mehmet moğoltayın siyasallaştırdığı bir yargının yaptığı operasyonları akp yapıyor demek dedirtmek komiktir. nihayetinde tüm dünyada yapılan bir ülke temizliği operasyonu bizde niye bu kadar halk tepkisi alıyor anlamak mümkün değil. ellerinde hiçbirşey yokken içeri alındıklarını sanmak ayrı bir saftiriklik olsa gerek. he yani hepsi çok güzel işler yapmış, saygın(?) adamları durduk yere içeri alıyorlar. bu masum edebiyatına inanan varsa aklına şaşarım.
iktidar da olanların her zaman güçlerini yargı üzerinde etkin şekilde kullanabileceğini varsayan insanların düşüncesidir. Yargının siyasallaşması üzerine eski bakanlardan mehmet moğoltay bir konuşmasında atanan savcı ve hakimlerin sol görüşlü ve chp li olduğu iddialarının sorulması üzerine; " tabiki chp li olcaklar" şeklinde verdiği cevap tarih sayfalarında yerini almıştır. onun döneminde atanan savcı ve hakimler bugünkü ergenekon soruşturmasını yürütüyorlarsa o zaman bu dava ile akp hükümetini ilişkilendirmek pek akılcı olmasa gerek. Bir diğer önemli nokta ak parti zaten yargı tarafından pek sevilmeyen bir parti olduğunu hakkında açılan kapatma davasında da tüm türkiye görmüştür. Başsavcının google dan topladığı deliller ile kapatma davası açması yargının ak parti ye bakışını net bir şekilde göstermiştir.
direk akp nin ve hükümetin başbakanı olarak ergenekon operasyonunun savcısıyım dedikten sonra "sanmak" diye bir tabirin yanlış olacağı.
zira ergenekon operasyonunda görülmüştürki ne kayıp bir trilyon, ne keriz feneri, ne hamas bağlantıları, ne talibanın elini öpen kişilerin bu örgütle (sözde örgüt) bir ilişkisi vardır.
buna karşın üniversite hocaları ve rektörleri, atatürkçü düşünce dernekleri kurucuları, ordumuzun generalleri, çağdaş yaşamı destekleme vakfı üyeleri, cumhuriyet gazetesi yazarları, diğer atatürkçü gazetelerin yöneticileri ve yazarları ve hatta akp'de parti içi muhalefet yaptığı için akpden ayrılan milletvekilli bile bu "terör" örgütünün üyesidir. he muhalif çıkışları ile bilinen ankara ticaret odası başkanı şofbenine nasıl girdiği belli olmayan o cloak marka tabancıyı baskından iki gün önce şansa şofbeni bozulupta tamir edilirken bulunup "böle böle tabanca bulduk" diye polise teslim etmeseydi. o baskında da o silahı oraya yerleştirenler o silahı koydukları yerde "elleriyle koymuş" gibi bulsa idi. işte o zaman izlemeye doyamazdınız ampülün keyfine..
ama işte allahın işi bozulu verdi şofben baskından iki gün önce..
not: olm ben de şofbeni falan arasam mı? sözlüğe de yazdık bu kadar eleştirel yazı. bir de utanmadan atatürk rozeti ile dolaşıyorum ortalıkta.. paketlemesinler beni de.