hala daha yarım ağız ile "kumpas idi" denilen operasyondur. kendilerine gelince sahte olması imkansız ses kayıtlarına "montaj" deyip üstünü örtüyorlar ama düzmece olduğu belli tapeler ile binlerce namuslu asker yargılanırken bir kere bile şüpheye düşüp de "lan bu kumpas olmasın böyle belge mi olur amk" diyemediler. kimler diyemedi herkes biliyor. en çok da yalakaları.
fethullah gülen ile erdoğan'ın birlikte yürüttüğü operasyondu. operasyon düzenledikleri ekibin darbe/devrim yapma ihtimalleri yüksekti. hepsi de doğru isimlerdi. operasyon sonrası meydan boş kalınca fethullah devlette yoğunluğunu iyice artırdı. erdoğan rahatsız oldu ergenekon sanıklarını bırakmaya başladı. ergenekondan kazanabildiklerini kazanıp gülen'e karşı cephe açmaya başladı. kazandıkları arasında doğu perinçek var. ilker başbuğ, tuncay özkan, yalçın küçük gibi isimler erdoğan'a yanaşmadı.
hala bunun tümden gerçek olduğunu savunan var. anlamadınız mı olayı hala bunun açılımdan sonrası olması tesedüf değil. tanığının şemdin sakık olduğu bi operasyon nasıl güvenilir. türk ordusunu bitiren operasyondur.
--spoiler--
özellikle, cumhuriyet gazetesi ve yargıtay saldırıları ardından, uğur mumcu'nun, eşref bitlis'in ya da ahmet taner kışlalı'nın cinayet faillerinin ne derece meçhul olduklarını düşünmeden edemiyor insan.
--spoiler--
beyin fukarası kimi liboşlara göre hala anlaşılamayan abdoperasyonudur.
şimdi bir bakalım;
uğur mumcu öldürüldükten sonra onun köşesinde kim yazmaya başladı: mustafa balbay. nerede balbay? 1100 gündür hücrede. uğur mumcu'nun köşesini kapmak için öldürmüş olmasın sakın?!
türkiye'de, susurluk sürecinde, gladyo'yu kim teşhir etti, haftalarca tek başına kim yayın yaptı ve ülke gündemine oturttu: aydınlık dergisi. aydınlık dergisinin neredeyse bütün yöneticileri nerde: ergenekon'dan hapis!
varşova paktı dağıldıktan sonra, "türkiye'nin çıkarları gereği nato'dan ayrılmamız gerek diyen tsk generalleri nerde: istisnasız hepsi ergenekon'dan içerde.
örnekleri çoğaltabiliriz. ama beyni amcık hoşafına dönmüş bazı liboşlar hala ne diyor.
neyse sıkıldım, mala laf anlatmaktansa höst demek daha doğru: höst!
şerefsizliktir bilmem ne iki arkadaşım vardı şöyle oldu ile laf kalabalığı ile geçiştirilecek bir hadise değildir. meğer türkiye de hiç çete yokmuş.. kendin inan.. dersinki vardı ama bunlar çete sayılmaz kemalist rejimi korumak için elzemdi onu da demek yeni nesil demokrasi anlayışıyla uyuşmuyor.
benim için arkadaşlarımı bile 2-3 ay boyunca hapiste tuttukları için kafadan saçmasapan bir operasyon olduğu fiilen teyit edilmiştir. resmen siyasette biraz etkin olarak hükümeti eleştiriyorlar diye "dur lan bak içeri aldık seni adam ol!" diyerekden hayatlarından 2-3 ayı çalmışlardır arkadaşlarımın. bunlar 24-30 yaş arası genç adamlar. ne 30 yaşı içerisinde 30 a gelmişi bile yok en büyüğü 27...
hukuk sistemi zaten hantal yeaaaa deyip benim arkadaşımı hiç yoktan 2-3 ay, sonra köşe yazarı bir zatı ve diğer yazarları 1000 gün gibi up uzun bir süre yatırılmasına, haklarında hiçbir somut suç bu süre vakti içerisinde kanıtlanamamasına taraf olmak ise öküzlüğün, köpekliğin, şerefsizliğin dik alasıdır. Bir de "Kemalizm" deyip sanki operasyonlar bir tarafa karşı yapılmış gibi göstermek de ayrı bir alemdir. Biz görmeyeli daha düne kadar adam yerine koymadığımız bizim koymadığımız lakin hükümetin bile büzük büzük tırsarak koyduğu ne idüğü belirsiz bir fikre inanan
"Soner Yalçın" mı kemalist? ulan AKP adama operasyon yapmadan önce adamı kimse şeyine bile takmıyordu. ne kemalisti, ne milliyetçisi, ne ulusalcısı ne de başka biri. Ama aklı olmayan AKp buna bile operasyon yapıp susturarak adamı değere bindirdi. imamın ordusu kitabını yazan mı kemalist yoksa? peki ergenekon mergenekon geyikleri kapsamında içeri alamadıkları lakin adama yapmadıklarını bırakmadıkları osman kaçmaz mi kemalist? Kendisi ülkücüdür. peki Nuh Mete yüksel? o da mı kemalist? o da ülkücüdür, hadi bunlar ülkücü değil yeaaa tabi sizin ülkücülerini "eski" ülkücü lakaplı akp köpekleri ya! peki ENGiN ALAN neyin nesi? Kahraman bir Ülkücü general. peki yeniçağ gazetesi sahibi de mi kemalistti? o da ülkücüdür, içeriye alınıp öldürülen Türkçü, milliyetçi mitçiler, dışarıda intihar etmek zorunda bırakılan Türkçü askerler ve niceleri... Ayrıca kemalist olsalar ne olmasalar ne? iyi kötü bütün milli veya gerçek demokrasi refleksleri olan yazarları, savcıları, gazetecileri tiranlık karşıtlarını içeri alıp sonra da sanki "yeavvv bu zamana kadar dindar kesimi ezen solculara karşı yapıyoruz yani hadi maksat mustafa kemal'i yani Türk bağımsızlığını, demokrasisini, cumhuriyeti kötülemek olsun onlara kemalist diyelim yani kemalistlere yapıyoruz" gibi bir söz söylemek adilik ve şerefsizliktir.
Aklanmaktan bahsediyorlar bir de. Aklanırlarsa onurlu bir şekilde döneceklermiş. Lan dalyarak 1000 gün, hadi bir 1000 gün daha geçsin aklanmasına eder 2000 gün. bu ne demek lan. Olmayan suç için 2000 gün. Türkiye'deki tek parti iktidarları birçok kez böyle olmayan suçlamalarla muhaliflerini içeriye tıkmış ve yüzlerce gün hiçbir suç ortada yokken muhaliflerin hayatlarının ırzına geçmiştir. mesele burada adalet değil. mesele muhalefeti susturmak, çamur atmak. Ayrıca 2000 gün boyunca ben içerdeyken, ortada hiçbir somut suç yokken içerdeyken sesini çıkarmayan, oyunu görmeyen insanların gözünde aklansam ne aklanmasam ne? ben onların vatanı için içeride yatacağım, akabinde de onlar 2000 gün boyunca içeride işkence çekmemi izleyip sanki hükümet düşünce veya gücünü kaybedince ben dışarı çıkınca "aaaa pusat bey aklandınız ne güzel hoş geldiniz mi diyecekler" demesinler. Zaten dışarıdaki milyonlarca insan tarafından daha hükümet içeri almadan önce aklanmışken onlar aklasa ne aklamasa ne.
neyse uzatmaya gerek yok. diyorum ya benim sırf yapabilecekleri etkin siyaseti yapan genç arkadaşlarımı bile "susun ulan!" tavrında ergenekondan içeri alan operasyona ben götümle gülerim. olan bizim arkadaşların içeride çektiği 2-3 aylık işkencelere, ailelerin üzüntülerine, sicillerine oldu.
sözde, devleti ve itibarını koruma adına, kendi taraftarlarına dahi kurşun sıkmayı göze alacak kadar gözü-dönmüş insanların var olduğunu ve bununla da kalmayıp onların, yıllardır ülke yönetiminde egemen olduğunu göstermesi açısından tarihe geçecek derecede önemli bir operasyondur.
--spoiler--
bu insan sizin anneniz/babanız kardeşiniz akrabanız olsa yine aynı şekilde "oh iyi yatsınlar gebersinler içeride" gibi aşağılık yorumlarınızı yapar mıydınız acaba? anlamanız için illa başınıza mı gelmesi gerekiyor?
--spoiler--
şahsım adına kesinlikle böyle düşünmeyeceğim operasyonlar. yalnız bu ergenekon yüzünden kemalist insanların bile amaç uğruna öldürüldüğü iddia ediliyor. ölen insanlar geri getirilemeyecek ne yazıkki, hapse haksızlıkla giren insanlar varsa hapis yatmış olmakla birlikte aklandıklarında onurlu bir şekilde aramıza döneceklerdir. yaşam hakkı elinden alındığı iddia edilen insanlar dönemeyeceklerdir ve benim için daha merkezde olan bu insanlardır kusura bakmayınız.
türkiye deki gecikmeli hukuk anlayışını sadece bu dava için değil genel bir hukuk problemi olarak görüyorum. yalnız hukuk sistemindeki bu hantallığın sadece kemalist düşünce taşıyan hukukçuları koruyup kollama kapsamındaki geleneğin bir ürünü olduğunu da unutmayalım. üst hukuk kurullarının eşit oylarla seçim yapılmasına bile karşı çıkmıştır bu anlayış, kemalist olmayan hukukçularda önemli yerlere gelecek diye. kemalist olmayan liberal, sosyalist, ülkücü, kürt, hele de dindar hepsi vatan hainidir sizin haricinizde tabi özgürlük sizin verdiğiniz kadardır gerçek demokrasiye türkiye hazır değildir falan filan işte iyi bilirsiniz.. haa derseniz fethullah gülen kadrolaşması yapıyorlar hukukta onu bende eleştiririm ama asıl mesele sanki kemalist olmayan kim olursa olsun istemezciliktir gibime geliyor.
kemalistler ve komunizm oyunu oynayan ulusalcılar hariç ülkenin tüm kesimlerinin desteğini almış operasyonlardır. hatta bugün atatürkçü kimliğiyle bilinen bazı yazarlar bile operasyonun ilk dalgalarının haklılığını ama son dalgalarda işin abartıldığı yönünde söylemleri dile getirebilmektedir.
dünya tarihindeki en büyük hukuk facialarından birisinin saçma salak adıdır. bir devleti, hukuk sınırları içinde kalarak tasfiye etmenin imkansızlığından doğmuştur.
yandaş medyanın tüm tavrı, cezaevinde tutuklulara yapılan haksızlıklar, akp'yi zerre eleştirmeyip sürekli muhaliflere yüklenen liboşlar... hepsi bunun kanıtıdır.
bu işin arkasında farklı bir amaçta var. Ergenekon Orta Asya'da bir yerlerde ilk Türklerin yazdığı bir destandır. Şimdi düşünün bir ilkokulda bir öğretmen Ergenekon destanından bahsedebilir mi.Türk milleti bu nedenle saldırı altındadır.
Büyük bir proje kapsamında, satılmış konumdaki eski derin devlet olarak nitelediğimiz kesimin, yani Kemalistlerin, yine satılmış konumdaki yeni derin devlet, yani Ilımlı islâmcılar tarafından tasfiye edildiği operasyondur. Sebebi ise çok basittir bu tasfiyenin: Artık islâm'ı kenara atan ve senelerce baskı altında tutan siyaset Müslümanları rahatsız etmiş ve islâmî yapının daha güçlü bir şekilde gelmesine sebep olmuştur. islâm'ı bu şekilde yıkamayacaklarını anlayanlar, Ilımlı islâm ile birlikte islâm'ı içeriden vurmak ve yıkmayı amaçlanmaktadır. Bunda da, memleketimizdeki suç oranlarındaki artışa baktığımız zaman kısmen başarılı olduklarını söyleyebiliriz. Fakat sadece belli kesimler üzerinde sağlanan bir başarıdır. Bu oyunlar büyük projenin sadece birer ayaklarıdır. Satranç tahtasında sadece piyonla yapılmış küçük hamleler gibi gözükmektedir.
bugün bilmem kaçıncı dalga kapsamında ilahiyatçıların evleri basılmış.
zekeriya beyaz da var. fethullah gülen ve said-i nursi'nin dine olan zararları hakkında kitap yazdığı sırada basılması şu fani dünyada tamamen tesadüftür.
