davanın savcısı olduğunu söyleyenlerin de elinde kan olan bir kumpastır. yurtsever subayları bazı leşlerin yanına katarak orduyu pasifize etmek için organize edilmiştir.
Rizeli arkadaş 2010'a kadar çok demokratikti süperdi 2010'dan sonra bozdu diye bir safsata dolanıyor ortada..
Bu laf doğru değil. Rizeli arkadaş zaten ilk olarak tek parti iktidarını elde ettiğinde elinde tam anlamıyla diktatörlüğünü ilan edecek ve milyon dolarları, medyayı, yargıyı tek hamlede ele geçirecek imkan yoktu.. Rte' nin başa geldiğinden bu yana temel amacı askeriyeyi kendine bağlayarak iktidarına karşı bir olası gerçek anlamda darbeyi önlemekti..
Askeriyeye gücünün tek başına yetmeyeceğini bildiği için de askeriye düşmanlarından farklı siyasi cephelerden geniş bir koalisyon kurmaya çalıştı..
Murat belge ve ahmet altan gibi medya solcularından büyük destek aldı.. feto ile kolkola girdi, feto'nun adalet sisteminde örgütlenmesini kolaylaştırdı..
Ta ki ergenekon balyoz süreciyle askeriyenin ırzına geçilinceye ve onca insan ve ailesi iftiralarla mağdur edilinceye kadar..
Asker indi, medyadaki eski sosyalistler ve cihangir entelleri ya işinden edildi ya hapse yollandı..
Asker indi, koalisyon bitti.
yüzyılın yalanı.
iğrenç fetö kumpası.
türklerin onurlu destanının adını bir pisliğe karıştırmaları bile olayın özünün türk düşmanlığı olduğunun kanıtı.
ne acıdır ki ben ergenekon savcısıyım diyen baş fetöcü hala serbest.
az önce savcının mütalaasına göz gezdirirken dava sürecindeki gazete manşetleri aklıma geldi. her sabah lisenin pansiyonuna, o zamanın fem dersanesine giden fetoşun şimdiki azılı karşıtları için gelirdi zaman gazetesi. ben de alıp okurdum kahvaltı sonrası, öğle arası. şunlara benzer manşetler olurdu:
"erdoğan ile güleni bitirme planı"
"sağ ol zekeriya öz"
"darbe günlükleri"
"darbecileri milli irade engelledi"
"daha karpuz kesecektik"
"camileri bombalayacaklardı"
"hain, abdestsiz askerler"
"türkçe olimpiyatlarını yasaklayacaklardı"
"akp'yi hocaefendi kurtardı"
vb.
asılsız suçlamaları, yargılamayı sevgili hocanız, davanın savcısı olduğunu iddia eden tayyip erdoğan ve aşağılık halkınız müştereken yaptınız. eliniz kanlı. çok ah aldınız.
o zaman hocalarına fetoş dememize kızan ülkenin çoğunluğu başka dersaneye gidince bizi kınıyordu, solcu mu alevi mi diye şüpheye düşüyordu. aa evet, fetö-feto falan yoktu beş altı yıl önce, eleştiren küçük bir kesim vardı ve fetoş derdik hep. abilere-ablalara gitmeyeniniz yoktu. şimdi de hakikatı reddediyorsunuz. genç yaşlı fark etmeksizin herkes aslını inkar ediyor, ulan hepiniz tapıyordunuz be.
güzel olan şu ki inancınız gereği yediğiniz kul haklarının cezasını çekeceksiniz. harika değil mi şerefsiz hoca, adalet değil mi davanın şerefsiz savcısı, müstahak değil mi şerefsiz halkımız. inancınıza samimiyetiniz, muhakeme yapacak aklınız var mıydı, o da merak konusu. neyse.
son derece tarafsız ve bağımsız(!) yargımızın, yaşanan son suriye saldırısı ve akpnin abd füzelerinin yanında konumlanmasıyla birlikte yargılama(ve dahi tutuklama) sürecini başlatacağını düşündüğüm kumpas davası.
sebebi aslında çok açık,siyasal islamcılar özünde abdnin çocuklarıdır.bekleyelim görelim,dava 26 Nisan'da.
düzmece olduğu ortaya çıkmış dava. adamlar sahte delillerle o kadar insanı yok yere içeri atıp hayatlarını kararttılar. eski bir komutan vardı. kendisinin bürosuna polisler baskın düzenlemiş ve belge ortaya çıkmış. o belgede ergenekoncu olduğunun kanıtıymış. ama ne hikmetse o belgede yapılan parmak izinde 4 bin kişinin parmak izine ulaşılmış ama hiç birisi o adama ait değilmiş. anlayın artık bu bir düzmece.
Baştakilerin, istediği gibi su altından saman yürütmek için, bütün paşaları, komutanları yok yere hapise attıkları davadır. Bir ülke düşünün ki; kendi genelkurmay başkanını, terör yandaşı diye hapise atıyor. Nerden baksan tutarsızlık.
Askerlerin sindirilmeye çalışıldıgı iftiradır. Bir çoğu şerefi lekelendigi icin dayanamadi intihar etti. Bir çoğu hapiste can verdi. Ahirette bunun hesabı elbet sorulur.