hukuku bilen herkes şunu da bilir iddia sahibi iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.Şu güne kadar ortaya çıkarılmış, kesin olarak kanıtlanmış bir şey var mı? Bu adam önceden şunu yapmış bunu yapmış kesin şapmıştır ile olacak işler değil bunlar.Bence akp dua etmeli ergenekon davasında tutuklanan kişilerin hayrunisa gül gibi aihm'ye gitmediğine, bir insanın suçunun ne olduğunu bilmeden hapishanede tutmak, hakim karşısına çıkarmadan bu kadar süre tutuklu bırakmak insanlık suçudur.
insanlıktan nasibini almamış insanların karşı çıktığı önermedir. ayrıca insanlıktan bihaber bu insanlar(!) henüz suçları kanıtlanmamış insanlara ne ithamlarda bulunuyorlar ibretle izliyoruz...