tv'ye çıkıp "efem ben iddaaaanameyi inceledim 1592 sahifede bi gariplik var, oysa 48. sayfada öyle demiyordu" şeklinde yorum yapacak yüzlerce adam var zaten, ne oturacağım okuyacağım iddianamesi. zaten atıyorlar bir çomak tartışıyoruz güruh olarak. bu süzmelerden kaynaklı haberlere kafa yormaktan vazgeçtim, yeter gare!
adamların istediği de bu zaten, zırva işlere kafa yoralım, tv'ye soralım. asıl sorunlar orada dursun, bu süzmelerde arada gemilerini ya da gemiciklerini yürütsünler. iddianameyi inceleyen adamları dinlersem de adiyim.
bu gündeme yabancı kalmak ya da apolitize olmak değil aksine attıkları çomakları alıp...
*merdumgiriz kişisinin ankara da doğduğu, büyüdüğü mahallede* zamanın birinde, bir kaç adam sahte kimlik düzenlemektelerdi. olayın gelişimi, daktilo başındaki adamın solundan başlayarak sırayla her kişiye, ad söyle, soyadı söyle, baba adı söyle, ana adı söyle, memleket söyle vb. şeklinde veri üretimi yapması şeklindeydi. iddianameyi duyunca merdumgiriz in aklına ilk gelen budur ve hatta bu da böyle bir anımdır.
taamlandığında nasıl olsa bir şekilde ele geçirecek gazetecilere baştan sayfa başı belirli bir fiyat karşılığı satılarak adalet teşkilatına adliyelerin yenilenmesiiçin yüklü bir gelir kaynağı oluşturabilecek düzeyde ilgi odağı olan iddianamedir. önerimin uygulanması halinde çıkmadan satış rekorları kırması muhtemeldir.