emniyetin bı insanları arkasından vurması olayıdır.yıllarca beraber çalıştıkları kişilerin bir şekilde tutuklanması gariptir.bir anda ne olmuştur kimden nasıl bir emir gelmiştir merak konusu.rte'nin milliyetçi kısımdan korkması mümkünmüdür bilinmez ama çok olay çıkacağının habercisidir.
gözaltına alınanların ön kapıdan girip, arka kapıdan çıktıkları operasyondur. görünüşte birçok ilde eş zamanlı gözaltılar yapılır ve 30 dan fazla kişi emniyete getirilir. basın bunu dev puntolarla verir ama birkaç gün sonra yavaş yavaş birçoğu serbet bırakılır. maksat operasyon yaptık olsun.
DERiNDE BiR YERLERDE OLAN DERiN DEVLETi, DAHA DA DERiNLERE, DiPLERE GÖMMEK AMAÇLI YAPILMIŞ OPERASYON. HATTA BiR NEVi ŞÖYLE DE DENiLEBiLiR;
DEVLET DERiN DEVLETE KARŞI. HENÜZ SUSURLUK U HAZMEDEYEN BiZLER iÇiN YENi OLMAYAN BiRŞEY.
EN GÜZELiNi YiNE YILMAZ ÖZDiL YAZMIŞ ZATEN
''koskoca emekli generaller, emekli binbaşılar, mafya babaları ve birileri daha bir araya geliyorlar, suikast yapacaklar. herşey hazır, ama glock'ları yok. bir glock bulsalar, dünyayı yerinden oynatacaklar. bir glock yahu, bir glocK çuk''
infazların, katliamların, provokasyonların, çetelerin, mafyacıların, Susurlukçuların, ölüm mangalarının olmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz. Bu, bir avuç azınlık hariç, 70 milyon halkımızın özlemidir. Düzen partileri ise, özellikle Susurluk'tan bu yana, bitmez tükenmez "çete operasyonları"yla halkımızın bu özlemini istismar ediyorlar. Dünyada bu kadar çok "çete operasyonu"nun yapıldığı ikinci bir ülke yoktur; Fakat bu kadar operasyona rağmen, "infazların, katliamların, provokasyonların, çetelerin, mafyacıların... olmadığı bir ülke" özlemine bir adım dahi yaklaşılmış değildir. Hiçbir değişiklik olmadığı halde, göstermelik operasyonlarla bizi "sistemin temizlendiğine" inandırmak istiyorlar.
Günlerdir gündemin ilk sıralarında yer alan "Ergenekon Operasyonu" da bunlardan biridir.
Hatırlayın; 1996'da kontrgerilla örgütlenmesinin bir ayağının Susurluk'taki kazayla ortaya çıkması sonrasında "artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diye bir söz üretilmişti.
Şimdi de emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve ona bağlı olduğu iddia edilen grubun tutuklanmasıyla, aynı sözler tekrarlanıyor: Kimileri iddialı bir şekilde "Bu operasyon gladyosuyla hesaplaşmamış tek devletin gerçekten meşru bir devlet olma adımıdır." diye yazıyor.
HAYIR! Ergenekon operasyonundan sonra "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diyenlere diyoruz ki, "Hiçbir şey değişmeyecek!"...
Adına ister Ergenekon deyin, ister Gladio veya kontrgerilla; bu yapı, ülkemizde faşizmle birlikte hep varolmuştur. Türkiye, 1952'de NATO'ya girdi. Aynı yılın Eylülünde CIA'ya bağlı olarak Seferberlik Tetkik Kurulu adı altında kontrgerillanın resmi örgütlenmesine girişildi. Bu yapı, devletle içiçe oluşmuş ve sınıflar mücadelesinde emperyalizmin ve oligarşinin ihtiyaçlarına bağlı olarak, giderek devletin kendisine dönüşmüştür. Gelmiş geçmiş tüm iktidarlar, bu yapıya tavır almak bir yana, kendi iktidarlarını pekiştirmek, temsilcisi oldukları emperyalizmin ve oligarşinin çıkarlarını savunmak için bu yapıyla iç içe olmuşlardır.
oyle bir operasyondur ki ucu uzeyir garih cinayetine kadar uzaniyor. korkarim kucukken komsunun bahcesinden arakladigimiz meyvelere kadar inecek bu operasyon.
cumhuriyet savcısı zekeriya öz'ün talimatıyla ilhan selçuk, doğu perinçek ve kemal alemdaroğlu'nun da içinde bulunduğu 8 kişi gözaltına alınmış olup ulusal kanal'da polis arama falan yapıyormuş şu saatlerde.
işin ilginç tarafı abdurrahman yalçınkaya için "adam yasalar dahilinde görevini yapıyor" diyenlerin bu operasyonun savcısı için daha şimdiden "neye hizmet ettiği belli oldu" falan gibi imalı yorumlarda bulunmasıdır. ikisini de aynı devlet atamıyor mu yahu ben mi yanlış biliyorum. yoksa abdurrahman'ı devlet bu savcıyı mahmut atadı da haberimiz mi yok?
kendilerine dokunmadan önce cumhuriyetin, ülkenin koruyucusu ilan ettikleri savcıları, bugün akp'nin adamı, akp'ye laf atanları toplayanlar olarak gören, her olayı, her kişiyi işine geldiği gibi yorumlayanları görmemizi sağlayan operasyon.
ayrıca dizi seyredip, ülke gerçeklerini öğrendiğini sananların ülkede neler olup bittiğini anlamasını beklemek asıl yanlış olan aslında.
yakında fethullah gülen ve akp'ye karşı enrty giren uludağsözlük yazarlarını da kapsamına alacak çakma operasyon. akp'nin niye kapatılması gerektiği artık iyice belli oldu..
istanbul'da hava kapalı, böyle bir kasvet var sormayın, haftanın son iş gününün gerilimi ile evden çıkılmış, trafik zaten ayrı bir dert, işyerinde biri bir şey dese de biraz bağırsam çağırsam diye beklenirken, radyodan o güzelim haberin alınması, bazı gizli dokunulmazlıkların kaldırıldığını duymak ne büyük bir sevinç.
Belki de sadece ifade vermek için alındılar, yok bağlantıları, bilmiyoruz, kararı yargıya bırakıyor ve bekliyoruz, sayın cumhuriyet savcımızın yaptıklarının sonuçlarını.
ayrıca acaba daha kimler gidecek, hangi suikastlerin altından kimler çıkacak merakı içinde olduğumuz devlet darbesidir.
edit: ayrıca iyi bir maç olsun, kazanan türkiye olsun.
dün gecede ilhan selçuk doğu perinçek ve kemal alemdaroğlu gibi üst düzey kızıl elmacı ulusalcı şahsiyetlerin tutuklanmasına sebep olan oluşumdur.
Aslında başından belli bu zatı muhteremlerin aynı çatı altından yayın yaptıkları malumdu amabir insan ülkesine ne adına bu kadar düşman olabilir kimse anlayamıyordu.
akp ise açılan kapatma davasına binaen "ulan artık mazlum mederesler erbakanlar yok dingiller ayağınızı denk alın bizde cemaatlerimizle askeriyeye devlete sızdık ve yeterince kadrolaştık eşit bir savaştayız" der gibi bir ayar vermesidir.
ergün poyrazın evinde bulunan güya el bombaları nedeniyle tutuklamıştı şimdi de bu üç isim. belki evlerinde atom bombası vardır, türkiye'ye demokrasi getiriliyordur değil mi?
şimdi evlerinde arama yapılacaktır büyük ihtimal. 4-5 kalaşnikof, 3-4 tane g-3, 7 şarjör çıkar büyük ihtimal.
adamlar gelmiş 80 yaşına assan ne olur, tüketebilir misin kırarak? 2 gün sonra serbest kalacaklardır muhtemelen ama çamur atılıd ve izi de kalacaktır. kimbilir o ergenekon cetesinde kimlerin ismi geçiyordur.